Segway Ninebot, ayaklarımızı yerden kesti!
Segway Ninebot miniPro, tüm ofisin ayaklarını yerden kesti. İşte hakkındaki izlenimlerimiz...
- Sessiz
- Rahat
- Sesli bildirimleri
- Güvenli
- Kolay alışma süresi
- Hantal
- Uygulamada bağlantı sorunları
- Dizleri rahatsız edebiliyor
Son dönemde hoverboard'lar bir hayli moda. Birbirinden ilginç seçenekleriyle karşımıza çıkan modeller arasında, bizim de elimizden iki model geçti. Bu defaki model ise diğerlerinden bir nebze de olsa daha farklı. Aranızda hatırlayanlar olacaktır; bundan yıllar öncesinde Ginger isimli bir cihaz çıkmış ve bir hayli popüler olmuştu. O modelin yapımcısı Segway'in farklı bir versiyonu olan ve "iki tekerlekli taşıyıcı araç" olarak anılan Ninebot isimli cihaz bu defa test merkezimizde. Bu incelememizde Ninetbot miniPro'yu inceleyeceğiz.
Ginger'ları hatırlayacaksınızdır: Hoverboard'lara benzeyen, ancak elinizin altında bir dümenin olduğu ve daha çok havaalanlarında karşılaştığımız bu cihazlar, artık farklı modellerle çok sayıda kullanıcının ayaklarını yerden kesiyor. Bu arada her zaman iyi haberlerle duymuyoruz hoverboard'ları. Aralarında ucuz işçilik ve kalitesiz malzemeden dolayı patlayan merdiven altı modeller, ara sıra haberlerde karşımıza çıkıyor. Hazır yeri gelmişken söyleyelim: Bu tip bir ürün almayı düşünüyorsanız, güvenilir markaların ürünlerini tercih edin ve bir güvenlik önlemi olarak uzun süreler şarjda bırakmayın.
Evet, şimdi bize Türkiye yetkili distribütörü Roboto Teknoloji tarafından gönderilen Segway Ninebot miniPRO'ya yakından bakabiliriz.
Farklı kullanım
Ninebot miniPRO'yu hoverboard'lardan ayıran en temel fark, aracı bileklerinizle yönlendirememeniz. Evet, öne ve arkaya gitmek için yine ağırlığı ayak parmak ucunuza veya topuklarınıza vermeniz gerekiyor. Fakat sağa ve sola doğru yönelecekseniz, ortadaki manevra çubuğunu kullanmalısınız. Evet, bu bir dümen, koltuk değil. Yani üzerine oturmuyor, yine cihazı ayakta kullanıyorsunuz. Boyunuza göre uzunluğunu ayarlayabildiğiniz bu dümeni, dizinize göre ayarlamanız kullanım açısından performans sağlıyor. Bu sayede manevralarınızı dizlerinizi kırarak gerçekleştirebiliyorsunuz.
Dümenin ortasında ekstra dışarıya doğru uzayabilen bir çubuk daha var. Bunu dışarıya çıkartarak çekçek olarak kullanabilir ve Ninebot miniPRO'yu yürürken kolaylıkla peşinizden sürükleyebilirsiniz.
Cihazı kullandığımız süre boyunca bizde bıraktığı izlenimleri az sonra aktaracağız; şimdi cihazla ilgili teknik bilgileri aktaralım.
Ninebot miniPRO'nun lastikleri 10.5 inç boyutunda. Taşıma kapasitesi 20 ila 100 kilogram arasında değişiyor. Onu kullanacak olan kişinin boy uzunluğunun ise 1.19 ila 2 metre arasında olması öngörülüyor. Yine yaş aralığı olaraksa 16 ila 60 yaş arası uygun görülmüş.
Cihaz, maksimum 18 kilometre hıza erişiyor. Tek şarjda alabileceği azami mesafe ise 30 kilometre olarak belirlenmiş. Şarjını yeniden tam kapasiteye doldurmak ise 4 saati bulabiliyor.
Ninebot miniPRO'nun dikkat çeken özelliklerinden biri de motorunun güçlü olması. 15 derecelik açıya kadar tırmanış yapabilen cihaz, ayrıca engebeli arazilere karşı daha önce incelediğimiz hoverboard'lardan daha kullanışlı çıktı. Cihazın tekerlekleri engebeler ile karşılaştığında takılıp düşmenizi zorlaştırıyor, sizi üzerinden kolay kolay atmıyor, eğer tabii yanlış bir hareket yapmazsanız. Şimdi cihazla ilgili edindiğimiz tecrübeleri daha detaylı olarak aktaralım.
Güvenli ve keyifli sürüş
Uzun süre ofiste hoverboard kullandıktan sonra Ninebot miniPRO'yu ilk kez deneyimlediğimizde açıkçası pek kullanışlı gelmedi, rahat hissettirmedi. Ancak sonrasında yavaş yavaş bu konudaki fikrimiz değişmeye başladı. Evet, cihaz küçük hoverboard'lara göre daha hantal görünüyor ve belki de onlar kadar hızlı tepki süresine sahip değil; yani yönlendirmek için bileklerin yanı sıra dizleri de kullandığınız için, manevra noktasında hoverboard kadar akıcı çalışmayabiliyor. Fakat eğer dizlerinizle bileklerinize söz geçirebilirseniz, hızlı olmanız mümkün. Bu da kullanım alışkanlığınızla doğru orantılı olarak zamanla gelişecektir düşüncesindeyiz. Ancak düz yolda hız konusunda incelediğimiz hoverboard'lardan hızlı çıktı, zira cihaz 18 km hıza erişebiliyor.
Öte yandan dizlerinizle yönlendirdiğiniz dümen kısmı uzun kullanımlarda dizlerinizi acıtabiliyor. Bu da bacaklarınızı çok sıkmanız, dümeni çok fazla kıstırmanıza bağlı olarak değişecek bir durum.
Alışma süresinden bahsedersek, Ninebot miniPRO'ya hoverboard'lara göre daha hızlı adapte olabiliyorsunuz. Hoverboard'larda ilk etapta ayakta durmaya alışmak gerekirken, Ninebot miniPRO'da böyle bir sıkıntı yok. Hemen üzerine çıkıp sabit durabiliyorsunuz, sonrasında da hareket ediyorsunuz zaten.
Cihazın bir diğer hoşumuza giden özelliği fazlasıyla sessiz olması ve fazlasıyla güven vermesi. Kullandığımız hoverboard'lardan sessiz olan Ninebot miniPRO, ayrıca büyük lastikleri ve cihazın patentli denge teknolojisi sayesinde size düşmeyeceğiniz konusunda güven veriyor.
Özetle
Sonuç olarak toparlayacak olursak, Segway Ninebot miniPRO'yu gayet beğendik. Dengeli, sessiz, güven veren ve konforlu bir cihaz. Evet, hoverboard'lara kıyasla manevra noktasında biraz daha hantal ve yavaş olduğu doğru, ancak burada tercih sizlere kalıyor. Ninebot miniPRO'nun fiyatı ise 4500 TL civarında.
Ninebot miniPRO ile ilgili daha detaylı bilgiyi www.segwayminipro.net adresinde bulabilirsiniz.
Kimler Almalı
Hoverboard'lara göz kırpan ve onlardan biraz daha konforlu, daha hızlı adapte süresi sunan ve sürüş anlamında daha güvenli görünen bir cihazı tercih etmek isteyenler Ninebot miniPRO'yu yakından incelemeli.
Alternatifleri
Segway Ninebot miniPRO'ya alternatif olarak elbette Hovbo'nun hoverboard'larını da inceleyebilirsiniz.