Herkül

• Ayın ürünü

Sadece 3.2 Kg ağırlığındaki bir dizüstü bilgisayar ile bütün oyunları en üst seviyede oynayabilme hayali gerçek olmuşa benziyor.

Oyuncu dizüstü bilgisayarı dendiğinde hepimizin aklında oluşan ortak bir kanı var: devasa, taşıması zor, ısınan ve tasarım konusunda sınıfta kalan ürünler. Fakat görünen o ki teknoloji nihayetinde bunu da değiştirdi. Monster'ın Test Merkezi'mize konuk olan yeni oyuncu bilgisayarı öncelikle şimdiye kadar gördüğümüz en hafif oyuncu bilgisayarı olma özelliğine sahip. Sadece 3.2 Kg ağırlığında olan MS-16F11 artık oyun bilgisayarınızı çalışma masanıza çakılı olmaktan kurtarıp sırt çantanızda taşımanızı mümkün kılıyor.

Turbo modu

Monster'ın öncelikle ekran konusunda oyunculara Full HD çözünürlüklü ve LED arka aydınlatmalı bir ekran sunduğunu görüyoruz. Hem RTS hem de FPS oyunlarında çok daha geniş bir görüş alanına sahip olmanızı sağlayan bu ekran ile daha en başta oyuna 1-0 önde başlıyorsunuz. Tabii ki bu ekranda 1080p filmleri izlemenin keyfi de ayrı bir konu. MS-16F1'in 1.6 GHz hızında çalışan ve Turbo Boost ile 2.8 GHz'e kadar çıkabilen işlemcisi dört adet çekirdek barındırıyor ve performans ihtiyacını fazlasıyla karşılıyor. Eğer bu performans bana yetmez diyorsanız da sorun değil. Ürünün üzerindeki Turbo tuşuna bastığımızda Turbo Drive Engine+ devreye giriyor ve sisteme daha fazla güç vererek işlemci ve ekran kartını, sistem kararlılığından en ufak bir ödün bile vermeyerek, overclock ediyor. Bu işlemden sonra sistem normalden fazla ısınacak diye bir derdiniz de olmuyor zira Monster bunun için de bir Fan Boost tuşuna sahip. Tek tuşla fanların hızına kolayca hükmedebiliyorsunuz.

Mükemmel tasarım

Kim demiş oyuncular estetikten anlamaz diye? Daha önce test ettiğimiz bütün oyuncu bilgisayarları gerek ağırlıkları gerek de boyutları dolayısıyla tasarım konusunda demir döküm kalıplarından çıkmış bir haldeydiler. MSI Barebone serisine ait olan Monster ise nispeten yumuşak kenarları, kımızı hatları ve peteksi yüzeyiyle oyun bilgisayarları arasında Alienware'i dahi gölgede bırakan bir ürün. Güç tuşu kalkana ve touchpad'indeki üçgen Assassin's Creed'in simgesine benzeyen MS-16F11, kırmızı etiketli WASD ve yön tuşlarıyla da farklı bir hava yaratıyor. Söz konusu tasarım olduğunda ürünün üzerindeki hoparlörlerden de bahsetmemizde fayda var. Baştan aşağıya elden geçirilmiş bir ses teknolojisiyle gelen MS-16F11, Dynaaudio ve DTS Surround Sensation ile ses konusunda bizden tam not aldı.

Oyun canavarı

Monster'ın oyun performansını test etmeye FIFA 11 ile başlıyoruz. Sistemi yormayan FIFA 11, Ultra ayarlarda 90 FPS ile oynanabiliyor. Çıtayı biraz daha yükseltip Mafia II'yi çalıştırıyoruz. En yüksek ayarlarda açtığımız oyun 45 FPS ile gayet akıcı.Strateji severleri de unutmadık. StartCraft II testimizde de yine en yüksek ayarlarda Terran'ları saniyede 50 kare ile görebilmek bizi menün ediyor. DirectX 11 tabanlı ve Crysis gibi optimize edilmediğinden dolayı bir sistem canavarı olan Metro 2033'ü dahi yüksek ayarlarda 30 FPS ile oynatabilen Monster, oyunlarda eline su döktürmüyor. Yine konsollardan devşirme olduğu için PC'lerle arası pek iyi olmayan GTA IV de Monster'da yüksek ayarlarda saniyede 40 kare ile gayet akıcı bir biçimde oynanabiliyor. Son olarak sentetik bir test olan 3DMark Vantage'da da 8500 puan alan MS-16F11, performans konusunda şüpheye mahal vermiyor.

Özetle

Test Merkezimize konuk olan oyuncu bilgisayarları arasında hafifliği, teknik özellikleri, performansı ve tasarımıyla bir ilki gerçekleştiren Monster için teknolojinin son harikası diyebiliriz.