Yoksa 2024'ün En İyi Oyunu mu Olacak? | Astro Bot İnceleme
Bir oyunun her adımında keyif alabilir misiniz? Astro Bot, hiç beklenmedik şekilde kendini “2024’ün en iyi oyunu” olarak bulabilir. Peki, nasıl? Astro Bot‘u inceledik!
Siz de bizim gibi AAA oyunlardan ve PlayStation 5’e gelen Remastered sürümlerinden bir nebze de olsa sıkıldıysanız Astro Bot soluklanmanız için harika bir fırsat. Hemen baştan incelemenin sonuç bölümüne geçmiş gibi olduk, ancak gerçekten oynayınca bize hak vereceksiniz diye düşünüyoruz. Elbette Astro Bot’tan keyif almanız için bir ölçüde platform oyunlarına ilgi duymanız veya en azından PlayStation 5’in DualSense yeteneklerinden sonuna kadar faydalanmak istemeniz lazım. Astro Bot, denklemin her iki tarafını da sonuna kadar dolduruyor.
Şimdi, Astro aslında yabancı olduğumuz bir isim değil. Onu, Sony’nin daha önce PS VR gözlüğü için hazırladığı ASTRO BOT Rescue Mission’dan tanıyoruz, ancak PlayStation 5 ile özdeşleşmesini Astro's Playroom sağlamıştı. PlayStation 5 ilk çıktığında konsolla beraber demo olarak gelen Astro's Playroom’u tüm PlayStation 5 sahipleri oynamıştır diye düşünüyoruz. Hem yeni konsolun yeteneklerini göstermek hem DualSense’in marifetlerini sergilemek için özel hazırlanan Astro's Playroom, artık tam anlamıyla yeni bir oyun olarak Astro Bot ile karşımıza çıkıyor ve bu defa onu oynamak için PS VR gözlüğü de gerekmiyor. Sevgili robotumuz Astro, bizleri fevkalade eğlenceli bir maceraya götürüyor. Peki, bunu nasıl yapıyor?
Astro ve 300 robottan oluşan mürettabatı PlayStation 5 ana gemisi ile seyahat ederken yeşil bir uzaylı tarafından saldırıya uğruyor ve bu saldırı ile gemi parçalara ayrılırken, Astro ve mürettabatı da evrenin farklı noktalarındaki gezegenlere savruluyorlar. Gözlerini bir çölde açan Astro’nun görevi çok açık: Botları bir araya toplamalı ve ana geminin eksik parçalarını bulup tamir etmeli. Ancak elbette bu iş pek de basit değil. Neyse ki Astro’nun DualSense mekiği çalışıyor ve ona atladığı gibi arkadaşları ve parçaların peşine düşüyor, bizim de maceramız böylece başlıyor.
Astro Bot’ta 50’den fazla gezegen yer alıyor. Bu gezegenlerin her biri farklı temalarla işlenmiş; çevre tasarımından, ekosistemine değişkenlik gösterirken, burada karşılaştığımız düşmanlar da bu gezegenlere adapte olmuş canlılar olarak farklılık gösteriyor. Hal böyle olunca buna uygun olarak temel dövüş sistemine çeşitli dokunuşlarda bulunularak oynanış hareketli ve eğlenceli olarak sunuluyor. Bu sayede serüven boyunca tekrara düşmediğiniz, her bir adımından farklı tatlar alarak oynamaya devam ettiğiniz eğlenceli bir yapım oluyor Astro Bot.
Evrenin farklı noktalarına dağılmış bot’ları bulup toparken tanıdık yüzlerle de karşılaşıyoruz. Ghost of Tsushima’dan Jin, Horizon Zero Dawn’dan Gözcu robot, The Last of Us’tan Ellie ve Joel ilk aklımıza gelenlerden sadece birkaçı... 150’den fazla ikonik PlayStation kahramanını bot formunda resmeden geliştiririciler, böylece bugüne kadar oynadığımız PlayStation oyunlarına göndermede bulunarak yüzümüze bir tebessüm yerleştirmeyi ihmal etmemişler. Böylece Astro Boy bir anlamda PlayStation tarihinin 30’uncu yılına özel bir kutlama mahiyeti de taşıyor.
Elbette gezegenlere dağılmış bu karakterlerin hepsini bulmak pek kolay değil. Geliştirici ekip, onları gezegenlerin farklı noktalarına öyle muzipçe yerleştirmiş -ki hiç ummadığınız yerde karşınıza çıkıyorlar. Hatta öyle ki, bir keresinde birini bulmak için Astro’yu fare boyuna küçültüp, battaniyenin altında horlayarak uyuyan birinin yanına sinsice girmemiz bile gerekti. Yani dememiz o ki, kupa avcılarının işi bir hayli zor. Çoğu zaman bot’ları tamamlamak için bir gezegeni birden fazla kez ziyaret etmeniz gerekebiliyor. Ama emin olun bu hiç de can sıkıcı değil, zira bölümleri tekrar tekrar oynamak büyük keyif veriyor.
Ha, evet, bu tip yeteneklerimiz var. Dövüş yeteneklerine ek olarak çevreye adapte olabileceğimiz farklı farklı yetenekler de bahşediliyor bizlere. Mesela kiminde sırtınıza bir maymun biniyor ve size Maymun Tırmanıcı yeteneğini getiriyor, kiminde ise İkiz Kurbağa Eldivenleri hem platformlar arası yol almanızda hem düşmanlara göz açtırmamanızda etkili oluyor. En sevdiklerimizden biri de Barkster Bulldog Güçlendirici oldu açıkçası, bu roketli yavru ile çevrenin tozunu atıyorsunuz. Daha bunun gibi bir dizi farklı yetenek oyun boyunca karşınıza çıkıyor.
Platform oyunlarının büyük çoğunluğu eğlenceli ancak Astro Bot’u onların bir -hatta birkaç- adım ötesine taşıyan farkı ise DualSense’e sahip olması. Yani, Astro Bot’u oynadıktan sonra açıkçası daha fazla fark ettik ki, hala PlayStation 5’e çıkan yapımlar DualSense’in nimetlerini adamakıllı kullanmıyor. Astro Bot’ta her adımınızda, her zıpladığınızda ya da düşmanın ensesine indirdiğiniz her tokatta bunu DualSense ile hissediyorsunuz. Cihaz bunun sadece dokunsal geri bildirim veya uyarlanabilir tetiklerin sertleşmesiyle hissettirmiyor, aynı zamanda o kadar yerinde bir ses desteği sağlıyor ki, örneğin karla kaplı bir patikada yürürken bile zevkten dört köşe oluyorsunuz diyebiliriz. Hatta öyle ki, biz oynadığımız süre boyunca karlı kaplı platformlarda basılmadık yer bırakmadık. Gerçekten fazla keyifli!
Elbette buna bir de görsel şölen ve tatlı melodiler de eklenince, gerçekten o gerilim dolu, bir sürü görevi yerine getirmemiz gereken, karmakarışık harita sistemleri, dallanıp budaklanan hikaye örgüsü ve loot’lanacak envaiçeşit malzemeyle dolup taşan AAA oyunların ağırlığıyla sertleşen kalbimizi yumuşatmayı başardı ve bizden tam not aldı. Teşekkürler Astro! (Tamam tamam, AAA oyunlar da güzel, cici :))
Sonuç
Evet, sonuç olarak Astro Bot, PlayStation’ın 30’uncu yaş pastasının üstündeki çilek kadar tatlı. Bir oyundan beklediğiniz şey saf eğlence ise bunu size veriyor ve bahsettiğimiz yanlarıyla büyük bir boşluğu da dolduruyor aslında. Açıkçası oyun ilk duyurulduğunda bu kadar keyif alacağımızı düşünmüyorduk, fakat oynamak üzere karşısına geçtiğimizde işin rengi bir anda değişti. Yetişkinlerin yanı sıra çocukların da severek oynayacakları bir yapım olmuş; aile dostu bir içerik, aynı zamanda mini-puzzle’larıyla çocuklar için eğitici. Astro Bot, renkli dünyasıyla eğlenceyi parmaklarınıza getiriyor ve daha iyisi bunu hissettiriyor, ancak keşke biraz daha uzun olsaydı, tadı damakta bırakıyor... Bu arada 2024'ün en iyi oyunu olur olmaz, o ayrı, onu bekler görürürüz, ancak zaten Astro Bot'un böyle bir iddiası olduğunu da sanmıyorum. Geliştirici ekip Team ASOBI, ortaya son derece eğlenceli bir oyun çıkarmış, ne kadar eğleneceğiniz ise size kalmış.
CHIP Notu %95
KÜNYE
Geliştirici: Team ASOBI, SIE Japan
Studio
Yayıncı: Sony Interactive Entertainment
Tür: Platform
Platform: PlayStation 5
Web: https://www.playstation.com/tr-tr/games/astro-bot/