SSD satın alırken dikkat etmeniz gerekenler!
Mekanik bir sabit diskten SSD'ye geçme vakti geldi diyorsanız, bu rehberimiz sizin için...
Son yıllarda büyük çıkış yakalayan SSD'lerin, sabit disklerin (HDD) yanında sahip oldukları üstünlükleriyle gelecek yıllarda daha geniş kitleler tarafından tercih edilecekleri aşikar. Hızları, sessiz çalışma tempoları, düşük güç tüketimleri, ısınma problemlerine son vermeleri ve dayanıklılıklarıyla her kulvarda sabit disklerden iyi durumda olan SSD'ler, sıra fiyata gelince ise ne yazık ki kullanıcılar için en büyük handikabı yaratıyor diyebiliriz. Geçmişte daha yüksek olan fiyatları günümüzde daha ulaşılır seviyeye geldi, ancak hala yüksek kapasite seçenekleriyle HDD'lerin yanında cep yaktıkları da bir gerçek. Yine de pek çok kullanıcı tarafından SSD'ler sundukları özelliklerle tercih ediliyor. Peki ama SSD'leri bu kadar özel yapan nedir? Neden SSD satın almalıyız? SSD satın alırken dikkat edilmesi gereken adımlara değinmeden önce bu soruyu cevaplandıralım.
Peki, neden SSD?
SSD'ler pek çok konuda HDD'leri geride bırakmayı başarıyor. Özellikle HDD'lerde olduğu gibi içinde hareket eden mekanik parçaları bulundurmayan SSD'ler, böylece HDD'lerin aksine düşmelere, çarpmalara ve sarsıntılara karşı daha dayanıklı yapıya sahip. SSD'lerin mekanik parçalara sahip olmaması bir yandan dış etkilere karşı dayanıklı olmalarını sağlarken, diğer yandansa performans anlamında daha hızlı çalışmasını sağlıyor. Zira bir veriye ulaşmanız gerektiği anda, HDD'lerde olduğu gibi diskin dönmesini ve iğne ile veriyi bulmasını beklemek zorunda olmayan SSD, size gerekli olan bilgiyi hemen getirebiliyor.
Herhangi bir mekanik aksama sahip olmadığı için HDD'lere kıyasla neredeyse tamamen sessiz çalışan SSD'ler, diğer avantajlarını ise güç tüketimi ve boyut alanlarında yaratıyor. 2.5 ve 3.5 inçlik HDD'lere kıyasla çok daha hafif olan SSD'ler, aynı zamanda boyutlarıyla da bunu gözler önüne sermeyi başarıyor. Diğer yandan HDD'lere göre neredeyse iki kata yakın daha az güç harcadıklarını da söyleyelim. Ancak her alanda HDD'lerden daha iyi performans gösteren SSD'ler konu fiyat olunca elbette bu avantajlarının karşılığını almayı da ihmal etmiyor. Eskisine nazaran daha uygun fiyatlara sahip olduğunu söyleyebileceğimiz SSD'lerin, zamanla daha cebe uygun olacağı kanaatindeyiz. Şimdi SSD seçimi yaparken dikkat edilmesi gereken adımlara geçelim.
Ne kadar kapasiteye ihtiyacınız var?
SSD satın almadan önce hangi ihtiyaca yönelik kullanmak istiyorsanız elbette o yönde kapasite seçeneğine yönelmeniz gerekiyor. Piyasada 16 GB ila 500 GB kapasitesi arasında farklı SSD modelleri rahatlıkla bulabilmeniz mümkün. Piyasada en yaygın olarak kullanılan SSD kapasite seçeneklerini ise 64, 128 ve 256 GB oluşturuyor. Zira kapasite yükseldikçe SSD fiyatları da yükseliyor. Bu sebeple SSD'leri bir süre daha küçük boyutlarda seçip, işletim sistemi ve sık kullanılan programları çalıştırmak için kullanmaya devam edeceğiz gibi görünüyor. Ayrıca HDD'lerin boyutlarına baktığımızda TB'larca veriyi depolayabilen modelleri bir arada görebiliyoruz. Fiyatlarıyla da SSD'lere göre çok daha ucuz olmaları nedeniyle halen depolama alanı olarak HDD'lerin tercih edildiği bir gerçek. Eğer bütçeyle ilgili sıkıntınız yoksa elbette depolama alanı olarak kullanmak üzere 256 GB ve üstü kapasite seçeneklerini tercih edebilirsiniz. Ama bizce bunun için gerek yok, aynı işi çok daha ucuza HDD'ler de yapabiliyor. Diğer yandan işletim sistemi kurup sisteminizi hızlandırmak istiyorsanız 32 GB / 64 GB'lık bir seçenek size yetecektir.
İnce, daha da ince...
HDD'lere kıyasla bir hayli ince ve hafif yapıda olarak tasarlanan SSD'ler, önceki nesilde 9.5 mm kalınlıkla karşımıza çıkıyordu. Ancak yeni nesille birlikte yalnızca 7 mm'lik inceliğe bürünen SSD'ler böylece kasa içinde adeta kaybolan forma kavuştular. Elbette yalnızca masaüstü bilgisayar kullanıcılar değil, eğer bir dizüstü bilgisayar sahibiyseniz de sisteminizi SSD'ye terfi ettirebilirsiniz. Sahip oldukları incelik nedeniyle daha hafif bir dizüstü bilgisayara kavuşmanızı sağlayacak olan SSD'ler arasından 9 mm'likten 7 mm'liğe de geçebilirsiniz elbette. Piyasadaki bazı modeller beraberinde bu kalınlık farkını tolere edecek türde 2.5 mm'lik bir çerçeveyle birlikte sunuluyorlar. Böylece 7 mm'lik SSD'niz, kasanızda 9 mm'ye uygun olarak hazırlanmış bölümlere tam olarak oturabiliyor ve kasanızın içinde daha sağlam şekilde durabiliyor. Satın alım aşamasında bu ayrıntıya dikkat edebilirsiniz.
Ayrıca inceliği ve hafifliği nedeniyle taşınabilir olarak rahatlıkla kullanılabilecek olan SSD'lerin, tıpkı HDD'ler gibi taşınabilir harici modellerinin bulunduğunu da söylemeliyiz. Ancak bu tür SSD'ler arabirim olarak genellikle USB bağlantı noktalarını kullanıyor ve özel bir kasa yapısına sahip oluyor. Kasa içinde kullanılan SSD'ler ise arabirim olarak SATA arabirimini kullanıyor.
SATA II mi SATA III mü?
Hazır arabirim konusuna değinmişken bu konuyu biraz daha açalım ve ilk olarak yeni nesil SSD'lerin SATA III olarak tanımlanan ve 6 Gbps standardı benimsediğini söyleyelim. Eski nesiller 3 Gbps'lik arabirim kullanırken gelen güncellemeyle birlikte SSD'lerin hızları da ikiye katlandı. Ancak yeni nesil SSD'lerin elbette eski standartlara uyum gösterdiklerini hatırlatmamızda fayda var. Yani bilgisayarınızda SATA II portu varsa ve SSD'niz SATA III arabirimini kullansa da, bilgisayarınızda SATA III portu varsa ve SSD'niz SATA II arabirimini kullansa da elinizdeki SSD'nizi kullanabilirsiniz. Bu durumda yalnızca veri transfer hızınız SATA II standartlarında olacaktır. Eğer SATA III standartlarının nimetlerinden faydalanmak istiyorsanız hem bilgisayarınızdaki portun hem de SSD'nizin SATA III olması gerekmekte. Peki, aradaki fark ne? Hemen söyleyelim. SATA II standardı 280 MB/s dolaylarında veri transfer hızı sunarken SATA III'de bu 550 MB/s değerine ulaşabiliyor. O sebeple SSD satın alırken artık eski nesil bir model tercih etmenizin pek anlamı yok. Siz şimdiden SATA III alın, geleceğe yatırım yapın.
Daha iyi performans
SATA III arabirimiyle birlikte hızlanan veri transfer miktarıyla daha avantajlı konuma gelen SSD'ler arasında, artık 500 MB/s'nin üzerinde okuma ve yazma hızı bulunan modelleri görmek mümkün. Ancak kapasitede olduğu gibi transfer hızının artmasıyla birlikte fiyatlarda da yükselme olacağını söylememiz gerekmiyor sanırız. SSD seçimi yaparken yazma ve okuma hızlarını elbette dikkate almanız gerekiyor. Ancak bunun yanında performansı etkileyen başka noktalar da mevcut. Bunlardan biri SSD ön belleği. LPDDR2 birimde ifade edilen değerle, elbette geniş boyutlu olanın diğerine kıyasla daha yüksek performans vereceğini söyleyebileceğimiz ön belleğin yanında yine dikkat etmeniz gereken bir diğer nokta ise, kontrolcü veya diğer ismiyle kontrol yongası.
Kontrolcü seçimi
Kontrolcüler arasında en çok dikkat çeken isim Sandforce. Eğer yüksek performanslı bir SSD arıyorsanız Sandforce kontrolcüye sahip modelleri yakından inceleyebilirsiniz. Zira Sandforce, okuma ve yazma hızını doğrudan etkileyen veri sıkıştırma konusundaki başarısıyla öne çıkıyor. Sandforce'a en yakın performans gösteren isim ise Marvell. Daha pek çok isimde farklı kontrolcülere sahip model bulunuyor. Ancak yüksek performans için Sandforce ve Marvell'i tercih edebileceğinizi söyleyebiliriz. Piyasaya baktığımızda zaten bu iki kontrolcünün pek çok SSD'de kullanıldığını görüyoruz. O sebeple seçim yapmakta pek zorlanmayacaksınız.
Garanti süresi
Yazının sonuna gelirken SSD satın alım aşamasında bir diğer dikkat etmeniz gereken adımdan daha bahsedelim. SSD'ler her ne kadar içlerinde mekanik bir aksam bulundurmasalar ve uzun bir ömre sahip olsalar da yine de sisteminizle alakalı bazı elektriksel sorunlar nedeniyle bozulabilirler. Çok düşük ihtimal olduğu için firmalar ürünleri için uzun garanti süresi sunuyor. Genellikle üç yıl civarında garanti süresi sunan firmalar arasında bu süreyi beş yıla çıkartanlar da bulunuyor. O sebeple satın alma aşamasında SSD'ye biçilen garanti süresine dikkat etmenizde fayda var. Unutmayın, ne kadar uzun garanti süresi, o kadar uzun ömür demek.