Faydasız olduğu düşünülen "unutulmuş organımız" timüs, o kadar da faydasız değilmiş
"Unutulmuş organımız" olarak da tanıtılan ve bugüne dek faydasız olduğu düşünülen timus, görünüşe bakılırsa hiç de iddia edildiği gibi faydasız değilmiş.
Çocukluk bağışıklığının ayrılmaz bir parçası olan timus bezinin genellikle yetişkinlerde işlevsiz olduğu düşünülür ve çoğu zaman "unutulmuş organ" olarak tanımlanır. Ancak, son araştırmalar durumun böyle olmayabileceğini ve bu organın aslında biz yaşlandıkça sağlığımız ve kanseri önlememiz için çok önemli olabileceğini öneriyor.
Bir zamanlar ölmekte olan hücreler için bir tür “mezarlık” olarak görülen ve Nobel Ödüllü Sir Peter Medawar tarafından “çok büyük önemi olmayan evrimsel bir kaza” olarak kabul edilen timüs, aslında bağışıklık sistemini geliştirmede hayati bir rol oynar, doğumdan önce ve çocukluk döneminde bağışıklık T hücreleri üretir.
Gelişim yıllarımızdaki önemine rağmen, şimdiye kadar timüsün yetişkinlerde işlevselliğini kaybettiğine inanılıyordu ve hatta bazen kalbe ve büyük kan damarlarına erişim sağlamak için kalp ameliyatı sırasında timektomi adı verilen bir süreç ile alınabiliyor. Ancak akciğerler arasında ve sternumun arkasında yer alan ve sıklıkla unutulan bu organ düşündüğümüz kadar işe yaramaz olmayabilir.
Yeni araştırmaya göre, timektomi geçirmemiş yetişkinlerle karşılaştırıldığında, ameliyat geçirenlerin beş yıl içinde neredeyse üç kat daha yüksek ölüm riski va ve ayrıca kanser geliştirme riski daha yüksek.
Araştırmanın kıdemli yazarı Dr. David T. Scadden yaptığı açıklamada “Timusu alınmış insanları inceleyerek, timusun sağlık için kesinlikle gerekli olduğunu keşfettik” dedi ve devam etti: “Eğer bulunmuyorsa, insanların ölme riski ve kanser riski en az iki katına çıkıyor.”
Çalışma gözlemsel olsa da, yani timüs ile olumsuz hasta sonuçları arasında nedensel bir bağlantı olduğunu kanıtlamıyor olsa da, klinik olarak ilgili bazı yansımaları bulunuyor. Scadden, “[Bulgularımız gösteriyor ki] timektomi düşünülürken timusun çıkarılmasının sonuçları dikkatle değerlendirilmelidir” diye yazdı.
Scadden ve ortak yazarlar, bu sonuçlara ulaşmak için timektomi yapılan 1.146 hasta ve timektomi olmadan kardiyotorasik cerrahi geçiren eşit sayıda yetişkin arasında ölüm, kanser ve otoimmün hastalık riskini değerlendirdiler. Ekip, ameliyattan sonraki beş yıl içinde timektomi yapılan hastaların yüzde 8,1’inin hayatını kaybettiğini, ameliyat olmayanların ise sadece yüzde 2,8’inin vefat ettiğini buldu.
Aynı zaman diliminde, timektomi hastalarının yüzde 7,4’ü, kontrol hastalarının yüzde 3,7’si kanser geliştirdi. Timektomi geçiren hastalarda kanserler genellikle daha sık, çeşitli ve saldırgandı, daha yüksek nüks insidansı ve artan ölüm oranı bulunuyordu.
Bir hasta alt grubunda, timektomi geçirmiş olanlar, kanda sürekli olarak daha düşük yeni T hücresi üretimine ve daha yüksek seviyelerde proinflamatuar moleküllere sahipti.
Yazarlar, “Bir arada bakıldığında, bu bulgular timusun yetişkinlikte yeni T-hücresi üretimine ve yetişkin insan sağlığının korunmasına katkıda bulunan rolünü destekliyor” sonucuna varıyor: “Timektominin neden olduğu homeostazın bozulması, kritik sağlık sonuçlarını olumsuz yönde etkilemek için yeterlidir, bu da yetişkin timüsünün işlevsel olarak önemli olmaya devam ettiğini güçlü bir şekilde savunmaktadır.”
Çalışma New England Journal of Medicine’de yayınlandı.