Shokz OpenRun Pro İnceleme
Koşarken, bisiklet sürerken ve yürüyüş yaparken kulaklıkla müzik dinlemek çevredeki tehlike sinyallerini duymamanıza ve hayati risklerle karşı karşıya kalmanıza sebep olabilir. OpenRun Pro ise kulağınızı tehlikelere kapamadan müzik dinlemenizin yolunu açıyor. Peki, nasıl? İnceledik!
- İnovatif yaklaşım
- Kemik iletimli ses performansı
- Hafif ve yekpare tasarım
- IP55 Su geçirmezlik
- Güçlü bas sesler
- 10 saatlil pil süresi
- Şık koruma kabı
- Olası ses sızıntısı
- Fiyatı düşündürücü
Spor yaparken müzik dinlemek, motivasyon ve odaklanma için harika bir destek. Ama kulaklıkların dış dünyayı tamamen izole etmesi, aslında düşündüğümüzden daha tehlikeli olabilir. Özellikle şehir içinde koşarken ya da bisiklet sürerken, arkanızdan gelen araçların seslerini duymamanız, dinlediğiniz müziğin ritmine kapılıp çevreden tamamen kopmanız ciddi kazalara yol açabilir. Yine aynı şekilde kırsal bir alanda koşarken bir hayvanın sizi uyarmak için çıkardığı sesleri bile kaçırabilirsiniz. Öte yandan gün içinde de durum farkındalığı önemli. Özellikle dış mekan etkinlikleri veya toplu taşıma gibi durumlarda durum farkındalığına ihtiyaç duyulabiliyor.
İşte bu noktada SHOKZ devreye giriyor! Bugün tüm detaylarıyla inceleyeceğimiz kemik iletim teknolojisini kullanan kulaklıklarıyla, kulağınızı tıkamadan, sesi elmacık kemiği üzerinden kulağınıza iletiyor. Bu sayede kulaklarınız açık kalıyor ve çevresel sesleri duymaya devam ediyorsunuz. Yani, güvenlikten ödün vermeden müzik keyfi!
SHOKZ OpenRun Pro Tasarımı Nasıl?
Bugünkü konuğumuz, SHOKZ’un en iddialı modellerinden biri: OpenRun Pro. OpenRun Pro, kemik iletimli bir kulaklık demiştik. Peki, bu nasıl oluyor, kemik üzerinden ses nasıl iletiliyor? Buna zaten az sonra daha detaylı olarak değineceğiz; önce kulaklığın tasarımına ve ergonomisine bakalım.
OpenRun Pro’yu başınıza, kulaklığın hoparlörü kulak kemiğinizin hemen üzerine yerleşecek şekilde takıyorsunuz. OpenRun Pro, önceki versiyonlarda daha büyük olan hoparlör modülünü küçülterek, kulağın üzerine daha kolay oturmasını sağlamış. Cihaz kulağınızın üzerinden geçerek ensede birbirine bağlanan tasarımıyla, spor aktivitelerinde, sarsıntılarda kulağınızdan düşmeyecek şekilde dizayn edilmiş.
Sağ kulağın üzerinde açma kapama ve mod düğmesi bulunurken, sol kulağın altında ise ses ayarı ve şarkı seçimi için kullanacağını artı ve eksi düğmeleri yer alıyor. Ayrıca, şarj kablosunun bağlanacağı mıknatıslı şarj yuvası da yine sol kulak hoparlörünün arkasına konumlandırılmış.
OpenRun Pro, siyah, pembe, bej ve mavi gibi 4 farklı renk seçeneğiyle geliyor ve sadece 29 gram ağırlığında; başınızdayken unutacağınız kadar hafif. Bu hafiflik, spor yaparken kulaklığın kulağınızda rahatça sabit kalmasını sağlıyor.
Kulaklık tamamen plastik malzemeden üretilmiş, böylece cihazın hem dayanıklı hem de hafif olması sağlanmış. Spor yaparken, koşarken veya zıplarken, kulaklığın kulağınızdan kayma riski neredeyse yok. Ayrıca, metal aksama yer verilmemiş, zira metal parçalar kulaklıkları daha ağır yapabiliyor ve spor sırasında kulağınızdan düşme riskini artırabiliyor.
Ayrıca kulaklık, başınızın boyutlarına uyması için standart ve mini olmak üzere 2 farklı boyutta üretilmiş. Bu noktada klasik kulak üstü kulaklılarda olduğu gibi, kulaklığın arkasına boyu ayarlayabilecek iç içe geçmeli bir mekanizmanın neden yapılmadığını da merak edebilirsiniz. Burada hassas nokta şu: Spor yaparken yaşanan titreşimle bu mekanizmaların gevşediğini ve kulaklığın başınızdan düşecek kadar açılabildiğini biliyoruz. Dolayısıyla spor yapmak için kulaklık ararken mümkün olduğunca basit, hafif ve yekpare bir tasarım çok daha faydalı oluyor. Üstelik, koşarken, bisiklet sürerken, dışarıda yürüyüş yaparken, rüzgara, yağmura, çamura, toza da maruz kalacağınızı unutmamak lazım. Kulaklığın boyutunu ayarlamak için kullanılan mekanizmanın içine su ve toz dolması cihazın hızla yıpranması anlamına da gelebilir. Bu anlamda böyle bir tercihte bulunulmuş olması bizce de doğru bir yaklaşım.
Öte yandan OpenRun Pro IP55 Su Geçirmezlik sertifikasına sahip. Ancak bu sertifika, çok temel bir sıvı koruması sağlıyor. Örneğin, terinizin veya ıslak ellerinizin düğmeleri bozmaması, parkta koşarken çim sulama fıskiyelerinden gelen su jetlerinin cihazı ıslatması gibi senaryolarda gönlünüz rahat olabilir. Ama OpenRun Pro ile yüzmeniz mümkün değil. Bu noktada SHOKZ, bizi OpenSwim isimli farklı bir ürününe yönlendiriyor. O kulaklık, yüzerken de müzik dinlemek isteyenler için özel olarak geliştirilmiş.
Bu arada kulaklığın kutusundan bir saklama kabı da çıkıyor. Kumaş dokuyla kaplanmış sert yüzeyli bu şık kap sayesinde kulaklığınızı çantanızda, aracınızda ezilmeden, kırılmadan, bükülmeden taşımanız mümkün.
Peki, OpenRun Pro kullanıcısına ne vadediyor, nasıl çalışıyor, nasıl bir performans gösteriyor? Şimdi bunlardan ve şu bahsettiğimiz kemik iletimi konusundan bahsedelim.
SHOKZ OpenRun Pro Nasıl Çalışıyor? Performansı Nasıl?
Evet, daha önce kemik iletimli kulaklık deneyiminiz olmadıysa, OpenRun Pro’yu ilk kez çalıştırdığınızda ufak bir şaşkınlık yaşayabilirsiniz. Ses dalgalarını elmacık kemiğinize ve kulak kemiğinize yönlendiren bu kulaklık, sesi başınızın içinde duyuyormuş gibi hissetmenizi sağlıyor. Ama aynı zamanda ortam seslerini de duyabildiğiniz için, sanki bulunduğunuz ortamda müzik çalıyormuş ama kulağınız öncelikli olarak bu müzik sesini alırken, çevrenizdeki diğer sesleri arka planda işliyormuş gibi bir his yaşıyorsunuz.
Peki, kemik yoluyla ses nasıl iletiliyor?
Kemik iletim teknolojisi, sesi mekanik titreşimlere dönüştürerek cilt ve şakak kemiği yoluyla kokleaya iletiyor ve geleneksel hava iletim yöntemleri olan dış kulak yolu veya kulak zarı gibi iletim araçlarını geçiyor. Bu sayede gürültülü ortamlarda bile net ve açık ses üretimi sağlanıyor ve ses dalgalarını hava yoluyla yayma gerekliliğini ortadan kaldırarak başkaları üzerindeki potansiyel etkisini azaltıyor. Yani bir anlamda çevre gürültülerinden etkilenmiyor, sesi direkt olarak kulağınızın içinde duyuyorsunuz.
Aslında daha önce benzer ürünleri incelemiştik. Tek kemik yoluyla ses iletimi yapabilen kulaklık bu değil, örnekleri çok fazla. Hatta alternatif olarak farklı cihazlar da var. Hatırlarsanız daha önce Bose markasının Frames, Tenor ve Soprano gibi hem gözlük hem kulaklık modellerini de incelemiştik. Ancak o cihazlarda kemik yoluyla iletim değil, direkt gözlük üzerinde minik hoparlörlerle ses sağlanıyordu.
OpenRun Pro’ya dönecek olursak, cihaz keskin ve net orta aralıktan yüksek frekanslı seslere kadar sesler sağlamak için 9’uncu nesil kemik iletim teknolojisini kullanıyor. Firma bu teknolojiyi Shokz TurboPitch teknolojisi olarak isimlendiriyor. Bu teknoloji sayesinde kulaklık yüksek derinliğe sahip bas sesleri sunabiliyor. Hoparlörlerin içinde 2 adet CoreCushion yani bas güçlendirici de bulunuyor, böylece kulaklık müzik dinlerken notaları, ritmi ve koroyu daha net duyma imkanı sunuyor.
Peki, performans olarak nasıl diye sorarsanız, ses kalitesinin son derece etkileyici olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Yeni eklenen bass transdüserleri, gerçek bir fark yaratıyor ve genel sonuç olarak, eğer daha önce bu türde kemik iletimli bir kulaklık denediyseniz farkı hissedeceğinizi söyleyebiliriz. Rock ve metal türü gibi ağır müzikler için hakkını veriyor. Yine elektronik müzikte de benzer şekilde. Elbette teknolojisinden kaynaklı üst düzey geleneksel kulaklıklarla eşdeğer seviyede değil, ama bu farkın hızla kapandığını gördüğümüzü de söyleyelim.
Fakat bir de madalyonun diğer yüzü var. Baslı müzikler dinliyorsanız, kulaklığın sağladığı ekstra bas sesin olumsuz yönü, sadece duymakla kalmayıp, bunu aynı zamanda yüzünüze her bir beat ile titreşen belirgin bir vızıltı olarak da hissetmenize neden oluyor. Ama bu his rahatsız edici değil ve sesi çok yüksek seviyede açmazsanız, sadece hafif bir kaşınma gibi bir his üretiyor -ki aktivite esnasında bunu pek fark etmiyorsunuz. Ancak eğer kulaklıkları çalışırken takıyorsanız, bu titreşim dikkatinizin dağılmasına yol açabilir, bunu da söylemiş olalım.
Diğer yandan kemik iletimli kulaklıklarda yaygın bir diğer problem ise ses sızıntısı; yani çevredeki kişilerin sizin duyduklarınızı duyabilmesi bir noktada mümkün. Yani eğer OpenRun Pro'nun sesini yüksek açarsanız, sessiz bir ofiste çalışma arkadaşlarınızı rahatsız edebilirsiniz, ancak makul seviyelerde kullanıldığında sızıntı konusunda endişelenmeniz gerekmiyor.
Tabii ki diğer yandan pek tabii ki OpenRun Pro, niş bir ürün. Yani aktivite esnasında kullanmak için doğru bir tercih, fakat bir uçak yolculuğunda ya da bangır bangır müzik dinlemek istediğinizde bunu karşılamacaktır takdir edersiniz ki.
Ha, gürültü engelleme demişken, diğer yandan bu kulaklıkta da gürültü önleme teknolojisinin kullanıldığını söyleyelim. Her 2 yanda çift gürültü engelleme özelliğine sahip mikrofonların yer aldığı cihaz, böylece telefon görüşmelerinizde sesinizin karşı tarafa çevre gürültülerinden nispeten arındırılarak ulaşabilmesini sağlıyor.
Bu bölümü kapatmadan şunu da söyleyelim. Cihazın Shokz adında uygulaması da var. Bluetooth 5.1 üzerinden bağlanan kulaklığın uygulamasını hem Android hem de iOS’ta bulabiliyorsunuz. Uygulama üzerinden farklı ses profillerine ve diğer özelliklere ulaşabiliyorsunuz.
SHOKZ OpenRun Pro Pili Nasıl? Şarjı Ne Kadar Dayanıyor?
OpenRun Pro’nun pil süresi ise 10 saate kadar. Bu da spor yaparken müzik dinlemek için fazlasıyla yeterli olduğu gibi günlük kullanım için de ideal. Ayrıca 1 saat içinde tam kapasite şarj edebiliyorsunuz; yine 5 dakikalık hızlı şarj ile 1.5 saatlik dinleme süresi elde edebiliyorsunuz.
Sonuç
Evet, OpenRun Pro hakkında sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki, gerçekten inovatif bir ürün; müzik dinlemeyi farklı bir havaya büründürüyor; hem havalı görünüyor hem de kemik iletimi sayesinde dışarıda müzik dinlerken çevre farkındalığı sağlıyor. Öte yandan ses performansını da bir hayli beğendik. Özellikle dışarıda düzenli spor yapanların ihtiyacını bir hayli karşılayacaktır diye düşünüyoruz. Fiyatı ise 9499 TL şeklinde. Bu fiyat, oldukça niş bir kullanım alanına hitap etmesi açısından düşünülmesi gereken bir meblağ elbette. Ancak bu noktada seçim her zaman olduğu gibi yine sizin.