Samsung Galaxy S7 edge testte!
Samsung Galaxy S7 edge, şu an dünyanın en iyisi olabilir mi? S7 edge'i tüm detaylarıyla test ettik!
- Harika ekran
- Süper kamera
- Muazzam tasarım
- MicroSD kart yuvası var
- IP68 sertifikalı
- Güçlü pil ömrü
- USB Connector ile diğer cihazları şarj edebilme özelliği
- Pahalı
- Gear VR ile gelmiyor
- Home butonunun kenarları rahatsız edici
Samsung'un ilk kez Note edge'de tek kenarla denediği, akabinde de S6 edge ve s6 edge+ olarak öne sürdüğü "kavis" hamlesi, Galaxy S7 edge'de olgunluk çağını yaşıyor. Ne yalan söyleyelim, kavisli amiralin bizde bıraktığı ilk intiba bu yönde oldu. İncelemeye biraz damdan düşer gibi girdik, fakat elimizde her yönüyle oldukça etkileyici bir telefon var. S7 edge'in tüm detaylarına bu incelememizde yer vereceğiz, o nedenle şimdi vites düşürelim ve baştan başlayalım...
Fiyat değerlendirmesi
Samsung Galaxy S7 edge, bugünlerin en çok konuşulan telefon modeli. Her ne kadar bu ilgiyi kardeşi Galaxy S7 ile paylaşıyor olsa da, edge'in artısı; kavisli kenarları, daha büyük ekranı ve daha geniş batarya kapasitesi oluyor. İncelememiz boyunca S7 edge'in her yönünü irdeleyeceğiz, ancak söze ilk olarak fiyattan başlamakta fayda var. Zira elimizdeki telefon, tasarım ve performans seviyesiyle üst seviye olduğu kadar, fiyatıyla da üst düzey.
Ülkemizde S7 edge'in 32 GB kapasiteli sürümü 3299 TL fiyatla satışa sunuluyor. S7 edge'in Amerika ve Asya'da Qualcomm Snapdragon 820'li modelleri piyasada. Elimizdeki modelin ise Exynos 8890 işlemciye sahip olduğunu söyleyelim.
Samsung, amiral seviye telefonlarında ülkemizde kendi işlemcisini pazara sürüyor. Daha önce incelediğimiz Exynos'lu modellerin performansından bir hayli memnun kalmıştık; bu durum burada da tekrarlanıyor. Yapılan testlerde Snapdragon 820'li model ile Exynos 8890'lu model arasındaki performansın üç aşağı beş yukarı yakın olduğunu söyleyebiliriz. Bunun detaylarını performans adımında ele alacağız. Bunu şimdilik bir kenara koyacak olursak, 3299 TL'nin S7 edge için yüksek bir fiyat olduğunu kabul etmek gerek. Öte yandan yurt dışında düzenlenen çeşitli kampanyalarda S7 edge'in yanında Samsung'un sanal gerçeklik gözlüğü Gear VR hediyesi verilirken, ülkemizde bu seçenek yok.
Fiyata ilişkin bir diğer dikkatimizi çeken nokta ise, Samsung'un geçen seneye göre fiyat attırdığı oluyor. Geçtiğimiz yıl Galaxy S6 edge, 2999 TL'den pazara girerken, Samsung, Galaxy S7 edge'de 300 TL'lik fiyat arttırmış. Bunda selef modelde yer almayan microSD kart desteği ile IP68 sertifikasının rolü var mıdır bilinmez; ama her şeye rağmen, fiyat yüksek.
Tasarım
Samsung, Galaxy S6'larıyla yeni tasarım anlayışına geçmiş ve plastik tasarımı bir kenara bırakarak, tasarım noktasında yeni bir yola çıktığını göstermişti. S6'dan sonra aynı anlayış S7'de de sürüyor. Fakat bazı yenilikler de eklenmemiş değil. Bunların en başında, S7 edge'in arka yüzeyinin kenarlarının da, tıpkı ekranın kenarları gibi kavisli bir hale getirilmiş olması bulunuyor. Hatırlayacak olursanız, S6 edge'in arka zemin kenarları keskin geliyordu. S7 edge'de bu kısımlar da kavisli sunulmuş. Böylece telefon daha iyi tutuş deneyimi sunuyor. Kavisli kenarlar, keskin kenarlara göre avuca daha iyi oturuyor ve telefonun elinizden kayması, eskisine nazaran daha zor oluyor. Bu daha iyi bir tasarım adına güzel bir detay.
Diğer bir göze çarpan yenilik ise, S6'larda çok konuşulan kamera çıkıntısı. Kamera çıkıntısı da artık zemine çok daha yakın; 0.42 mm seviyesine indirgenmiş. Böylece, artık bu detayı da konuşmayı geride bırakabiliriz.
Aslında en önemli iki tasarım yeniliğini sona sakladık. Bunlardan biri kuşkusuz S7 edge'e gelen microSD kart desteği; bir diğeri ise IP68 seviyesinde suya karşı dayanıklılık özelliği. Evet, S6'larda rafa kaldırılan bu iki özellik de S7 edge'de mevcut.
MicroSD kart haznesi, telefonun üst kenarında SIM kart çekmecesi içinde sunulurken, IP68 seviyesinde suya karşı dayanıklılık özelliği ise, telefonu içten-dıştan tatlı suya karşı korumalı yapıya getiriyor. 30 dakika boyunca 1,5 metre derinliğe kadar suya dayanıklı kapasitede olan S7 edge, böylece yazın havuzda video eğlencesi ile yağmur altında fotoğraf çekme keyfini getirirken, öte yandan telefonun üzerine sıvı dökülme endişesini de ortadan kaldırıyor.
Elimizdeki modeliyle Gold Platinum renkli olan S7 edge, ayrıca beyaz, siyah ve gümüş renkli seçenekleriyle de temin edilebiliyor. Farklı renklerde farklı sonuçlar alabilirsiniz, ancak elimizdeki Gold Platinum'un fazla parmak izi tuttuğunu söyleyebiliriz. Bunu da dile getirdikten sonra şimdi telefonun ince detaylarına geçelim.
S7 edge'in ekranı ve batarya kapasitesi S7'ye göre daha büyük olduğu için, bu ona boyut ve ağırlık bakımından küçük nüanslar şeklinde geri dönmüş. S7 edge'in kalınlığı 7.7 mm, ağırlığı ise 157 gram seviyesinde. Her iki noktada da S6 edge'den yüksek değerler göze çarpsa da, telefonun önden ve arkadan kavisle donatılması, kalın olduğunu iddia edemememizi sağlıyor. Fakat kimilerine biraz ağır gelebilir.
S7 edge'in güç butonu sağ kenarda, ses butonları ise sol kenarda kendine yer buluyor. Kapasitif home butonu yine telefonun altında bizlere sunuluyor. Fiziksel buton, ele çabuk gelmesi için zeminden yüksek tasarlanmış elbette. Fakat bize biraz fazla yüksek geldi. Butonun kenarlarının da keskin olması, parmağınızı kaydırırken rahatsız edebiliyor. Tüm telefon, tasarım anlamında yumuşatılmış kenarlarla bütünlük sağlarken, butonun keskin kenarları açıkçası tezat yaratıyor; bunu da söyleyelim.
S7 edge'in alt kenarında kulaklık, microUSB ve hoparlörü görüyoruz. Hoparlör, yine S6'daki gibi tek kenarda bulunuyor. Ses konusunda da farklılık söz konusu değil. Belki de Samsung, önümüzdeki modelde çift hoparlörlü tasarıma artık geçebilir.
microUSB'ye gelecek olursak, S7 edge'de USB Type-C göremiyoruz. Bunun sebebini ise sizlere daha önce de ilettiğimiz gibi, Samsung farklı şekillerde açıklamıştı. Bunlardan biri, standardın henüz Gear VR'da da kullanılmaması. Muhtemelen Samsung, yeni USB standardına her iki cihazında birden yeni modellerde geçecek. O nedenle S7 edge'de microUSB 2.0 görüyoruz.
Tasarım adımını geride bırakmadan önce son olarak, arka yüzde kameranın yanında yer alan bölümde, kalp ritim, stres, tansiyon gibi sağlık verilerini ölçümleyen sensörlerin bulunduğunu da söyleyelim.
Ekran, işletim sistemi
Galaxy S6 ile S6 edge'in ekran boyutları aynıyken, S7 edge'de durum farklı. Bu da S7 ile S7 edge arasında, kavisli kenardan sonra en büyük farklılığı oluşturuyor. S7 edge'in ekranı 5.5 inç boyutunda. Ekran çözünürlüğünde bir farklılık yok. Telefon 2K, yani 1440x2560 piksel çözünürlüğünde görüntü sunuyor. 534 ppi piksel yoğunluğunun sunulduğu ekran paneli, kuşkusuz Super AMOLED olarak karşımızda. Bu arada ekranın ve aynı zamanda arka panelin Corning Gorilla Glass 4 ile korunduğunu da söyleyelim.
S7 edge'in sunduğu görüntünün fazlasıyla başarılı olduğunu söylememize sanıyoruz ki gerek yok. Renkler ve detayların oldukça doygun biçimde sunulduğu ekran, gerek video izlerken, gerek web sayfalarında dolaşırken, gerekse fotoğrafları görüntülerken harika bir deneyim sunuyor.
Galaxy S7 edge'de Android'in son sürümü 6.0 kullanılıyor. Marshmallow'un tüm yeniliklerini böylece üzerinde taşıyan telefon, ayrıca kuşkusuz TouchWiz arayüzünün de son sürümünü bizlere sunuyor. TouchWiz, son hatlarıyla fazlasıyla kullanıcı dostuyken, özelleştirme seçenekleri de bir hayli çeşitli.
Özellikle az sonra bahsedeceğimiz edge ekranında bunlar göze çarparken, arabirime ilişkin kullanışlı bir ipucu verecek olursak; ekranlarda yer alan simgeleri toplu olarak farklı bir ekran üzerine almak istediğinizde, bu işlemi artık uygulamaları tek tek tutup taşıma yöntemiyle yapmanıza gerek kalmadığını söyleyebiliriz. Uygulamaya basılı tutup seçtiğinizde üst barda ortaya çıkan "Uygulamaları Taşı" çekmecesine bırakıyor ve aynı metodu taşımak istediğiniz tüm uygulamalar için yapıyorsunuz. Sonrasında da tüm bu uygulamaları yeni ekrana sürükleyip yerleştirebiliyorsunuz.
edge ekranı
Galaxy S7 edge'e adını veren kavisli kenar, selef modele göre daha gelişmiş olarak karşımıza çıkıyor. Selef modellerde daha çok tasarıma oynayan ve işlevsellik olarak pek kullanışlı bulmadığımız bu kenar, artık daha kullanılabilir hale gelmiş. Eskiden tek sütunlu olan bu alan, S7 edge'de çift sütunlu kullanılabiliyor. Bu da ona daha fazla uygulama ekleyebileceğiniz anlamına geliyor.
edge ekranını ister telefonun sağına, ister soluna konumlandırabiliyorsunuz. Ekleyebileceğiniz kısayollar arasında ise çok sayıda seçenek bulunuyor. 9 ekrana kadar çoğaltabildiğiniz edge ekranında sık kullandığınız uygulamaları bulmanızın yanı sıra istediğiniz uygulamaları ekleyerek kolay erişim sağlayabiliyor, 5 kişiye kadar favori kişilerinizi ekleyebiliyor, hava durumu bilgilerini kontrol edebiliyor ve benzeri daha pek çok işlevi gerçekleştirebiliyorsunuz.
edge'le ilgili tüm ayarları edge ekranının altında yer alan Ayarlar menüsü yoluyla yapabiliyorsunuz. Ayrıca buraya farklı seçenekler indirmek de mümkün. Galaxy App'te halihazırda indirilebilir uygulamalar arasında RAM ve mobil veri kullanımını takip edebileceğiniz barlar da bulunuyor. Muhtemelen bu seçenekler zamanla çoğalacaktır.
Önemli özellikler
Her zaman açık ekran
Galaxy S7 edge'in en dikkat çeken özelliklerinden birini de Always-on ekran özelliği, yani ekranın her zaman açık olması oluşturuyor. Bu özellik sayesinde saati kontrol etmek ve bildirimlerinize bakmak için günde 150 kez telefonu uyandırmak zorunda kalmıyorsunuz.
Ekranın her zaman açık olmasının elbette batarya tarafında bir karşılığı var bu da saatte yüzde 0,8 oranında olarak karşımıza çıkıyor. Yani kaba bir hesapla 24 saatin sonunda yaklaşık yüzde 20'lik bir payı bu özelliğe adıyorsunuz. Ancak asıl olay ince detaylarda yatıyor. Zira normal kullanımda, yalnızca saati veya bildirimleri kontrol etmek için elinizi her telefona atıp ekranı uyandırdığınızda, tüm ekrana güç verilmesi bir yana, uykuya dalan işlemci ile bağlantı ve veri servislerinin de yeniden devreye girmesine neden oluyorsunuz. Bu, gün sonunda bataryanın çok daha çabuk tükenmesine sebep olurken, Always-On ile bunun önüne geçilmiş olunuyor. Zira bu özellikte her ne kadar ekranın belirli pikselleri açık olsa da, telefon uykuda kalmayı sürdürülüyor.
Ha şunu da söylemek gerekli elbette. Always-On, özellikle geceleri rahatsız edici olabiliyor. Ekranın sürekli açık olmasından rahatsız olursanız bunu kapatabiliyor veya Gece Saati uygulamasını aktifleştirebiliyorsunuz. Gece Saati ile belirlediğiniz saatlerde Always-On pasif hale geçerek, gerekli bilgileri edge kenara taşıyor.
Game Launcher
Galaxy S7 edge'de üzerinde durulması gereken bir diğer özellik ise Game Launcher birimi. Bu birim sayesinde artık oyunlarınız için bir klasör oluşturmanız ve hepsini burada toplamanıza gerek yok. Game Launcher bunu halihazırda yapıyor. Elbette bu birimin tek sağladığı yarar bu değil. Bu yalnızca küçük bir detayı.
Game Launcher, oyun içinde sürekli bir köşede bir simge halinde duruyor. Bu simgeye tıklayarak açılan menü üzerinden bir dizi seçeneğe erişebiliyorsunuz. Bunlar arasında en önemlisi kuşkusuz kayıt seçeneği. Bu seçenek yoluyla, oynadığınız oyunun videosunu kaydedebiliyorsunuz. Video kalitesini ise ayarlardan, çözünürlük ve Bit hızı şeklinde ayarlamanız mümkün. Bu seçenekte elbette video üzerine mikrofon kaydı da yapabiliyor veya yalnızca oyun içi sesleri kayda alabiliyorsunuz. Bu özellik kuşkusuz YouTuber'lar için biçilmiş kaftan.
Game Launcher ile sunulan diğer seçenekler arasında ise, ekran fotoğrafı, oyunu küçült ve tuşları kitle yer alıyor. Özellikle tuşları kilitlemek önemli. Zira bu yolla oyunlarda kazara geri butonuna basarak çıkmanız engelleniyor.
Game Launcher'ın bir diğer konuşulması gereken avantajı ise, batarya ömrüne ilişkin. Yani, oyun oynamaktan, bataryanın tükenmemesi için kaçınmanıza gerek yok. Game Launcher'daki güç tasarrufu kısmından kara hızını 60 ila 30 FPS arasında değiştirebilir ve oyunun çözünürlüğüne el atabilirsiniz.
Parmak izi sensörü
Galaxy S7 edge'de yer alan parmak izi sensörüne de hızlıca değinelim. Selef modelle Galaxy S5'in parmak izi sensörü üzerine daha iyi bir sensörle karşımıza çıkan Samsung, burada da yakın performans sunan bir sensörü bizlere getiriyor. Birden fazla parmak için atayabileceğiniz parmak izleriyle telefonun güvenliğini sağlayabiliyorsunuz. Telefon, parmak izini de kolay bir şekilde alıyor, sizi uğraştırmıyor. Öte yandan kilit açılış süresi kısa ve farklı açılardan algılama gibi problemleri de yok.
Yazılım güncellemesiyle beraber sensöre gelen yeni bir özellik ise, parmak izinizi olur da yanlış okutursanız, sizden artık 4 haneli PIN istenmesi. Hatırlayacak olursanız, daha önceden harf ve sayılardan oluşturulmuş yedek şifre soruluyordu. Kombinasyonu ve uzunluğuyla bu şifrenin girilmesi zahmetli olduğundan, PIN kullanımına sevindik doğrusu.
Teknik kadro ve performans
Evet, gelelim Galaxy S7 edge'in teknik kadrosuna ve performans tablolarına. Galaxy S7 edge, incelememizin başında da belirttiğimiz gibi iki varyantla geliyor. Bunlardan biri Snapdragon 820'li iken, elimizdeki ise Exynos 8890'lı modeli. Fakat iki çip seçeneğinin de 4GB RAM'le desteklendiğini söyleyelim. Hatırlayacak olursanız RAM kapasitesi, selef modelde 3 GB idi. 32 GB'lık modelini incelediğimiz S7 edge'in hafızasını, artık geri gelen microSD kart ile 200 GB daha arttırabilmek mümkün oluyor.
Elimizdeki S7 edge'in kalbinde yer alan Exynos 8890 işlemcisi, Samsung'un mobil platformdaki şu an en güçlü işlemcisi konumunda bulunuyor. Artık sentetik test sonuçlarında 5 haneli rakamları geride bırakıyoruz ve 6 hanelere geçiş yapıyoruz. Elbette yazılım optimizasyonları ile işlemcinin gerçek gücü ilerleyen günlerde çok daha yukarılara tırmanacaktır.
Exynos 8890, 8 çekirdekten oluşuyor ve 14 nm mimarisine dayanıyor. 4'er çekirdekli iki yongadan oluşan Exynos 8890, selef modellere göre büyük bir fark yapıyor. Mimaride yer alan yonga setlerinden biri 4 çekirdekli ve 2.3 GHz frekansında çalışan Exynos M1 olarak da anılan Mongoose iken, bir diğeri yine 4 çekirdekli ve 1.6 GHz frekansında çalışan Cortex-A53 yonga seti. Özellikle Samsung'un üzerinde uzun zamandır çalıştığı özelleştirilmiş tasarımlı Exynos M1 yonga seti, böylelikle Samsung'u da Qualcomm ve Apple ile aynı kulvara taşıyor.
Peki, performans anlamında Exynos 8890 ile Snapdragon 820'li modeli ne derece fark ediyor. Her ne kadar henüz Snapdragon 820'li modeli inceleme şansı bulamadıysak da, birkaç gün önce yayınlanan bir tabloyu sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Bu tabloda her iki işlemcinin de üç aşağı beş yukarı birbirilerine yakın seyrettiği görünüyor. Özellikle dikkat çeken bir nokta ise, çoklu çekirdekte GeekBench 3 skorunda Exynos 8890'ın Snapdragon 820'yi geride bıraktığı. AnTuTu'da ise Snapdragon 820'li model önde görünüyor. Elbette nihai sonucu, Snapdragon 820'li S7 edge'i elimize geçirdiğimizde sizlere aktaracağız.
S7 edge ile aldığımız sentetik performans sonuçlarına ve kıyas tablolarına geçmeden önce grafik biriminden de bahsetmek gerek. S7 edge'de Exynos 8890'la beraber ARM'ın tepe modeli Mali-T880 grafik birimi kullanılıyor. Bu grafik birimiyle selef GPU T760'a göre yüzde 40 oranında enerji sarfiyatı sağlarken, 1.8 oranında da performans artışı kazandıran ARM, bu sayede Galaxy S7 edge ile de üst seviye grafik performansı göreceğimizin altını çiziyor.
Evet, tüm teknik altyapıdan bahsettiğimize göre, şimdi Galaxy S7 edge ile aldığımız test sonuçlarını sizlerle paylaşabiliriz.
Pil performansı
Gelelim Galaxy S7 edge'in bataryasına ilişkin notlarımıza. S7 ile S7 edge arasındaki farklılıklardan birini de batarya büyüklüğü oluşturuyor. S7'de batarya 3000 mAh kapasitesindeyken, S7 edge'de bu boyut tam 3600 mAh seviyesinde. Bu anlamda her iki model de, selef modellere göre boyut ve ağırlığa yük bindirmeden kapasite yükseltiyor.
Galaxy S7 edge'i ilk üç gün kullanımımızda, gece yatmadan önce telefonda yüzde 15 ila 25 arasında pil ömrü kaldığını söyleyebiliriz. Elbette test telefonu olduğundan, tüm gün kullanımın yoğun olduğunu tahmin ederseniz. Bu süreçte telefonla yaptıklarımız arasında; ayarlarını kurcalamak, farklı ekran modlarını denemek, kamerayı kullanmak, Gear VR ile birlikte kullanılabilen sanal uygulamaları deneyimlemek ve elbette bunların dışında, e-posta ile sosyal medya kullanımlarının ve telefon görüşmelerinin de dahil olduğu bir senaryo çizgisinde yol aldık. Bu anlamda sonuç gerçekten de takdire şayan.
Gece uyurken ise, telefonu iki farklı şekilde test ettik. Bir senaryoda Always-on modu aktifken, diğerinde ise bu modu devre dışı bıraktık. Always-on modu aktifken, gece boyunca yüzde 10 değer kaybeden S7 edge, bu özellik pasif durumdayken yalnızca pilinde yüzde 2 değer kaybetti. Bu da Always-on modunu kullanacaksanız bile, gece yatarken en azından Gece Saati uygulamasını kullanmanızın, pil ömrünü korumak adına iyi bir seçenek olacağını gösteriyor.
Elimize geçen hemen her popüler telefona uyguladığımız 90 dakikalık Full HD video testini, elbette S7 edge'e de uyguladık. Tam ekran parlaklığında ve Wi-Fi'ın açık olduğu senaryoda Full HD video oynattığımız telefon, 90 dakika sonunda yalnızca yüzde 14 değer kaybetti. Bu da kabaca bir hesapla, S7 edge ile bu senaryoda yaklaşık 11 saatlik Full HD video izleyebileceğiniz anlamına geliyor. Eğer parlaklığı azaltır ve Wi-Fi'ı da kapatırsanız bu süre daha da uzayacaktır. Yani uçaktayken, uçuş modunda S7 edge'in neredeyse tam zamanlı yol arkadaşı olacağını söylemek yanlış olmayacaktır.
Yine yaptığımız testlerde Galaxy S7 edge'in 10 saat 5 dakikalık konuşma süresi sunduğunu ve internet gezinti süresiyle de 9 saat 48 dakikayı gördüğümüzü söyleyelim. Telefonun pili bittikten sonra tam kapasiteye ulaşma süresini de 1 saat 44 dakika olarak ölçümledik. Bu da Samsung'un S7 edge için söylediği, 100 dakikalık şarj sözünü tuttuğunu gösteriyor.
Galaxy S7 edge'in pil ömrünü uzatmak için elbette Ayarlar menüsünden ulaşabileceğiniz Pil adımında güç tasarruf modlarını görebilirsiniz. Bunu da belirtelim ve batarya konusunu geride bırakıp kameraya geçmeden önce, Galaxy S7 edge'in hızlı şarj özelliğiyle 30 dakikada bataryasının yaklaşık yüzde 60'ını doldurduğunu da söyleyelim. Fakat bu süreye erişmek için telefonu kapalı konumda tutmanız gerekiyor. Aksi halde yarım saatte yüzde 35 ila 40'ını şarj edebiliyorsunuz. S7 edge ayrıca kablosuz şarj desteği de sunuyor.
Kamera
Geldik kameraya. Galaxy S7 edge'in kamerasında en çok tartışılan konulardan biri, kuşkusuz megapiksel seviyesiydi. Zira kameranın 16 MP'den 12 MP'e indirgenmesinin performans anlamında kayıp yaratıp yaratmayacağı kullanıcıları endişelendiriyordu. Açıkçası Galaxy S7 edge'de, kamerada megapikselin her şey olmadığına bir kez daha şahit oluyoruz. Olay sensör arkadaşlar ve sensörde sunulan teknoloji.
Galaxy S7'lerde iki farklı sensör kullanılıyor. Bunlardan biri Sony'nin IMX260 sensörü, bir diğeri ise Samsung'un elimizdeki modelde de bulunan S5K2L1 sensörü. Samsung'un telefonları iki farklı sensörle sunmasının ardındaki gizem halen çözülebilmiş değil, fakat yapılan testlerde arada farklık olmadığı göze çarpıyor.
Bunu bir kenara bırakacak olursak, Galaxy S7 edge'in kamerasının fazlasıyla başarılı çalıştığını açık ve net şekilde söyleyebiliriz. Özellikle detay ve renk doygunluğu seviyesinde gerek selef modellere gerekse de rakiplere karşı başarılı bir tutum sergileyen S7 edge, çift piksel sensörüyle hem hızlı odaklanıyor, hem neredeyse profesyonel seviyede fotoğraflar çekebiliyor. Telefon profesyonel mod seçenekleriyle zaten bunu destekliyor ve RAW fotoğraflar çekmenize olanak tanıyor.
S7 edge'de kameraya ilişkin önemli bir ayrıntı, artık f/1.7 diyafram açıklığının yer alması. Hatırlayacak olursanız selef modelde bu değer f/1.9 seviyesindeydi. Bu da demek oluyor ki, S7 edge'de düşük ışık koşullarında lens daha başarılı sonuçlar alıyor. Az sonra zaten S7 edge ile çektiğimiz tüm fotoğrafları ve karşılaştırmaları sizlerle paylaşacağız; orada da detayları görmek mümkün olacak.
S7 edge'in ön kamerası ise 5MP sensörle, yine f/1.7 diyafram aralığını bize sunuyor. Yine HDR'nin kullanılabildiği ön kamera ile selfie ve görüntülü görüşmeler için net sonuçlar alabiliyorsunuz.
Şimdi sizlerle S7 edge ile çektiğimiz fotoğraf örneklerini bir arada paylaşalım...
Galaxy S7 edge / iPhone 6S / Galaxy S6 edge fotoğraf karşılaştırması
Kamera arayüzü
S7 edge'de kullanışlı ve geniş seçenekli bir kamera arayüzü sunuluyor. Samsung kullanıcılarının alışkın olduğu bir arabirimle karşımıza çıkan bu alan, çok sayıda seçeneği bizlere sunuyor. Bunlar arasında otomatik, pro modu, ağır çekim, sanal çekim ve hiper geçiş modlarını görüyoruz. Öte yandan canlı yayın seçeneği ile hızla YouTube üzerinden canlı yayın yapabiliyor ve Panoramik moddan ise panorama fotoğraf çekebildikten sonra bunu video olarak da izleyebiliyorsunuz isterseniz. Benzer uygulamayı daha önce Note 5'te de görmüştük. Videoya gelecek olursak, telefonun arka kamerasıyla UHD, ön kamerasıyla ise QHD video kaydı yapabildiğinizi söyleyelim.
Ön kamera arayüzden de bahsedecek olursak, burada sunulan modlar arasında selfie'nin yanı sıra geniş açılı selfie çekmek için geniş selfie ve yine canlı yayın modlarının dikkat çektiğini söyleyebiliriz. Burada önemli bir ayrıntı da selfie flaşı. Bu önemli bir ayrıntı çünkü S7 edge'de ön kameranın yanında bir flaş bulunmuyor. Arayüzden üst kısımda flaşı açık hale getirirseniz, selfie çekerken tüm ekran beyaza bürünüyor ve bu sayede karanlık ortamlarda telefonda ön flaş varmışçasına aydınlık selfie'ler çekebiliyorsunuz.
Özetle
Evet, bu incelememizde sizlere Galaxy S7 edge'in tüm detaylarını aktarmaya çalıştık. Samsung, yeni kavisli amiraliyle çok iyi bir işe imza atmış. Artıları, eksilerinin çok çok üzerinde olan Galaxy S7 edge'in fiyat konusunu ise bir kenara koymak gerekiyor. Evet, telefonun 3299 TL'lik fiyatı ucuz değil, ancak sonuç olarak Galaxy S7 edge için, şu an daha iyisi gelene kadar, kavisleriyle özelleşen her alanda en başarılı akıllı telefon olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Kimler Almalı
Bir akıllı telefondan her anlamda üst düzey fayda sağlamak ve kavisleriyle de özel bir yapıya bürünen bir telefona sahip olmak isteyen tüm kullanıcılar, Samsung Galaxy S7 edge'i satın almayı düşünebilir.
Alternatifleri
Samsung Galaxy S7 edge'in gelmesi, kuşkusuz S6 edge'in fiyatını biraz daha aşağı çekmiş durumda. Eğer 3299 TL size de yüksek geliyorsa, şu an Galaxy S6 edge'i 1900 TL civarında bir fiyat etiketiyle alternatif olarak düşünebilirsiniz.