Samsung Galaxy S8+ İncelemesi

Yılın en çok konuşulacak akıllı telefonlarından Samsung Galaxy S8+'ı tüm detaylarıyla değerlendirdik

CHIP Online Notu 87
  • Ekran
  • Sınırsız tasarım
  • Mükemmel işçilik
  • Çok iyi pil ömrü
  • Kamera
  • İris & yüz tanıma
  • Suya dayanıklı
  • Yazılım ve performans
  • İki elle kullanım ihtiyacı
  • Parmak izi sensörünün yeri
  • Çok pahalı
  • Bixby henüz yeterli değil

Samsung, Galaxy S serisinin profilini değiştirmeyi sürdürüyor. Özellikle S5'ten sonra büyük değişim gördüğümüz seri, son hali ile gerçekten de çok farklı bir şekilde karşımıza çıktı. S6'tan itibaren iki ana modelle amiral segmentini güçlendiren Samsung, S6'nın yanına S6 edge koymuş, sonrasında da bunu S7'de de tekrarlamıştı. Ancak S8'lerde ayrıca bir edge modeli bulunmuyor.

Evet, bildiğiniz gibi Samsung bu defa da yine iki modelle karşımıza çıkıyor; telefonlarını S8 ve S8+ olarak isimlendiriyor. Edge modeline gerek kalmıyor, zira her iki model de kavisli ekrana sahip. İki model arasında çok büyük farklılık yok, hemen baştan bunu söyleyelim. Kabaca farkları söyleyecek olursak, yalnızca ekran büyüklüğü, boyut, ağırlık ve batarya fark ediyor. Tabii ki elbette bir de fiyat.

Bizim elimizdeki Samsung Galaxy S8+'ın fiyatı şu an 4449 TL. Galaxy S8 ise, 3999 TL olarak bulunabiliyor. Evet, özellikle Galaxy S8+'ın fiyatı yüksek. Ancak telefonlar ilk tanıtıldığında daha pahalı olarak karşımıza çıkmıştı hatırlasanız. Galaxy S8+'ın ilk tanıtım fiyatı 4999 TL, Galaxy S8 ise 4399 TL'ydi. Sonrasında fiyatları geri çeken Samsung'un, bu iki telefonu satın almak isteyenleri biraz rahatlattığı açık. Ancak yine de 4000 TL ucuz bir fiyat değil; satın alınmadan önce bir hayli düşünülecek bir rakam.

Evet, fiyatlardan da bahsettiğimize göre şimdi Galaxy S8+'ın tasarımıyla söze başlayalım, ardından daha derinlere doğru gidelim.

Tasarım

Samsung, Galaxy S8'lerle, tasarımda büyük bir yeniliğe imza atıyor. Infinity Display, yani "Sonsuz Ekran" şeklinde ifade edilen bir ekran tasarımıyla gelen yeni amiral, ekranı neredeyse çerçevelerden kurtarmış. Samsung, bunu yaparken telefonun boyutlarını ise S7 edge'e kıyasla hemen hemen değiştirmemiş. Yani S7 edge ile oldukça yakın boyutlarda olan Galaxy S8+, ondan çok daha geniş bir ekranı bizlere sunuyor.

Galaxy S8+'ın ekranı tam 6.2 inç boyutunda. 159 mm uzunluğunda olan telefon, 73 mm genişliğinde ve 8.1 mm kalınlığında. Bu rakamlar S7 edge'de 150 mm uzunluk, 72 mm genişlik ve 7.7 mm kalınlık şeklideydi. Yani iki telefon arasında boyut anlamına 9 mm'lik uzunluk dışında hemen hemen fark yok. Galaxy S8+'ın uzun olması, çerçevesiz bir ekran kullanması onun ekran – gövde oranına da fazlasıyla olumlu yansımış. Bundan ekran adımında detaylı olarak bahsedeceğiz.

Evet, Galaxy S8+ bize büyükçe bir ekran sunuyor, ancak 159 mm uzunluk da telefonu tek elle kontrol etmeyi bir hayli güçleştiriyor. Telefonu tek elinizde tutarken ekranın üst kenarına dokunmanız oldukça güç. Buna arka tarafta yer alan parmak izi sensörü de dahil. Küçük elli kullanıcıların bu telefonu rahat kullanma gibi bir şansı yok; o nedenle tercihlerini Galaxy S8'den yana kullansalar daha rahat ederler kanaatindeyiz.

Galaxy S8+'ın elimizde siyah renkli modeli bulunuyor. Ayrıca, Orchid Gray, Arctic Silver, Coral Blue, Maple Gold gibi farklı renk seçenekleri de mevcut. Bunlardan bazıları henüz ülkemizde yok, önümüzdeki aylarda kademeli olarak gelecektir diye düşünüyoruz.

Telefonun ön yüzü tamamen ekrandan oluşuyor. Selef modellerden aşina olduğumuz fiziksel buton, Galaxy S8+'ta yok. Burada sanal butonlar kullanan Samsung, arka yüzeyde de kamera çıkıntısını ortadan kaldırarak farklılık sağlıyor. Kamera bölgesinde flaş, parmak izi sensörü ile nabız sensörü gibi modülleri bulunduran Galaxy S8+, sağ kenarda güç tuşuna, sol kenarda ise ses butonlarına yer veriyor. Bu kenarda yine, Samsung'un dijital asistanı Bixby'e direkt erişebileceğiniz bir tuş da yer alıyor. Bixby'den de ilerleyen adımlarda ayrıca bahsedeceğiz.

Galaxy S8+'ın ön ve arka yüzü tamamen cam malzemeden oluşuyor. Kenarlar ise yine güçlendirilmiş alüminyum olarak karşımıza çıkıyor. Telefonun üst kenarında SIM kart ve microSD kart çekmecesini görüyoruz. Alt kenarda ise USB-C bağlantı noktası yer alıyor. Ayrıca 3.5 mm kulaklık girişi de bir yere gitmemiş. Hemen alt kenarda onu da görebiliyoruz.

Galaxy S8+, kulaklık konusunda 3.5 mm'yi desteklemekle kalmıyor, kutu içeriğinde AKG markalı kulak içi kulaklıkları da sunuyor. Açıkçası son dönemde karşılaştığımız en iyi ses kalitesini veren telefon kulaklıklarından biri olan bu kulaklıklar, yine de ses konusunda HTC 10'un kutu içi kulaklıklarına yenik düşüyor.

Hazır sesten bahsetmişken, telefonda yine alt kenarda tek hoparlör kullanıldığını da söyleyelim. Evet, hoparlör yüksek ses sunuyor, ancak Samsung'un hoparlör konusunda bizi hayal kırıklığına uğrattığını söylersek yalan olmaz. Böylesi bir telefonda çift taraflı, stereo hoparlör görmek harika olabilirdi doğrusu.

Tasarıma ilişkin son olarak Galaxy S8+'ın suya karşı dayanıklı olduğunu da ilave edelim. Yine S7 edge gibi IP68 sertifikasına sahip olan telefon, böylece 1.5 metreye kadar, 30 dakika süreyle suya dalabilmenize olanak tanıyor. Elbette burada bahsi geçen su, tatlı su. Yani havuza rahatlıkla bu telefonla girebilirsiniz. Deniz suyu ise, sonrasında biriken tuzdan dolayı sıkıntı yaratacaktır. Elbette illa kullanmak istiyorsanız, sonrasında mutlaka telefonu durulayın.

Güvenlik yöntemleri

Galaxy S8+, güvenlik önlemlerini bir hayli ileriye taşıyor. Toplamda 5 farklı güvenlik önlemi sunan telefon, bunlar arasında PIN, desen, iris, yüz ve parmak izini bulunduruyor. Evet, bunlardan dilediğinizi rahatlıkla kullanmanız mümkün. Şimdi biraz özellikle parmak izi, iris ve yüz tanımanın kullanılabilirliğinden bahsedelim.

Parmak izi sensörüne telefonun arka yüzeyinde yer veren Samsung, bizce yeri konusunda hata yapmış. Zira sensöre parmağınız her gittiğine kameraya dokunmadan geçmeniz neredeyse imkansız. Telefonun boyundan dolayı zaten sensöre erişmek güçken, bir de kameranın yanına konumlanması, parmağınızla kamera camını kirletmenize neden oluyor. Bu da fotoğraf çekerken, "fotoğraflarım neden bulanık" sorusunu sormanıza sebep olabiliyor.

Oysa LG ve Google'ın kullandığı gibi daha orta bir yere konumlandırılsa ve çevresi de parmağınızla kolay bulabilmenizi sağlayacak bir bezel ile çevrelense, bu iki sorun da aşılabilirdi kanaatindeyiz. Neyse ki telefonda alternatif yollar mevcut.

Parmak izini kullanmak zor gelirse, iris veya yüz tanıma metotlarını kullanabiliyorsunuz. Özellikle iris gayet başarılı şekilde çalışıyor. Loş ortamlarda da rahat çalıştığını gözlemlediğimiz iris tarayıcı, dilerseniz arayüzde size güzel animasyonlar da sunuyor. Böylece Note 7'deki Androidvari görünümlü göz animasyonu geride bırakılmış.

İris belki loş ışıkta çalışıyor, ancak onu güneş gözlüğüyle kullanmak bir nebze zor onu da söyleyelim. Özellikle ters ışığa düştüğünüzde gözlüğünüzü çıkartmanız gerekebiliyor.

Peki, yüz tanıma özelliği nasıl? Yüz tanıma özelliği de tıpkı iris gibi çalışıyor, ancak bu yöntemde tüm yüzünüze ihtiyaç duyuluyor. Onun kullanımı iris'e kıyasla biraz daha az performans gösteriyor açıkçası. Telefonu yüzünüze dik konumda ve 20 ila 50 cm arasında bir uzaklıkta tutmanız gerekiyor. Bu şekilde ışık koşulları uygunsa sorunsuz şekilde çalışıyor, ancak aksi halde biraz uğraşmanız gerekebiliyor.

Ekran

Galaxy S8+, ekranıyla akıllı telefonlar arasında büyük bir yeniliğe imza atıyor. 6.2 inç gibi devasa bir ekrana sahip olan Galaxy S8+, 18.5:9 gibi farklı bir en-boy oranı getiriyor. Bununla beraber ekranda farklı bir çözünürlük kullanılıyor. Telefonda 1440x2960 piksellik bir çözünürlük mevcut. Buna ilişkin olarak yine inç başına 529 piksel görüntüleniyor. Yani telefonun piksel yoğunluğu 529 ppi seviyesinde.

Ekranın devasa genişliği sayesinde sosyal medyada dolaşırken, yazışmaları okurken veya en basitinden dergi veya gazete sayfalarına bakarken, ekranı sürekli kaydırmanız gerekmiyor. Tek seferde daha geniş bir görüntüleme alabiliyorsunuz.

Öte yandan telefonun en etkileyici kısımlarından biri ekran gövde oranı. Infinity Display ile birlikte yüzde 84'lik bir ekran – gövde oranına erişilmiş ki, bu da S7 edge'in yüzde 76'lık, iPhone 7 Plus'ın yüzde 68'lik oranından fark edilir biçimde daha fazla.

Galaxy S8+'ta Super AMOLED panel kullanılmış. Telefonun hem ön hem arka yüzeyi Corning Gorilla Glass 5'le korunuyor. Ancak onu yine de dikkatli kullanmakta fayda var. Zira telefonun boyutları büyük olması sebebiyle, elinizden kayıp düşer de ekranını çatlatırsanız, canınız fazlasıyla sıkılabilir.

Parlaklığını, kontrast oranını fazlasıyla sevdiğimiz telefon, güneş altında da gayet rahat bir kullanım sergiliyor. Bu nedenle yaz mevsiminin yaklaştığı şu günlerde, onu plajlarda rahatlıkla kullanabileceksiniz.

Galaxy S8+'ta ayrıca HDR desteği de mevcut. Şimdilerde Amazon ve Netfix gibi servislerle kullanılan HDR içerikleri Galaxy S8+'ta görüntüleyebiliyorsunuz.

Ekran kısmını geride bırakmadan önce şunu da söyleyelim: Galaxy S8+'ta ekran çözünürlüğünü değiştirebiliyorsunuz. 1440x2960 piksel olan varsayılan çözünürlüğü, dilerseniz FHD+ veya HD+'a çekmeniz mümkün. Bunu da Ayarlar menüsünden ulaşabileceğiniz Ekran kısmından yapabiliyorsunuz.

İşletim sistemi

Galaxy S8+'ta işletim sistemi olarak Android 7.0 Nougat görüyoruz. Ancak buna karşın üzerine giydirilen arayüz, fazlasıyla sade bir kullanım getiriyor. Samsung'un alıştığımız TouchWiz arayüzü yerine gelen Samsung Experience, TouchWiz'in hantallığını aşarak pratik bir kullanım sunuyor.

Menüsüz bir arayüzden oluşan telefon, ekranı aşağıdan yukarıya çektiğinizde direkt olarak uygulamalara erişebileceğiniz menüye geçiş yapıyor. Üstten çektiğiniz bildirim çekmecesi ise hemen hemen Galaxy S7 ve S7 edge modelleriyle eşdeğer. Burada yine Performans Modu ve Mavi Işık Filtresi gibi sekmeleri görüyoruz.

Galaxy S8+, S7 edge'in edge ekranını da bize getiriyor. Ekranı yandan çektiğinizde karşınıza çıkan bu ekran ile rehberinizdeki favori kişilerinize ve uygulamalarınıza erişebiliyorsunuz. Ayrıca burada Akıllı Seçim gibi bir özellik de yer alıyor. Bunu kullanarak ekranın bir bölümünü başa sabitleyebilir veya GIF animasyon olarak kaydedebilirsiniz.

Daha önce Galaxy S7'lerde karşımıza çıkan Uygulama Çekmecesi ise Galaxy S8+'ta yok. Uygulama simgelerini ekranlar arasında taşırken kullandığımız bu pratik yöntem, Galaxy S8+'ta farkı şekilde karşımıza çıkıyor. Bu defa uygulama simgesi üzerine basılı tuttuğunuzda yanında minik bir seçenek menüsü beliriyor. Buradan Birden çok öğe seç'i işaretlediğinizde, taşımak istediğiniz diğer uygulamaları da seçebiliyor ve tümünü toplu olarak diğer ekrana taşıyabiliyorsunuz. Elbette yine bu menü yoluyla ek seçenekleri de kullanmanız mümkün. Böylece daha sezgisel bir kullanım sunan Galaxy S8+, daha az dokunarak işlem yapabilmenizi sağlıyor.

Galaxy S8+'ta yine daha önce gördüğümüz Always on Display ve Game Launcher birimleri ise yerli yerinde duruyor. Böylece ekranı sürekli görünür kılabiliyor ve Game Launcher ile de oyunlarınızı bir arada toplayarak, pil tasarrufu için çözünürlük değiştirebiliyor ve oyun içi kaydı yapabiliyorsunuz.

Bixby

Galaxy S8+'ta az önce de bahsettiğimiz gibi Bixby adında bir sanal asistan da mevcut. Ekranı sağa doğru kaydırdığınızda karşınıza çıkan Bixby, aslında hemen her noktada karşınıza çıkıyor. Samsung, Bixby için telefonun sol kenarına bir tuş da yerleştirmiş. Bu tuşa basarak Bixby'i çağırabiliyorsunuz.

Yapay zekası olan bir sanal asistan olan Bixby, henüz sesli komut yoluyla ise hizmet vermiyor. Bu özelliğin yıl sonuna kadar Avrupa'ya ulaşmayacağı gibi bilgiler mevcut. Bununla birlikte Türkçe dil desteği de kuşkusuz yok. O nedenle şimdilik Bixby pek kullanışlı değil. Ancak gerekli güncellemeler bir an önce gelirse, bir hayli işlevsel olacak gibi görünüyor.

Bixby genel olarak Google Asistan gibi çeşitli ipuçları sunuyor. Çeşitli kartlar yoluyla bilgilendirme yapabilen asistan, ayrıca kamera adımında da karşımıza çıkıyor. Kamera arayüzünde yer alan Bixby butonuna tıkladığınızda karşınıza çıkan Bixby, kamerayla görüntülediğiniz nesne, mekan veya benzeri şeyler hakkında bilgi araştırıp karşınıza getirebiliyor, görüntü araması yapabiliyor. Öte yandan QR kod okuma gibi özellikler de sunuyor. Ancak dediğimiz gibi şimdilik bu servis pek işlevsel değil; zamanla daha iyi olacaktır.

Özellikler ve performans

Galaxy S8+ da, selef modellerde olduğu gibi Exynos ve Snapdragon işlemci alternatifleriyle geliyor. Snapdragon modelleri yalnızca ABD'de bulunurken, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgelerinde Exynos işlemcili olarak yer alıyor. Yani ülkemizde de Exynos modelini görüyoruz.

Samsung'un Exynos 8895 işlemcisinden güç alan Galaxy S8+, güç konusunda fazlaca kaslı bir telefon. Yani şöyle söyleyelim: Galaxy S8+'la ilgili performans konusunda herhangi bir sıkıntınız olmayacak.

8 çekirdekli olan Exynos 8895, 4'er çekirdekli çift yongasıyla 2.3 GHz ve 1.7 GHz frekansları sağlıyor. 4 GB RAM ve 64 GB depolama alanına da sahip olan Galaxy S8+, hafızayı 256 GB daha microSD kart yoluyla arttırabilme imkanı da tanıyor.

Grafik işlemci noktasında ise Mali-G71 MP20 görüyoruz ki, bu da telefonun oyun performansına büyük kazanç sağlıyor. Galaxy S8+'la geçirdiğimiz süre boyunca bolca oyun oynama fırsatı bulduk. Özellikle son dönemin güç gerektiren oyunlarında en ufak bir sıkıntı gözlemlemediğimizi söyleyelim.

Performans noktasında, evet, Galaxy S8+ oldukça başarılı. Ancak Galaxy S7 ve S7 edge'den aman aman bir fark yaratıyor mu derseniz, arada dağlar, uçurumlar yok; onu söyleyelim. Galaxy S8+'la aldığımız çoklu çekirdek Geekbench skoru 6720 olurken, bu skor S7 edge'de 6552 olarak karşımıza çıkmıştı. Bunu yine Galaxy S8+'ın Snapdragon'lu modeliyle kıyaslayacak olursak, Snapdragon'lu Galaxy S8+'ın da aynı testten 6000 puan topladığını söyleyelim. Yani elimizdeki Exynos'lu model, Snapdragon'lu modelden daha yüksek bir performans sağlayabiliyor.

Kısaca telefonun ısı durumu hakkında da bilgi verelim. Galaxy S8+ için ısınan bir telefon diyemeyiz, ancak çok da serin değil; onu da söylemek lazım. Yoğun yük altında ölçtüğümüzde, kasa dışında maksimum 35 dereceyi görüyor telefon. Bu da gayet normal açıkçası. Yani ısı konusunda da sıkıntı yaşamayacaksınız.

Kamera

Şu an kamera konusunda en iyi akıllı telefonu arıyorsanız, Galaxy S8 veya Galaxy S8+'ı tercih etmeniz gerekiyor. Elbette önümüzdeki aylarda karşımıza çıkacak olan iPhone 8 neler getirecek henüz bilmiyoruz, fakat o zamana kadar Galaxy S8'ler en iyi kamera ihtiyacını karşılayacak, sonrasında da rekabete devam edecektir.

Aslında kamera konusunda Galaxy S8+'ta hemen her şey Galaxy S7 edge'deki gibi duruyor. Ana kamera, faz algılamalı otofokus ve OIS'li 12MP Dual Pixel sensöre ve f/1.7 diyaframa sahip. Her ne kadar temelde aynı görünseler de, Galaxy S8+'taki çip ve arkasındaki teknoloji, çoklu çerçeveli görüntü işleme teknolojisi sayesinde daha iyi performans sağlayabiliyor.

Galaxy S8+'ta yer alan çoklu çerçeveli, yani Multi-Frame görüntü işleme teknolojisi, Google Pixel HDR+ moduna oldukça benzer şekilde çalışıyor. Telefon, deklanşöre bastığınızda birden fazla fotoğraf çekiyor ve bunlardan en iyi görüntüdeki 3 fotoğrafı seçip birleştirerek, size bulanıklığı olmayan temiz bir görüntü yansıtmaya çalışıyor.

Hem parlak hem düşük ışık koşularında S7 edge ile çekilen fotoğraflara kıyasla daha iyi sonuçlar veren Galaxy S8+, karanlık çekimlerde daha az renk sapması yaratıyor. Ancak elbette yine karanlıkta çekilen videolarda, çevredeki ışıklar el titremesine dayalı olarak ışık çubukları şeklinde yansıyabiliyor; onu da belirtelim.

Selfie noktasında ise, yine S7 edge'e kıyasla daha parlak tonlar sergileyen Galaxy S8+, burada da daha iyi görüntü yakalayabiliyor. Yaptığımız çekimlerde gerek karanlıkta gerek gün ışığında hem selfie hem de ana kamerayı kullandık. Evet, az ışıklı ortamlarda selfie çekimlerinde grenlerle karşılaşmak mümkün, ancak renk doğruluğu selef modele kıyasla daha orantılı olarak karşımıza çıktı. Gündüz çekimlerinde ise zaten Galaxy S8+'a söyleyecek söz  yok; fazlasıyla başarılı.

Video kısmına gelecek olursak, Galaxy S8+ ile 4K video kaydı mümkün elbette. Ancak bundan ziyade video kalitesi de yine S7 edge'den daha parlak. Gün batımında hem Galaxy S8+ hem S7 edge ile aynı güzergahta yaptığımız çekimde, özellikle dikkat çeken bir detay var ki, o da optik imaj sabitleyiciye özel. Galaxy S8+ ile hareket halinde çekim yaparken, videonun S7 edge'e kıyasla hemen hemen sallantısız olması önemli detay. S7 edge'de ortaya çıkan görüntü ise, yukarı ve aşağı yönde hareketi hissettirir ölçüde.

Galaxy S8+'ta yine kullanışlı bir kamera arabirimi ve çeşitli modlar sunulmuş. Bunlar arasında Timelapse ve ağır çekim modları olduğu gibi, daha derinlemesine fotoğraf çekimleri için profesyonel mod da yer alıyor. Öte yandan kamera ekranında parmağınızı sola çekerseniz, burada da son dönemde popüler hale gelen yüz etiketlerini görebiliyorsunuz.

Galaxy S8+ ile çektiğimiz fotoğraf ve videoları hemen yukarıdaki videomuzda görebilirsiniz.

Pil ömrü

Evet, gelelim Galaxy S8+'ın pil ömrüne. Galaxy S8+'ta batarya kapasitesi 3500 mAh olarak karşımıza çıkıyor. Evet, belki Galaxy S8+'ta daha geniş bir batarya bekliyordunuz, ancak endişe etmenize gerek yok. Telefon rahatlıkla 1 günü çıkartıyor, hatta 1,5 güne kadar pil ömrü sağlayabiliyor. Açıkçası böylesi büyük bir ekrana sahip olmasına karşın, enerji tüketimini gayet tasarruflu yapılandırması fazlasıyla hoşumuza gitti.

Galaxy S8+'ı farklı senaryolarda pil testine tabi tuttuk. İçinde fotoğraf çekimi ve video kaydının bulunduğu, yer yer oyun oynadığımız ve e-posta kontrolü, sosyal medya takibi gibi senaryolarda 1 günü devirdiğini gördüğümüz Galaxy S8+, tamamen şarj olmak içinse 1 saat 11 dakikaya ihtiyaç duyuyor.

Tamamen şarj ettikten sonra yaptığımız 90 dakikalık Full HD video testimizde, Quad HD çözünürlükte bataryanın yüzde 11'ini tüketen telefon, ekran çözünürlüğünü Full HD'ye çektiğimizde ise yüzde 8'ini harcadı. Yani ekran çözünürlüğünü aşağı çektiğinizde arada enerji tasarrufu konusunda büyük fark olmuyor; o nedenle telefonun ekranını rahatlıkla maksimum çözünürlükte bırakabilirsiniz.

Özetle

Sonuç olarak Galaxy S8+ için, Samsung'un şu ana kadar ürettiği en başarılı telefon olduğunu söyleyebiliriz. 6.2 inç boyutunda, çerçevelerden kurtulmuş ve farklı bir en – boy görününtü oranını bize getiren telefon, elbette boyutu itibariyle ise herkese uygun değil. Tasarım detayları arasında bahsettiğimiz özellikleri yanında suya ve toza karşı dayanıklı olması sebebiyle, Galaxy S8 Active'i beklemenizi de gerektirmeyen Galaxy S8+, geniş depolama alanı ve performansıyla da şu an en iyi amiral oluyor.

Pil ömrü konusunda gayet akılcı, yine kamera konusunda da performanslı çalışan telefon, elbette incelememizde bahsettiğimiz bazı eksilere de sahip. Bunların başını parmak izi sensörü çekiyor diyebiliriz. Öte yandan kullanmak için iki ele ihtiyaç duyması, Bixby'nin henüz yeterli olmaması ve erişilmesi yüksek fiyatı. Evet, Galaxy S8+'ı şu an 4449 TL'ye raflarda bulabiliyorsunuz.

Kimler Almalı

Galaxy S8+'a para yatırmak için gerçekten onu istemeniz gerekiyor. Ayrıca büyük boyutlu bir telefon düşünüyor ve şu an için en iyi kalitede ekrana sahip olmak istiyorsanız, Galaxy S8+'tan iyi seçenek yok.

Alternatifleri

Galaxy S8+'a alternatif olarak S7 edge'i gösterebiliriz. 128 GB'lık S7 edge'i şu an 3399 TL'ye bulabiliyorsunuz.

Teknik Özellikler
Ürün Modeli Samsung Galaxy S8+
Ürün Markası Samsung
CHIP Online Notu
87
İşletim SistemiAndroid 7.0
İşlemciExynos 8895
Çekirdek (CPU)8
Ekran TeknolojisiSuper AMOLED
Ekran Boyutu6.2 inç
Ekran Çözünürlüğü1440 x 2960 px
Grafik İşlemciMali-G71 MP20
Bellek (RAM)4 GB
Dahili Depolama64 GB
Arttırılabilir Depolama256 GB
Ön Kamera8.0 MP
Arka Kamera12 MP
Çift HatYok
Wi-FiVar
NFCVar
GPSVar
LTE (4G)Var
HDMI (MHL)Yok
BluetoothVar
FM RadyoYok
Boyutlar73 x 159 x 8.1 mm
Ağırlık173 gr.

İlginizi Çekebilir

nubia Z60 Ultra inceleme
Xiaomi 14 inceleme
vivo X200 Pro inceleme
vivo V40 & v40 lite inceleme
iPhone 16 Pro inceleme
Omix X6 inceleme
Forum