Razer Viper V2 Pro İnceleme
En iyi ultra hafif kablosuz oyuncu farelerinden Razer Viper V2 Pro hakkında bilmeniz gerekenleri anlattık.
- Temiz, minimalist tasarım
- Mükemmel sensör
- Dayanıklı optik anahtarlar
- Hafif
- Olağanüstü tıklama gecikmesi
- Rahat simetrik şekil
- RGB ışıklandırma yok
- Fiyatı
Oyuncular için donanım bileşenleri kadar oyuncu ekipmanları da fazlasıyla önemli. Öyle ki, şahane bir sisteminiz olsa bile klavyeniz, fareniz ya da kulaklığınız kötü ise, o sistemin oyunlar için pek bir önemi yok. O nedenle klavye, fare ve kulaklık seçimi çok mühim. Peki, oyunda yüksek performans için bir fareye " servet dökmek" gerekli mi? Bunun cevabını yorum olarak bekliyoruz, o sırada incelemeye başlayalım.
Evet, oyuncular için önemli ekipmanlar geliştiren Razer bu defa çıtayı biraz fazla yukarı taşımış. Bugün yakından tanıyacağımız Razer Viper V2 Pro, özellikle CS:GO, Valorant ve Warzone gibi FPS oyunlarını ağırlıklı oynayanlar için ekstra ağırlıksız bir oyuncu faresi. O kadar hafif ki sadece 58 gram. En hafif farelerden biri. Razer’ın bu kulvardaki önemli rakibi olan HyperX’in de daha önce bu denli hafif faresini incelemiştik hatırlarsanız. HyperX Pulsefire Haste, bal peteği tasarımıyla sadece 59 gram ağırlığındaydı. Aradaki 1 gram pek bir şeyi değiştirmez elbette, ancak Razer, Viper V2 Pro’da hassasiyet seviyesini de 30 bin dpi’ya çıkarıyor. Sahip olduğu daha pek çok yetenek var ve bunları üst gömlek bir fiyat etiketiyle sunuyor. Fiyatı şimdiden söyleyip moralinizi bozmak istemiyoruz, buna son kısımda değineceğiz.
Tasarımı Nasıl?
Şimdi, dediğimiz gibi Razer Viper V2 Pro, CS:GO, Valorant ve Warzone gibi özellikle rekabete dayalı oyunlar için hazırlanmış bir model. Özelliklerine geleceğiz, ancak tasarım çizgisiyle çok güzel göründüğüyle söze başlayalım. Elimizde beyaz renkli bir modeliyle bulunan Viper V2 Pro, böylece alıştığımız siyah renkli farelerden farklı görünüyor. Son zamanlarda oyuncu ekipmanlarında bu tür farklı renkler görmeye başladık ve bu durumdan çok memnunuz. Elbette siyah seçeneği de unutulmamış, bu renkte ısrar edenler onu da bulabilirler.
58 gram gibi son derece hafif olan fare bal peteği kemik tasarımla şekillendirilse aslında çok daha hafif olurmuş fakat herkes bal peteği tasarımını sevmiyor. O nedenle bu yolu tercih etmiş olsa gerek. Ve öte yandan tasarım olarak aslında daha önce piyasaya çıkan Razer Viper Ultimate modeline bir hayli benziyor.
İlk bakışta simeterik yapısıyla her 2 ele de uygun olduğu izlenimi veren Viper V2 Pro, aslında sağ ele uygun olarak tasarlanmış. Sol tarafta başparmağın altına yerleşen kısayol butonları yer alıyor. DPI ve güç düğmesi farenin altına konumlandırılmış. Kaydırma tekerleği, sol ve sağ tıklar yerli yerinde. Farenin ön tarafında da USB-C yuvası görülüyor. Evet, Viper V2 Pro’yu kablosuz olduğu gibi kablolu olarak da kullanabiliyorsunuz. Kutu içeriğinde örgülü kumaş malzemeye sahip Razer Speedflex kablosu yer alıyor. USB dongle’ı nerede diye sorarsanız o da kutu içeriğinde. Farenin üzerinde bunun için bir yuva yok. Evet, o nedenle bu dongle kaybolmaya müsait, ancak Razer’ın bunu fareye ilave etmemiş olmalarsının nedeni, farenin ekstra hafif olmasını istemesi. Öyle de olmuş zaten.
Razer Viper V2 Pro, baktığınızda pürüzsüz bir fare. Ancak Razer, ekstra tutuş isteyenler için kutu içeriğine tutma bantlarını da ilave etmiş. Bu bantları farenin sağ - sol tuşları ve kenarlarına yapıştırarak ekstra tutuş elde edebiliyorsunuz.
Tasarım kısmını kapatmadan önce son olarak farede herhangi RGB ışıklandırmanın olmadığını da söyleyelim. Bunu oyuncuların arayacağını düğündüğümüz bir eksiklik olarak değerlendirebiliriz.
Özellikleri Neler?
Razer Viper V2 Pro, tasarım olarak hafif belki ancak özellik bakımından dolu dolu bir fare. Sensör olarak Focus Pro 30K Optical Sensor’ün kullanıldığı farede Optical Mouse Switches Gen-3 switch’ler mevcut. 30 bin DPI seviyesi ile fazla iddialı duran Viper V2 Pro, 750 ips hız ve 70g maksimum hızlanma değerleriyle profesyonelleri cezbedecek bir duruş sergiliyor.
DPI ayarını farenin alt kısmından yapabileceğiniz gibi daha geniş ayarları Razer Synapse yazılımı üzerinden yapıyorsunuz. Uygulama içinden DPI seviyesini 400, 800, 1600, 3200 ve 6400 arasında seçebiliyor, ta ki uç aralıkta 30 bine kadar belirleyebiliyorsunuz. Tuş gecikmesi de gayet başarılı bir seviyede. Çok düşük ve tutarlı tıklama gecikmesine sahip. Kablolu olarak 2.5 ms, kablosuz olarak ise 3.4 ms şeklinde. Bu da rekabetçi oyunlar için son derece uygun.
Razer Viper V2 Pro'daki mevcut yoklama hızı ayarları 125Hz, 500Hz ve 1000Hz şeklinde. Çoğu oyun faresinde bulunan standart sensör ayarlarına ek olarak, bu farede "Asimetrik Kesme" adı verilen ve hem kalkış hem de iniş mesafesini oyun tarzınıza uyacak şekilde bağımsız olarak yapılandırmanıza olanak tanıyan bir ayar da bulunuyor. HyperPolling kablosuz dongle ile 4000Hz moduna da taşıyabiliyorsunuz. Ancak bunun farenin şarjını hızlı tüketttiğini söyleyelim. Normalde 80 saate kadar pil ömrü sunan fare bu modda kullanıldığında 24 saatte şarjını tüketiyor.
Bu arada tuşlar 90 milyon tıklamaya kadar ömür
gösteriyor. Razer’da bunu Optical Mouse Switches Gen-2 ile 70
milyon olarak biliyorduk, Viper V2 Pro’da kullanılan Optical Mouse
Switches Gen-3
ile bu da yukarı taşınmış.
Sonuç
Razer Viper V2 Pro, son derece başarılı bir oyuncu faresi olmuş. Sahip olduğu özellikler ilk bakışta dikkatinizi çekmese de kullandıkça ve oyunlara göre şekillendirdikçe farkını hissedebilirsiniz. Daha çok rekabetçi oyunlar için tasarlanmış olması onun niş bir kesme hitap etmesini sağlıyor, özel bir MMO oyun faresi kadar yan düğmesi yok, ancak özellikle Overwatch ve türevleri gibi hızlı FPS oyunlarını tercih ediyorsanız elinizin altına çok yakışacaktır. Fiyatı ise birazcık pahalı. Şu an bu fareyi 3 bin TL dolaylarında bir fiyat etiketiyle bulabiliyorsunuz. Kuşkusuz başta söylediğimiz gibi bir servet değil tabii ki (kimileri için minik servet) ancak bu fiyatın çok ucuz olmadığı da aşikar. O nedenle herkese göre değil. Fare kategorisinde çok daha pahalı modeller de bulunuyor bu arada, fiyatlar aldı yürüdü.