Tutankamon'un kafatası neden daha uzun ve tepesi düzdü? Şaşırtıcı bilgiler
Mısır firavunu Tutankamon (Tutankhamun) hakkında gizem dolu ayrıntılar çözüldükçe bilim insanları tarafından paylaşılıyor. Bu gizemlerden biri de Tutankamon'un mumyası incelendiğinde keşfedilen kafatası farklılığı. Tutankamun'un kafatası neden diğer insanlardan daha uzun daha çıkıntılı ve tepesi düzdü?
Bazı toplumlar kendi geleneklerinin doğrultusunda insan bedeninde değişimler gerçekleşmesine sebep olabilirler. Bunun değişken sebepleri vardır. Örneğin Çin'de yüzyıllar boyunca statü ve zenginlik göstergesi olarak küçük ayaklar makbul kabul ediliyordu. Kız çocuklarının ayakları çok erken yaşlardan itibaren özel bağlama teknikleri ve bandajlarla küçücük ayakkabıların içine sıkıştırılıyordu. Yetişkinliklerinde kadınların ayakları yaklaşık 8 cm kadar ufak oluyordu. Buna da Lotus ayak deniyordu. Bu geleneğin 1000 yıl kadar sürdüğü tahmin ediliyor.
Bu tip insan bedeni üzerinde geleneksel değişiklikler başka toplumlarda da görülüyor. Örneğin, şu an belki de boynunda çok sayıda halka olan kadınlar figür olarak gözünüzün önüne gelmiştir. Tayland'da zürafa kadınlar olarak da bilinen kadınların yaşadığı Padaunglar da bahsettiğimiz geleneklerden bir benzerine sahip. 5-6 yaşlarındayken kız çocuklarının boyunlarına halka geçiriliyor. Bu halkaları yıllar boyunca geçirmeye devam ediyorlar. İnsan bedeni de bu halkalara göre gelişmek durumunda kalıyor. Dünyadaki en uzun boyun bu kabilenin bir üyesi olan kadına ait, tam 40 cm. Bu arada kısaca belirtmeden geçmeyelim, bu geleneğin, köle ticaretinde kadınları daha dayanıksız göstererek köleliğe seçilmelerini engellemek için başladığı rivayeti var. Kesin olan gerçek şu ki kadınlar halkalar çıkarılırsa yaşayamazlar, çünkü kırılgan boyunları başlarını taşıyamaz. Ayrıca bu işlemin ne denli acılı bir süreç olduğunu tahmin ediyorsunuzdur.
Mangbetu halkı da kafatasını uzatırdı. Kongo'da yer alan Mangbetular, bebekleri doğduktan sonra yaklaşık bir aylık süre zarfında henüz yumuşak olan kafataslarını sıkıca bağlayarak uzatırlardı. İnsan beyni, tıpkı bir plastik gibi bulunduğu kaba göre şekil alabiliyor olduğu için, kafatası uzadıkça beyin zarar görmüyordu. Bu geleneğin çıkış noktasına bakıldığında beyne zarar vermiyor olması oldukça manidar. Çünkü uzun kafatasına sahip kişilerin daha seçkin ve daha zeki olduklarına inanılıyordu. Bu geleneğe Bolivya ve Peru'da da rastlanmıştır. Peru kısmına yazının sonunda değineceğiz.
Gördüğümüz üzere, İnsan bedeninde ayaktan kafatasına kadar uygulanabilen deformasyonlar bazı toplumlarda söz konusu. Gelelim Tutankhamun ya da başka bir deyişle Tutankamon'un düz kafatasına...
Antropolog Dr. Robert Martin, Mısır tarihi araştırmalarında bu kafataslarıyla ilgili bilgiler veriyor. Tutankamon'un mumyasını inceleyen inceleyen bilim insanları şaşırtıcı bir gerçeği fark etmişlerdi. Firavun Tutankamon'un kafatasının tepesi, diğer insanlara kıyasla tamamen dümdüzdü. Kafatasının arka tarafında ise bombeli bir parça vardı. Şaşırtıcı olan kısım şu ki, Tutankamon'un babası Akhenaton'un kafatası da tıpkı oğlu Tutankamon'unki gibiydi.
Akhenaton, Nefertiti ile evliydi ve belli ki onun da kafatası şekli bu biçimdeydi. Tutankamon dışında 6 kız çocukları vardı ve altısının da kafatası bu şekildeydi.
Birçok Mısırbilimci bunu sanatsal bir stil olarak gördü yıllar boyunca. Akhenaton ve Tutankamon'un kafatasları incelendiğinde uzmanlar bunun kesinlikle yapay kafatası deformasyonu olduğunu belirtiyorlar. Uzmanlar ayrıca 40 yaşındaki bir kadın ve Minirdis bir rahibe ait mumyaları incelediklerinde de kafataslarında yapay uzatma olduğunu keşfettiler. Kafataslarının 3 boyutlu çıktılarını aldıklarında kafatası şekillerinin yapay biçimde oluşturulduğuna emin oldular. Fakat bu iki kafatasının şekli Tutankamon'unki kadar uzatılmış değildi. Tutankamon'dan 1000 yıl sonra bile rahipler kafataslarına bu şekli vermek için uğraşıyorlardı.
Krallar ya da soylular gibi üst seviye insanların bu tarz bir kafatası şekli uygulaması yaptıklarına dair bir kanıt yok. Bu halka açıklanan, anlatılan bir şey değildi. Buradaki amaç, bir grup seçilmiş insanın kafataslarını yapay olarak uzatarak, halkın geri kalanından farklı görünmelerini sağlamaktı. Böylece kraliyet sınıfı halktan iyice ayrılmış oluyordu. Uzmanlar birbirinden farklı ve uzak toplumların neden kafatası şekillerini değiştirmek üzerine gayeleri olduğunu anlamaya çalışıyor. Örneğin bazı kültürlerde ya da toplumlarda bebekler annelerinin sırtında bir tahta parçasına bağlanarak taşınır. Bu gibi uygulamalar bebeğin kafatasında deformasyon yaratır. Fakat Tutankamon'un deformasyonunun bunun gibi bir sebebi olmadığı aşikar. Çünkü diğer örnekte kafatası şeklindeki değişiklik asimetrik olurken, Tutankamun ve ailesindeki şekil muntazam bir özen ile oluşturulmuş. Bu da ortaya koyuyor ki Tutankamon'un kafatası, özellikle ve özenle bağlanarak oluşturulmuş.
Bu tip uzun kafataslarını hep uzaylı filmlerindeki figürlerde görürüz. Peki Antik Mısır halkı uzaylıları görmüş ve bundan etkilenerek kafataslarının şekillerini değiştirmiş olabilirler mi?
Mısır'dan çok uzağa Peru'ya doğru bir göz atalım. Peru'daki Nazca Paracas kültüründeki kafatasları da sıradışı şekillere sahip. Birçok insan bu sıradışı kafataslarının bir insana ait olamayacağına, Dünya dışı bir varlığa ait olabileceğine inanıyor. Tabi bu coğrafyadaki, uzaydan görülebilen devasa boyuttaki şekillerin, çizgilerin de bunda etkisi var. Nazca şekilleri ve bu sıradışı kafatası şekilleri bir araya gelince uzaylı söylemleri pekişiyor. Öyle ki ortaya gerçekliği olmayan söylentiler bile çıkıyor. Örneğin, Nazca insanlarına ait sıradışı kafatasları incelendiğinde insan DNA'sından farklı olduğu söylentisi bu hurafelerden yalnızca biri.
Terk edilmiş yerlerin gizemi! 108 yıllık terk edilmiş elektrik santrali