"Sonsuza dek kimyasalları" olarak bilinen ve yok olması neredeyse imkansız olan kimyasalları yok etmenin yolu bulundu
Yok olması neredeyse imkansız gözüken ve "sonsuza dek kimyasalları" olarak bilinen kimyasalların yok edilmesi için yeni yöntem geliştirildi. Bu kimyasallar, farkında olmasak da, hayatımızın her alanında bizlerle birlikte...
Bir grup bilim insanı, “sonsuza dek kimyasalları” olarak bilinen ve kolay kolay yok olmayan kimyasalları yok etmenin güvenli ve uygun maliyetli bir yolunu bulmuş olabilir. PFAS veya perfloroalkil ve polifloroalkil maddeler, yapışmaz teflon tavalar ve diş ipi dahil olmak üzere birçok ev eşyasında bulunuyor. ABD Çevre Koruma Ajansı'na göre, bugün en az 12.000 bu tür madde var. Hepsinin ortak bir özelliği bulunuyor: Organik kimyada bilinen en güçlü bağlardan biri olan bir karbon-flor omurgası. PFAS ile işlenmiş pişirme kaplarına yapışmazlık kalitesini veren de budur. Ancak aynı özellik, bu maddeleri insanlar için zararlı hale getirebilir.
Moleküler açıdan çok dayanıklı oldukları için PFAS, nesiller boyu toprakta ve suda kalabilir. Bilim insanları tarafından yapılan araştırmalar, onlara uzun süre maruz kalmanın bazı kanser riskinin artmasına, bağışıklığın azalmasına ve çocuklar üzerinde gelişimsel etkilere yol açabileceğini göstermiştir. Araştırmacılar, PFAS'ı bu kadar inatçı yapan karbon-flor bağını yok etmenin bir yolunu bulmak için yıllarını harcadılar, ancak artık büyük bir atılım başarmış olabilirler.
Science dergisinde yayınlanan bir çalışmada; UCLA, Northwestern Üniversitesi ve Çin'den bir grup kimyager, kostikte kullanılan bir kimyasal olan sodyum hidroksit ve dimetil sülfoksit adı verilen organik bir çözücünün karışımının, perfloro karboksilik asitler veya PFCA'lar olarak bilinen büyük bir PFAS alt grubunu parçalamada etkili olduğunu buldu. Başyazar Brittany Trang, karışımı yaklaşık 79 ila 121 santigrat derece arasında ısıttığında, PFAS molekülleri arasındaki bağları parçalamaya başladı. Birkaç gün sonra karışım, herhangi bir flor yan ürününü zararsız moleküllere bile indirebildi. Karışımı bu kadar güçlü yapan bileşenlerden biri sodyum hidroksit. Dimetil sülfoksit onları yumuşattıktan ve parçalanmalarını hızlandırdıktan sonra PFAS moleküllerine bağlanır.
Çalışmanın ortak yazarlarından Profesör William Dichtel, The New York Times'a çözümün laboratuvar dışında işe yaraması için yapılması gereken daha fazla çalışma olduğunu söyledi. Ayrıca sorunun büyüklüğü bir başka zorluk yaratıyor. Şubat ayında bilim insanları, insanların her yıl atmosfere yaklaşık 50.000 ton PFAS kimyasalı eklendiğini tahmin ediyorlardı. Yakın zamanda yapılan bir başka araştırma, bu maddelerin her yerde bulunması nedeniyle, yağmur suyunun dünyanın her yerinde içilmesinin güvenli olmadığını buldu.