Zamanda Yolculuğun Hikayesi

Zamanda yolculuk, bilim kurguda yer alan eşsiz öğelerden bir tanesi. Geçmişe veya geleceğe yolculuğa yönelik çoğu konseptin kökeni, tarihe dayanıyor.

Örneğin "robot" konseptine Yahudi folklorunda rastlanıyor: Golemler, kilden yapılmış insan biçiminde varlıklardı. Yunan mitolojisinde karakterler, diğer dünyalara yolculuk yapabiliyordu, dolayısıyla The Matrix'teki Persephone adlı karakter aslında bir tesadüf değil. Ancak zamanda yolculuk, bunlardan biraz daha farklı.

Zaman içinde farklı noktalara yolculuğu ilk hayal eden kitap, HG Wells'in 1895'te yayınlanan The Time Machine'iydi. Kitap, kendisini 802.701 yılına götürecek bir makine icat eden bir bilim adamından bahsediyor.

Gerçek Bilim

Kitap elbette bilim kurgudan ibaretti. Peki ya bilimsel gerçekler ne diyor? Bu ikisinin çoğu zaman bağlantılı olduğunu görebiliriz ve ilk zamanlarda durum farksızdı. Fizikçi Hermann Minkowski, 1907'de Einstein'ın özel görelilik kuramının geometrik olarak dördüncü boyutu tarif etmekte kullanılabileceğini ileri sürdü. HG Wells de kitabında zaman yolculuğunu tam olarak böyle hayal etmişti.

Kurt Gödel 1949'da Einstein'ın çalışmalarını ele alarak yeni bir fikirle ortaya çıktı. "Kapalı zaman-benzeri eğriler" adlı bu fikir, yeterince uzağa giderseniz, başladığınız yere geri döneceğinizi söylüyordu. Daha sonra Gödel Metric olarak tanımlanan teoriye göre zaman ve uzay içinde herhangi bir noktaya gitmek mümkün olabilirdi.

Bununla birlikte Gödel'in teorisinde bir problem vardı: Bu teorinin doğru olması için öncelikle evrenin dönmesi gerekiyordu ve bilim adamları şu an böyle bir inanca sahip değiller. Umutlarından vazgeçmeyen Gödel, ölüm döşeğinde bile evrenin dönüp dönmediğine dair bir kanıtın bulunup bulunmadığını sorguluyordu. Aslına bakarsanız bugün evrenin döndüğü ortaya çıksa, zamanda yolculuk teoride çok daha mümkün bir hale gelebilir.

İnternetin ilk zamanlarında ise John Titor'un hikayesi forumlarda tartışma konusu haline geldi. Titor, "Zaman Yolculuğu Enstitüsü" forumlarında makinesinin nasıl çalıştığını detaylarıyla anlatmaktaydı. Titor, 2004'te bir Amerikan sivil savaşının çıkacağını, 2015'te ise üçüncü dünya savaşının başlayacağını söylemişti. Titor, kuantum fiziğinin "çoklu dünya" yorumunun doğru olduğunu da ileri sürmüştü. Titor muhtemelen gerçek bir zaman yolcusu değildi ancak internetin kimliği gizlemenin daha yaygın olduğu ilk zamanlarında hayalperest kullanıcıların hayal dünyasını ele geçirmişti.

Çok daha yakın bir tarihte, 2013'te ise Ali Razeghi adlı İranlı bir bilim adamı, bir tür zaman makinesi icat ettiğini söyledi. Razeghi, 5-8 yıl ilerisini yüzde 98 isabetle tahmin edebildiğini söylüyordu. The Telegraph'a göre Razeghi'nin icadı, standart bir PC kasasına sığıyordu ve "sizi geleceğe götürmese de, geleceği size getiriyordu".

Yapabildiğimizin en iyisi bu gibi görünüyor. Peki zamanda yolculuk yaptığımız günler gelecek mi? Bazı bilim adamları bu konuda hala şüpheliler. Buna "Kronoloji Koruma Tahmini"ni teklif eden Stephen Hawking de dahil. Hawking özetle fizik kurallarının zamanda yolculuğu, "alt mikroskobik" ölçekler haricinde, özellikle imkansız kıldığını söylüyor. Bu şekilde nedensellik korunuyor çünkü geçmişe gidip dedelerini öldürenler, zamanda büyük bir paradoksa neden olabilirler.