Razer Basilisk Ultimate İnceleme

• Son derece yüksek performans
• Harika RGB aydınlatma
• Yüksek malzeme kalitesi
• Kişiselleştirilebilirliği yüksek bir ürün
• Şarj istasyonu
• Oldukça ağır
• Skatez kalitesi gelişim gösterse de istenen düzeyde değil

Eskiden çok görkemli fareler kullanıyorduk gerçekten; Kocaman tasarımlar, agresif ve yarış otomobillerini andıran hatlar, bolca RGB ışıklandırma ve 100 gramın üzerinde ağırlıklar. Birileri hafifliğin avantajlarını ortaya çıkartıp bileklerimizin de dayanma gücü olduğunu idrak ettiğinde oyuncu farelerinde önü alınamaz bir “hafifleme” furyası başladı. Önce delikli honeycomb farelerle ağırlıklar 70 gramın altına düştü, daha sonra da buna bile gerek kalmadan 50 gram altına. Neticede bir baktık, “main” olarak kullandığımız fareler bir anda iddiasız, minimalist tasarımların güdümüne girmiş.

Razer Basilisk Ultimate, pek çok açıdan daha önce incelediğimiz Pulsar X2’nin antitezi aslında. Adeta hız yapan ve karşılığında mAh tüketen, savurgan bir canavar. 107 gramlık ağırlığı ile X2’nin 2 katından daha ağır olan ve gerek iddialı tasarımıyla gerek şarj dock’u ile gerekse kablosuz olmasının bile engel olamadığı şık ve zengin RGB ışıklandırmasıyla şimdi biraz daha yakından inceleyelim.

Razer Basilisk Ultimate bugünlerde V3 Pro modeliyle yenilenmenin eşiğinde olsa da üretilmeye devam ediliyor. Bunun muhtemelen en önemli sebebi de Basilisk Ultimate’ın artık geri gelmeyecek bir dönemin en görkemli temsilcilerinden birisi olması. V3 Pro daha da performanslı ve daha “makul” bir ürün olacak, öyle ki dock’u bile opsiyonel olarak sunulacak. Haliyle Basilisk Ultimate, Las Vegas caddelerini anımsatan donanımıyla kendine hala müşteri bulabilir.

Basilisk Ultimate kutudan çıktığı anda dikkat çeken farelerden. Malzeme kalitesi son derece yüksek ve lastik parmak destekleri de hem dayanıklı hem de kaliteli gözüküyor. 11 ayarlanabilen tuşla gelen fare 14 bölge RGB aydınlatmasıyla da son derece güzel gözüken ışık gösterileri yapmaya muktedir. Razer Synapse 3 ile yönetebileceğiniz RGB aydınlatmanın renk doğruluğunun da son derece başarılı olduğunu belirtmemiz gerek.

Teknik tarafa geçersek, bizleri piyasadaki en hızlı sensörlerden birisi olan Razer Focus+ karşılıyor. Razer’a özel bir sensör olan PixArt PMW3399’un yeniden adlandırılmış hali olan Focus+, 20000dpi çözünürlük, 50G hızlanma ve 650 IPS hızıyla gerçek bir hız makinesi. Aynı zamanda sadece 1.2mm’lik lift-off yüksekliği da olumlu bir artı. Polling Rate ise 1000Hz, fazlasıyla yeterli. Ayrıca defalarca anlattığımız Motion Sync ve Asymmetric Cut-Off teknolojisi de yine bu modelde mevcut.

Sensörler ise Razer’ın Optical Gen.2 serisinden. 70 milyon tıklama ömürlü olan bu anahtarlar gerek hissiyat gerekse performans açısından hiç beğenilmeyen Gen.1 serisinden iyiler, öte yandan Viper V2 Pro ve DA V3 Pro’da bulunan Gen.3 anahtarları daha çok beğeniyoruz. Ana tuşlar ne kadar hassassa, yandaki fonksiyon tuşları da o kadar sünger hissiyatlı maalesef. Sol önde bulunan ve dilediğiniz gibi programlayabildiğiniz tetik tuşunu değiştirmeniz mümkün, biraz önde olsa da hissiyatı çok daha iyi fonksiyon tuşlarına göre.

Razer bu modelde RGB aydınlatmayı kapattığınızda 100 saate kadar pil ömrünün mümkün olduğunu belirtiyor. Biz buna yakın değerler elde etmeyi başardık. RGB’nin tam kapasite çalışması ise bu süreyi yedide birine düşürüyor ve batarya 15 saat içinde boşalıyor.

Gelelim skatezlere. Razer’ın bu modelde yüzde 100 PTFE skatezlere geçiş yapması çok olumlu lakin bu skatezlerin kesimleri biraz köşeli ve “rodajı” tamamlanana kadar biraz sürtünme hissi yaratıyor mouse pad ile. Gelişme mi, evet lakin çok daha iyisi olabilirdi.

Basilisk Ultimate donanımlı bir fare demiştik ve bazı ilginç özellikleri de var. İlki, fare tekerleğinin sertlik ve hissinin ayarlanabiliyor olması. Logitech tarzı kemikli veya sonsuz dönüş yerine, yavaş yavaş sertliği ayarlayabileceğiniz bir tekerlek koymuş farenin altına Razer. Biz çok başarılı bulduk ve keyif aldık. Ayrıca farenin vericisinin alt kısımda taşınabiliyor olması da önemli bir artı. Razer Speedflex şarj ve bağlantı kablosu ile gelen üründe (kablo en iyisi değil ama başarılı) Bluetooth seçeneği ise bulunmuyor.

Dock var tabii bir de. Razer’ın “Ultimate” modellerinin alametifarikası olan bu şarj istasyonu RGB aydınlatmaya sahip, çok iyi gözüküyor ve üzerindeki slot yardımıyla gerektiğinde 2.4Ghz adaptörü takılarak uzatma kablosuna dönüşebiliyor. Anlam veremeyebilirsiniz ancak avantajını özellikle masaüstü bilgisayar sahipleri hissedecektir. Dock üzerinden uzattığınızda vericiyi fareden uzaklaştırmadan, adeta kabloluymuş gibi kayıpsız bir performansla kullanmanız mümkün.

Sonuç

Sonuç olarak fiyatı 2200 TL’den başlayan Razer Basilisk Ultimate oldukça niş bir ürün. V3 Pro modeli şu an 3000 TL civarında olduğundan, halen tercih edilebilirliğini koruyor, tabii 107 gramlık ağırlığı sizin için sorun değilse. Bunların dışında son derece yüksek performans göstermesi, hjarika RGB aydınlatması ve yüksek malzeme kalitesi farenin en önemli artıları. Oldukça ağır olmasını dert etmiyorsanız bizce yakından değerlendirilmeyi hak ediyor.