Cooler Master MM712 İnceleme

• Kaliteli ve performanslı
• 3 bağlantı modu
• Uzun batarya dayanımı
• Yetenekli yazılım
• Fiyatı sunduğu özelliklere göre başarılı
• Skatezler daha iyi olabilirdi, yedekleri de çıkmıyor

Zaten başarılı olan bir konseptin geliştirilip daha da eksiksiz bir şekilde bizlere sunulmasını ne kadar da seviyoruz. Çok sevdiğimiz küçük, delikli ve kambur sırtlı faremiz MM711 hem fiyatı hem de performansıyla sektörde kendisine sağlam bir yer edinmeyi çoktan başardı. Hal böyleyken, Cooler Master MM712’yi açıkladığında heyecanlanmadık dersem yalan söylemiş oluruz ki karşımıza çıkan ürün de beklentimizi fazlasıyla karşılamayı başarıyor.

Şekle baktığımızda evet, ambidextrous ancak sağ el kullanımına göre tasarlanmış MM711’in silüeti tam karşımızda duruyor ama delikler gitmiş. Peki bu ağırlığa negatif bir etki etmiş mi, hayır. MM712 sadece 58 gram (Beyaz modelini 59 gram tarttım, normal) ağırlığında ve hiç olmadığı kadar hızlı, rijit ve güzel gözüken bir ürün.

Cooler Master bu modelde MM711’deki PixArt PMW 3389’u değiştirip kablosuz bir fare için çok daha uygun bir seçim olan PixArt PAW 3370’i kullanmış. 19000 dpi çözünürlük, 50G hız, 400 IPS hız, 1000Hz polling rate ve sadece 1.0mm’lik liftoff yüksekliğine sahip olan bu sensör hem performanslı hem de yakıtı (şarjı) adeta kokluyor. Switcher ise uzun süredir Cooler Master’ın üst modellerinde kullandığı LK optik anahtarların 2.0 sürümü. 70 milyon tıklama ömürlü olan bu anahtarlar double click gibi bir sorun yaşamadıkları için normalde bu endişeyle 4ms altına indirmediğimiz debounce time’ı 0.2ms değerine kadar çekebilmemizi sağlıyorlar. Razer veya Endgame Gear’ın kullandığı optik anahtara göre oldukça hafif olduklarını söylemek zorundayız. Öyle ki hissiyatı bana efsanevi Omron “Japan” D2F-01F’leri andırıyor. Yani hafif bir tıklama hissiyatı hoşunuza gidiyorsa, doğru yerdesiniz. Tekerlek de oldukça hafif bir encoder ile donatılmış, geçişler yeterince tactile ancak yormuyor.

MM712 malzeme ve işçilik kalitesi açısında oldukça başarılı bir ürün. 2.4Ghz alıcısını alt kısmında taşıyabilen fare, alıcı içindeyken de değilken de herhangi bir rattling (takırdama) yaratmıyor. Baskı uyguladığınızda creaking (çatırdama) da yok, gayet rijit bir ürün var yani karşımızda. Yan tuşların yerleşimi güzel, fare her el boyutuna uygun bir tutuş sunabiliyor ve yan tuşlarda sünger hissiyatı yok.

Burada bir eleştiri yapmamız gerek, MM712 gibi her açıdan profesyonel kullanıma uygun olan farelerin DPI ayarını alt kısma almasını hiç kullanışlı bulmuyoruz. Farenin üst kısmında adanmış bir sniper tuşu da olmadığından 400/800dpi geçişleri için farenin altına uzanmak rekabetçi maçlarda sıkıntı yaratacaktır.

Bir diğer eleştiri, skatezlerin Virgin Grade PTFE olmaması. Kutudan çıktığında beklenen süzülme performansını gösteremeyen %95 PTFE skatezler, neyse ki break-in periyodunun ardından tatmin edici bir performans sunmayı başardı. Kutudan gayet hoş gözüken side griplerin çıkması da şahane haber. Maalesef ikinci set skatezlere yer verilmemiş. Ultraweave kablo ise alıştığımız üzere, son derece başarılı.

CM Master Plus+ yazılımı bildiğiniz gibi sadece MM712’ye hükmetmekle kalmayan, aynı zamanda donanım bileşenlerinizi de takip edebilmenizi sağlayan bir yazılım. Göze biraz karışık gelebiliyor ancak ihtiyacınız olan her şeye sahip ve sistem kaynaklarını da eskisi kadar yoğun kullanmıyor.

Sonuç

Netice olarak MM712 cidden “olmuş” bir fare. Bazı eksiklerine rağmen mükemmele yakın bir ürün olmuş. 1500 TL’lik fiyatı da oldukça başarılı ve MM712’yi güçlü bir alternatif haline getiriyor.