This browser does not support the video element.

HTC View'i test ettik!

Sanal gerçeklik dünyasına geç girmesine rağmen HTC, View adlı ürünü ile şu ana kadar ki en gerçekçi sanal gerçeklik deneyimini sunan marka olmayı başardı.

HTC Vive'ı bir yıl önce Mobile World Conference'da ilk defa gördüğümde yoğun gündem dolayısıyla boş randevu zamanı bulamadığım için sadece inceleyebilmiş ancak deneyimleme şansı bulamamıştım. Bu sefer HTC Vive World Tour kapsamında İstanbul'a kadar gelmişken tabii ki kaçırmadım. Bilmeyenler için hemen söyleyeyim, HTC Vive, ismini daha önce duymuş olabileceğiniz Oculus Rift ya da Project Morpeus benzeri bir sanal gerçeklik gözlüğü. Bu tip gözlükler sayesinde kendinizi bambaşka bir sanal dünyanın tam ortasındaymış gibi hissetmeniz mümkün oluyor. Bu belki de hiçbir zaman gitmenizin mümkün olmayacağı okyanusun derinlikleri, bir dağın zirvesi, başka bir gezegen ya da fantastik bir dünya olabiliyor ve kendinizi gerçekten oradaymış gibi hissediyorsunuz.

HTC, oyunda ben de varım diyor!
Bu alana en geç giren oyunculardan biri olmasına rağmen HTC, Vive adlı sanal gerçeklik gözlüğü ile şu anda en fazla yolu kateden olmayı başarmış gibi duruyor. Öyle ki 2 ay içinde, Aralık ayında yurtdışında satışta olması beklenen bu sanal gerçeklik gözlüğünün şu ana kadar deneyimlediklerimiz içinde bize en gerçekçi sanal gerçeklik deneyimini sağlayan cihaz olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Deneyimlediğimiz HTC Vive'da her göz için Full HD ekran olmak üzere görüntünün toplamda 2K olarak 90 FPS ile sunulması sayesinde hissiyat olarak gerçek dünyadan bir farkı kalmıyor. Ürünle ilgili henüz çok fazla teknik detaya sahip olamasak da üzerinde bir jiroskop, akselerometre ve lazer pozisyon belirleyici sensör olduğunu biliyoruz. Böylelikle kafa hareketleriniz her eksende derecenin 1/10'u hassasiyetinde ölçülebiliyor. Bu da sanal çevreye gerçek dünyadaymışçasına bakmanızı mümkün kılıyor. Gözlüğe iki adet Steam VR konumlandırma istasyonu da eşlik ediyor. Böylece aynı zamanda HTC Vive'ın sınırlarını da oluşturan 5 metreye 5 metre bir alan içindeki fiziksel hareketlerinizin algılanması mümkün oluyor. Kesintisiz bir deneyim yaşayabilmek için 25 metre karelik tamamen boş bir alana ihtiyacınız olduğunu söylememize herhalde gerek yok. Bulunduğunuz ortamla iletişime geçmek için kullanacağınız ve paketle birlikte gelecek olan iki el kumandasında da aynı sanal gözlükte olduğu gibi neredeyse hiç gecikme yok. Bu da deneyimin daha gerçekçi olmasını sağlayan en önemli unsurlardan biri.

Demoların tümü birbirinden daha gerçekçi
Dünya turu kapsamında HTC Vive'ı 4 farklı demoda bu şekilde özel hazırlanmış bir alanda deneme şansım oldu. Süre çok fazla uzun olmamasına rağmen her demonun beynimi tamamen kandırdığını ve gerçeklikten tamamen kopup kendimi gerçekten yaratılan ortamda hissettiğimi söyleyebilirim. theBlu adını taşıyan ve sizi okyanusun derinliklerinde batık bir geminin güvertesine taşıyan ilk demoda gözünüzün önünden geçen minik balık sürüleri ve bir süre sonra neredeyse güverteye teğet geçen dev balina sizi o kadar etkiliyor ki kuyruğunu salladığında size çarpmaması için iki adım geri kaçıyorsunuz. Ayrıca güvertenin kenarından okyanus tabanına bakarken de aşağı düşmemek için kendinizi temkinli bir şekilde eğilmek zorunda hissediyorsunuz. Dışarıdan seyredenler için gerçekten komik gözüktüğüme eminim. Benzer şekilde 2. demoda birden kendinizi DOTA 2 oyunundaki Secret Shop'ta buluyorsunuz. Çizimlerin tamamen karikatürize ve karakterlerin gerçek dışı olmasına rağmen beyniniz sizi orda olduğunuza ikna etmek için elinden geleni yapıyor. Bu odada da yürürken yerdeki yükseltilere takılmamak için ayağımı kaldırdığımı itiraf edeyim.

Bir çok şey değişecek!
İki kumandayı kullanarak havaya çizim yaptığınız 3. demoyu denerken gelecekte bununla ilgili neler yapılabileceği ile ilgili onlarca şey kafamda canlandı. Özellikle sanatçılar ve eğitimciler için bu tür uygulamalar tamamen sınırları kaldırabilir. Robotlarla bir odada tıkıldığınızda size çarpmasınlar diye kenara kaçtığınız dev fabrikanın platormundan aşağı düşme korkusu yaşadığınız Portal temalı son demo ise yine yetkililerden aldığımız bilgiye göre en başarılardan biriymiş.

Daha 2. Demonun ortalarındayken satın almak isteyeceğim hi-tech gadget'lar listesinin başına yerleşen HTC Vive'ın ilk parti ürünleri yıl sonuna kadar bayilerde olacak olmasına rağmen fiyatı ise henüz belli değil. Ancak HTC bağlantılı cihazlar pazarlama direktörü Jeff Gattis'in bir açıklamasında kullandığı tüketici pazarı için premium sanal gerçeklik deneyimi sunacak üst seviye bir cihaz olacağı yönündeki söylem fiyatının çok da ucuz olmayacağını gösteriyor. Bu arada rakipleri Oculus Rift ve Playstation VR'ın 450$ ile 600$ civarında olacağını düşündüğünüzde 750$ gibi bir rakamın çok da üstünde olmayacağını söyleyebiliriz.

Buradan HTC yetkililerine sesleniyoruz ve daha uzun süreler önceden kurgulanmamış doğal test ortamında denemek için ilk ürünleri bekliyoruz. Bu pazar büyüyüp yaygınlaştıkça ve fiyatları düştükçe sanal gerçeklik gözlükleri sayesinde oyun dünyasında yeni bir dönem başlayacağı gibi eğitim ve eğlence alanlarında da yepyeni dünyaların kapılarının sonuna kadar açılacağına eminiz. Şimdilik beklemekten başka çaremiz yok.

İlginizi Çekebilir

Güvenlik endişesini ortadan kaldırın ve akıllı ev otomasyonu kurun
Bu Mouse’lar Oyuncuları Çok Heyecanlandıracak
Laptop şarj edebilen uygun fiyatlı monitör
Huawei, evdeki internet sorununu çözmeye geldi
vivo orta segmentte kameralarıyla şov yapıyor
Bu aydınlatma cihazları ev eğlencesini şova dönüştürüyor
Forum