Windows Phone: Yaşandı Bitti, Saygısızca...
Microsoft'un mobil hamlesi Windows Phone'un başlangıcından bugüne kadarki hüzünlü öyküsü...
Windows Phone konsepti aslında 2014 yılında önemli bir düşüş yaşadı. Fakat buna rağmen Microsoft son iki yılda Windows Phone'a olan sadakatini sürdürerek bu alanda da pazarda kalma ısrarına devam etmişti.
Fakat firma geçtiğimiz Mayıs ayında aldığı bir kararla mobil telefon pazarından çıkacağını, aralarında Hindistan, Çin ve Latin Amerika'nın da bulunduğu coğrafi bölgeleri tamamen terk edeceğini duyurdu. Diğer yandan, Redmond yine de gelecekte bir Surface Phone cihazı için kapıyı yine açık bırakıyordu.
Peki Windows Phone'un altı yıllık hikayesinin ardından geride nasıl bir tablo kaldı? 2010'da doğuşuna tanık olduğumuz bu konseptin başlangıcından sonuna dek yaşananları sizin için derledik.
Cesur Yeni Dünya
Windows Phone, ortaya çıktığı dönemde bütün dünyaya yeni ve radikal bir kullanıcı arayüzü sunmuş ve çoğunu ilerleyen zamanlarda bir daha göremediğimiz yeni telefonları da beraberinde getirmişti. Bu kesinlikle Microsoft gibi bir teknoloji devinin bünyesinde yer alan yetenekli bir grup insandan oluşan bir ekibin getirdiği vizyonun başarılı bir estetikle görücüye çıkarıldığı bir hamleydi.
Sanki başka bir gezegenden gelmiş gibi duran arayüzü ve tasarımıyla Windows Phone bir hayli ilgi çekmeyi başarmıştı. Cihaz bir iPhone'a kıyasla daha az parmak hareketi gerektiriyordu. Yıllar içerisinde rakipler bu tasarımdaki birçok unsuru çalmaya bile başladılar.
Bir tür Zen sadeliğine sahip Windows Phone cihazlarıyla Microsoft insan odaklı görevlerin yerine getirilebildiği bir tasarımı gerçekleştiriyordu. Öyle ki uzun bir süre boyunca bir Windows Phone piyasada sosyal medyanın en etkili kullanılabileceği cihaz olarak dikkat çekti.
Bugün bile bir Windows Phone 8.1'in sahip olduğu zevkli tasarım ve bunun Zen basitliği ve esneklikle birleşimi takdire şayan. Steve Jobs'un Microsoft'un ortaya çıkardığı bu konseptten övgüyle bahsetmesi de aslında hiç de sürpriz değil. Bununla birlikte geleneksel özelliklere sahip yani sadece bir ya da iki modern uygulamayla yetinen telefon kullanıcılarının da Windows Phone'u pazardaki en iyi seçim olarak nitelendirmeleri de oldukça anlaşılır bir durum.
Fakat yine de Windows Phone'un beraberinde getirdiği radikal olarak değerlendirilebilecek kullanıcı deneyimi birçok kişinin afallamasına neden oldu. Eski Microsoft tasarımcısı Jon Bell bu durumu şöyle açıklıyor:
"Özel ve eşsiz bir kar tanesi olmak sanatta işe yarıyor ama tasarım alanında pek iyi bir şey değil. Tasarım görünmez olmalıdır... Dolayısıyla Windows Phone'u delicesine seven küçük bir kitle vardı, ama pazarın ana akım olarak değerlendireceğimiz büyük bölümü onunla ne yapacağını bilemedi, belki bunu doğru dürüst denemediler bile."
Windows Phone neden kaybetti?
Windows Phone konseptinin partneri Nokia'nın piyasadaki baskın konumlarını kaybetmelerinin en önemli nedeni hiç şüphe yok ki yeni dünyaya, ya da dünyanın yeni gerçekliklerine uyum sağlamakta yeterince hızlı olmaması. Android gibi bir işletim sistemi cihaz üreticileriyle kolay bir çalışma süreci sağladığı için belki de her halükarda kazanan taraf olacaktı. Fakat yine de 2010 yılı, yeni bir platformu görücüye çıkarmak ve bunu da özellikle sağlam bir üreticiyle işbirliğine giderek yapmak için hiç de fena bir yıl değildi.
Windows Mobile aslında o günden beri birçok defa başarısızlıkla yüzleşti, bunun önemli bir nedeni ise Microsoft'un bir startup firması gibi davranamayacak olması ve bir startup'ın yapması gereken uzlaşılara gitmemesiydi.
Windows Phone platformu harika görünüyordu ama yeterince olgun değildi. Hem standart kullanıcılarının hem de şirket çalışanlarının gereksinim duyabileceği detaylar birçok eksiğe sahipti. Nokia elbette platformun eksiklerinin farkındaydı ama Microsoft'un 2011 ve 2012 arasındaki iddialı gelişimine güvenmişti.
Fakat işler planlandığı ya da umulduğu gibi gitmedi. Windows Phone'un tasarımındaki sadelik cihaz üreticilerine uyum sağlamak adına feda edildi ve nihayet bütün bir estetikten yavaş yavaş vazgeçilmeye başlandı.
Nihayetinde, Windows Phone'un kurban edilmesinin iki ana nedeni vardı: Ekonomik ve politik.
Ekonomik neden Google'ın düşük maliyetli cihazlarda Android'i geliştirmesi ve bunu Microsoft'un yetişebileceğinden çok daha hızlı bir biçimde yapmasıydı.
Politik neden ise Microsoft'un aslında kendisiyle yıllardır bir tür savaşın içerisinde olmasıyla ilgiliydi. Yönetim kadrosunda yaşanan kaos Windows Phone 7 gibi radikal bir adımın atılmasına neden olmuştu. Bunun sonuçları oldukça ağır olmuştu ve firma böylece zaman içerisinde Windows Phone'un imajına dair ağır bir yara almıştı.
Şimdi ne olacak?
Microsoft'un "uyum sağlayabilen uygulama" anlamına gelen ve Windows Phone sonrasına ait mobil çabaları olumsuz etkileyen "Adaptible App" vizyonu kağıt üzerinde kulağa hoş gelse de gerçek hayatta şimdiye kadar beklentileri karşılayamadı. Evrensel Windows Platformu uygulamaları masaüstü, tablet ya da telefona özel olarak tasarlanmayan, fakat her birine adapte olabilen bir konsept sunuyor. Fakat bu vizyonun estetik açıdan neredeyse bir tür felakete yol açacağını söylemek mümkün. Microsoft bu konuda hasarı en aza çekmek için bazı hamleler yapsa da artık olan oldu diyebiliriz.
Windows kullanıcılarının bu Evrensel Windows Platformu'yla birlikte hem PC hem de mobil üzerindeki deneyimleri hiç de iç açıcı değil. Son zamanlarda bazı Microsoft tutkunları x86 uygulamalar da çalıştırabilen bir Continuum telefonu mümkün kılacağı için Intel'e bel bağlamışlardı. Fakat bu ihtimal de; Intel'in farklı bir yol haritası izlemeye karar vermesiyle birlikte ortadan kalktı.
Şu andaki tablo Microsoft'un artık benzeri çılgın proje ve deneyler için artık yeterince umut ya da gelecek vadedebilen uygun bir ortam sunmadığı yönünde. Fakat yine de Microsoft çok da uzak bir gelecekte doğru adımlar atarak mobil pazarda dengeleri bu sefer gerçekten altüst edebilecek teknolojileri de görücüye çıkartabilir.