HyperX Pulsefire Haste 2 Wireless İnceleme
En iyi performansı yakalamak için fare seçimi çok önemli. Peki, hangi fareyi almalı? Seçenek çok. Ancak Pulsefire Haste 2 Wireless, HyperX'in devrim değil ama doğru yönde bir evrim halkası olmuş. Tüm detaylarıyla inceledik!
- Şahane performans
- Harika işçilik ve malzeme kalitesi
- Bluetooth desteği
- Çok başarılı skatezler
- Kutu içeriği oldukça zengin
- NGENUITY halen kısıtlı bir uygulama
Zaman ne çabuk geçiyor, daha geçen sonbaharda incelediğimiz Pulsefire Haste Wireless çok sevdiğimiz bir ürün olmuştu. HyperX’in Haste 2 modeli de aynı başarı çizgisini sürdürürken öncülünün tüm sıkıntılarına çözüm bulmayı başaran bir yapım olmuş.
Tasarımdan başlarsak, hem tanıdık hem değil. 124 x 67 x 38 mm ebadındaki ürün eğer eliniz çok küçük değilse ve fingertip tutuşu tercih etmiyorsanız her tutuşa ve hemen her el ebadına uygun. Haste’in başka hiçbir fareye tam olarak benzemeyen tasarımı Haste 2’de şekil ve boyutlar açısından korunuyor lakin delikler arkadaşlar, delikler yok.
HyperX bu modelde, öncülünün 61 gramlık ağırlığını deliksiz bir üst kabukla da korumayı başarmış. Bu tasarım Honeycomb akımına bir türlü ısınamayan kullanıcıların son derece hoşuna gidecektir. Üstelik hafif pürüzlü üst yüzeyin malzeme kalitesi de üst düzeyde, parmak izi bırakmıyor ve lastik destekler kullanmamış olmasına rağmen kavrama hissi oldukça kuvvetli.
Öncülü gibi tek bölge RGB aydınlatma (renk doğruluğu fena değil) ile gelen Haste 2 konusunda bir diğer olumlu haber, 2.4Ghz adaptörünün fare içinde taşınabilmesi ve farede takılıyken bile herhangi bir tıkırdama sesine neden olmaması. Ayrıca Haste 2 üzerine ciddi baskı uyguladığınızda bile hiçbir çatırdama (creaking) emaresi göstermiyor. Biz işçiliğe şapka çıkarttık doğrusu.
Tasarım aynı dedik ama HyperX bu modele Bluetooth desteğini de getirerek bizden kocaman bir artı puan almayı başardı. Sensördeki değişime rağmen yine 100 saatlik bir pil ömrü sunan fare halen “yakıtı” adeta kokluyor.
Teknik kısma geçersek övecek daha çok şeyimiz var. HyperX bu modelde başarılı ama bazı tricky sıkıntıları olan PAW 3335 yerine piyasadaki en hızlı sensör olan Pixart PMW 3395’e yer vermiş. HyperX buna HyperX 26K Sensor adını takmış ancak ne olduğunu elbette biliyoruz. 26000 dpi çözünürlük, 50G hızlanma, 650 IPS hız ve 1000Hz polling rate gibi harika performans değerlerine sahip olan sensör, tüm bunlara rağmen son derece verimli ve güç tüketimi düşük.
MotionSync özelliği sayesinde de farenizi hareket ettirdiğinizde konum doğruluğu olağanüstü derecede artıyor. Tüm bunlara minimum 1.0mm’lik lift off yüksekliğini de eklerseniz her şeyin yolunda olduğunu söyleyebiliriz. Haste 2 performans konusunda piyasadaki en iyilerle aynı seviyede bir ürün olarak karşımıza çıkmış ki bu Haste’in “ortadirek” iddiasından ciddi bir atılım, ciddi bir sapma. Elimizde elit bir performans makinesi var ve HyperX’in dersine bu kadar iyi çalışmış olması ciddi anlamda dikkat çekici.
Switchler konusunda da heyecan verici gelişmeler var. HyperX Kailh GM8.0 trenine binmek yerine kendi yolundan gitmeyi tercih etmiş. HyperX’in kendi üretimi olan “Transparent Red Shell Black Dot” mekanik anahtarlar hissiyat olarak Kailh’leri andırırken 100 milyonluk da bir tuş basım ömrüne sahip. Oldukça tok, tactile bir his veriyorlar ve pre-travel hiç yok. Sanıyoruz bu tuş basım ömrü, optik olmayan switchler arasında bir rekor olmalı. Yan tuşların hissiyatını ise başarılı bulmadık. Bir miktar sünger hissi mevcut ve bu da ergonomilerinin başarısını gölgeliyor.
HyperX bu modelde muhtemelen sadece şarj ederken kullanacağınız kablo konusunda da cimrilik yapmamış. HyperFlex 2 adı verilen kablo oldukça esnek ve beklenen performansı rahatlıkla gösterebiliyor. Bir diğer konu ise, PTFE skatezlerin başarısı. Kutudan yedekleri de çıkan skatezler son derece muhteşem bir süzülme hissiyatına sahipler. Rahatlıkla fabrika çıkışı gördüğüm en iyi skatezler arasında olduklarını söyleyebilirim. Ayrıca kutudan grip bantları da çıkıyor ki kavrama hissi yeterli gelmediyse bu çok yardımcı olacaktır.
Yazılım konusunda ise, NGENUITY zaman içinde çok fazla gelişim gösteremedi ve halen süper verimli sayılmaz. Firmware update sonrasında taş gibi çalışan Haste 2’yi görmemekte direnerek kendince numarasını da yaptı lakin yeniden kurduğumda sorunsuz kullanmamız mümkün oldu.
Sonuç
Vallahi ne söyleyelim, ben Pulsefire Haste 2 Wireless’ı çok beğendik ve hakkıyla şimdiye dek verdiğimiz en yüksek puanlardan (%93) birini aldı. Bu yazı hazırlandığı sırada ürünün Türkiye fiyatı belli değildi ancak 2000 TL seviyesinde kalabilirse (Yurt dışı fiyatı 89$) Pulsar X2, Ninjutso Sora ve Lamzu Atlantis gibi en iyilere çok çok ciddi bir rakip olabilir. Haste 1 Wireless’ın (Yurt dışı fiyatı 79$) yaklaşık 1700 TL seviyesinden satıldığını düşünürsek bu oldukça gerçekçi bir hedef gibi gözüküyor.