ASUS SmartO Mouse İnceleme

• Antibakteriyel koruma
• Minimalist ve ergonomik tasarım
• 10 milyon tıklama ömrü
• Kaliteli malzeme
• Özelleştirilebilir tuşlar
• Uygulama desteği
• Pil ömrü
• Ortalamanın üzerinde fiyat

Günümüzde bilgisayar ekipmanı dendiğinde, çoğumuzun aklına ışıl ışıl parlayan, rengarenk oyuncu ekipmanları geliyor. Zira tüm piyasayı tamamen böyle ürünler ele geçirmiş durumda. En basitinden Google’ın Alışveriş sekmesine gidip “mouse” diye arama yaparsanız ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız. Karşınıza gelen sonuçların 12’sinden 11’i tamamen oyunculara özel ürünler. Bunun sebebi ise artık çoğu markanın bilgisayarların sadece oyuncular tarafından kullanıldığını varsayması. Haliyle kimse bizim gibi çalışanları veya günlük kullanıcıları düşünmüyor.

Bu konuda bu kadar tepkiliyiz zira; bilgisayar başında bazen oyunculardan daha fazla vakit geçirmek zorunda kalıyoruz. İnsan da ister istemez kendi alanında daha fazla yenilik görmek istiyor. Evet, biz de bilgisayarda çokça oyun oynuyoruz, ancak çalışırken daha ergonomik ve sade şeylere ihtiyacımız var. Neyse ki bu konuda yeni bir şeyler sunmaya çalışan firmalar hala mevcut. Bunlardan biri de hepimizin yakından tanıdığı Asus.

Bu elimizde gördüğünüz SmartO Mouse, Asus’un çalışanlara özel ürettiği oldukça farklı bir ürün. İlk bakışta size standart bir kablosuz fare gibi gelebilir, ancak sahip olduğu birkaç özelliği ile kendini rakiplerinden tamamen ayırmayı başarıyor.

Hem Ergonomik Hem İşlevsel

Öncelikle SmartO, estetik açısından ekstra bir şey sunmuyor; sade ve son derece minimalist bir tasarımda. Gövdesi kolay kolay parmak izi tutmayan mat bir yüzeye sahip polikarbonat malzemeden yapılmış. Elinize aldığınızda kaliteli ve sağlam olduğunu hissettiriyor. Bu arada farenin sunulan tek renk seçeneğinin Asus’un Secret Black olarak adlandırdığı siyah olduğunu belirtelim.

SmartO’nun tutuşu ise epey rahat, hafif kavisli yapısıyla ele tam olarak oturmayı başarıyor. Yalnız buradaki kavisli yapı sağ ele özel, bu yüzden solak kullanıcılara önermiyoruz. Boyut olaraksa oldukça büyük olmasına rağmen 85 gram ile nispeten hafif diyebiliriz. Kullanım sırasında hiçbir şekilde rahatsız edecek bir ağırlığı yok. Yani saatlerce kullanacak bir fare arıyorsanız içiniz rahat olabilir.

Fareyi rakiplerinden ayıran en önemli özelliklerinden biri yüzeyinin antibakteriyel olması. Asus’un iddiasına göre bu yüzey, 24 saatlik bir süre boyunca bakteri büyümesini yüzde 99’a kadar engelleyebiliyor. Hatta bu antibakteriyel işlem, ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA) tarafından kayıt altına alınmış ve AB BPR (Biyosidal Ürünler Düzenlemesi) kapsamında yetkilendirilmiş durumda.

Bununla birlikte farenin kendine özgü bir diğer özelliği de önünde bulunan taşıma bandı. Bildiğiniz gibi iş yoğunluğu arasında ofis içinde koşuştururken yanınızda taşıdığınız eşyaları düşürmek oldukça olağan bir durum. Açıkçası bu bizim başımıza çok sık geliyor. Öte yandan kendi ekipmanlarınızı başkasınınkilerle karıştırma ihtimaliniz de var. O yüzden hareket halindeyken taşıma bandını parmağa takarak taşımak işe yarayabilir. Öyle aman aman bir özellik olmasa da basit ama etkili bir çözüm olduğu açık.

Taşıma bandının çevresine baktığımızda, sol ve sağ tık tuşlarının dışında kaydırma tekerleğinin hemen altında bir DPI ayar tuşu bulunuyor. Sol tarafta ise varsayılan olarak ileri ve geri işlevi gören iki ek tuş daha mevcut. ASUS, cihazda kullanılan tuşların anahtarların ne olduğundan bahsetmemiş, ancak iddiasına göre geleneksel bir ofis faresinden üç kat daha uzun bir ömre sahip. Üç kattan kastımız tam olarak 10 milyon tıklama. Elbette bunu kanıtlama imkanımız olmadığı için burada Asus’un sözüne güvenmek zorundayız.

Alt tarafı çevirdiğimizdeyse bağlantı modunu seçmek için bir anahtar görüyoruz. Bu anahtar bize iki seçenek sunuyor; bunlardan ilki kutudan çıkan 2,4 Ghz RF dongle’ı kullanabileceğiniz seçenek, diğeri ise Bluetooth bağlantısı seçeneği. Her ikisi de gayet iyi bir bağlantı sunsa da dongle’ın bu konuda daha iyi olduğunu söyleyebiliriz. Hem daha kararlı hem de 10 metreye kadar geniş bir menzil sunuyor.

Bağlantı modu anahtarının üzerindeki tuş ise bağladığınız 3 cihaz arasında geçiş yapmaya yarıyor. Evet, SmartO çoklu bağlantı desteğine de sahip. Bizim gibi aynı anda 2 veya 3 bilgisayarla çalışmak zorunda olduğunuzda gerçekten hayat kurtaran bir özellik. Üstelik bu tuşun yanındaki LED’lerden hangi cihazda olduğunuzu da kolaylıkla takip edebiliyorsunuz. Böylece cihazlar arasında devamlı geçiş yaptığınız senaryolarda yanlış bir şeye tıklama ihtimaliniz epey düşüyor.

Bu arada alt taraftaki fare ayaklarına ayrıca dikkat çekmek istiyoruz. Zira bunlar oyun sınıfı yüzde 100 PTFE’den üretilmişler. Peki, ne anlama geliyor bu? Basitçe farenin çoğu yüzeyde pürüzsüz şekilde çalışabildiği anlamına geliyor. Bunun en güzel yanı, gittiğiniz yerde mouse pad aramanıza gerek kalmaması. Denediğimizde cam dahil çoğu yüzeyde iyi bir şekilde çalışmayı başardı. Elbette bunda SmartO’nun 4200 DPI’lık sensörünün de rolü büyük. Asus anahtarlarda olduğu gibi sensörde de gizli kalmayı tercih etmiş. Ancak hangi sensörse bizim testlerimizi geçmeyi başardı. 4K bir ekranla çalışırken her şey sorunsuzdu, dahası oyun oynarken bile fazlasıyla yeterli geldi. Tabii daha rekabetçi bir şey istiyorsanız Asus’un seçebileceğiniz düzinelerce oyuncu faresi var, bunlardan birini seçebilirsiniz.

Uygulama ve Kontrol Seçenekleri

Hazır SmartO’nun tuşlarından bahsetmişken, bu tuşların sadece varsayılan işlevlere sahip olmadığını da belirtelim. Üzerindeki 6 adet tuş, Asus’un sitesinden indireceğiniz Armoury Crate yazılımı ile özelleştirilebiliyor. Özelleştirmek derken sadece klasik tuş işlevlerinden bahsetmiyoruz; isterseniz ses düzeyini değiştirmek, parçalar arası geçiş yapmak veya mikrofonu kapatmak gibi multimedya işlevleri atayabiliyorsunuz. Veya ekran görüntüsü almaktan kopyala-yapıştır gibi birçok Windows kısayol işlevi de atayabilmek mümkün. Bununla birlikte uygulama içerisinde bir makro oluşturduktan sonra aynı şekilde istediğiniz tuşa bu makroyu tanımlayabiliyorsunuz. Daha bunlar gibi sayabileceğimiz o kadar çok şey var ki, hepsinden ne yazık ki tek tek bahsedemeyeceğiz. Sadece özelleştirme açısından epey zengin seçenekleri olduğunu bilmeniz yeterli.

Elbette uygulanın bize sunduğu tek şey tuş atamaları değil. Performans sekmesinden detaylı hassaslık ayarından sorgulama hızına veya düğme yanıtına kadar birçok ince ayar yapılabiliyor. Ayrıca buraya 2 adet DPI ayarı kaydederek, tek tuş ile aralarında kolaylıkla geçiş yapabilmek mümkün.

Diğer taraftan uygulama üzerinden farenin kalan pilini “Güç” sekmesinden takip edebiliyorsunuz. Hatta dilerseniz pil yüzdesi belli bir seviyeye düştüğünde ekranda uyarı çıkmasını da sağlayabiliyorsunuz. Eğer pillerin çabuk tükenmesini istemiyorsanız burada bir uyku modu da mevcut. Örneğin 3 dakikayı seçerseniz, fare bu süre sonunda kendini beklemeye alarak tasarruf sağlıyor. Ancak açıkçası buna pek fazla ihtiyaç duyacağınızı düşünmüyoruz. Zira SmartO içerisindeki tek pil ile 1 yıla kadar dayanabiliyor.

Sonuç

Sonuç olarak Asus SmartO Mouse, kullanımı rahat ve işlevsel birçok özelliğiyle yüksek kalitede bir fare olmuş. Piyasanın oyuncu fareleriyle kaynadığı bir zamanda kesinlikle çoğu profesyoneli ve günlük kullanıcıyı memnun edeceğinden eminiz. Üstelik sadece üretkenlik için değil, bazı oyunlarda da kullanılabilecek bir cihaz. Ancak fiyat noktasında 949 TL ile aynı kategorideki farelere göre ortalamanın biraz üstünde kalıyor. Sunduğu özelliklere göre fiyatına değer mi değmez mi siz karar verin.