Türkiye'nin yerli uzay girişimi Plan-S, dört uydusunu daha uzaya gönderdi

Türkiye'nin yerli uzay girişimi Plan-S, IoT uydularını uzaya göndererek teknolojik kapasitesini geliştirme yolunda önemli bir adım attı. Uzay teknolojilerinde artan rekabetle birlikte, Türkiye de bu alanda güçlü bir şekilde yer almaya devam ediyor.

Türkiye'nin yerli uzay girişimi Plan-S, IoT uydularını uzaya göndererek teknolojik kapasitesini geliştirme yolunda önemli bir adım attı. Uzay teknolojilerinde artan rekabetle birlikte, Türkiye de bu alanda güçlü bir şekilde yer almaya devam ediyor.

Küresel Uzay Ekonomisi Büyüyor

Uzay endüstrisindeki gelişmeler, bu sektördeki rekabeti artırıyor. Space Foundation verilerine göre, 2023 yılında küresel uzay ekonomisi 570 milyar dolara ulaşırken, özel sektörün bu alandaki payı %78 oldu. Dünya genelinde birçok şirket, bu büyüyen pazarda yer almak için çalışmalarını sürdürüyor.

Plan-S’in Uydu Fırlatma Başarısı

Geçtiğimiz haftalarda Vandenberg Uzay Üssü’nden dört IoT uydusu fırlatan Plan-S, bu girişimiyle uzayda önemli bir adım daha attı. Plan-S Yönetim Kurulu Başkanı Sami Aslanhan, “İlk uydumuzu 2022 yılında gönderdik ve bu beş uyduda edindiğimiz deneyimlerle, artık ticari hizmet vereceğimiz dört Connecta IoT uydumuzu uzaya yerleştirdik.” şeklinde konuştu.

Gelecekte 200’den Fazla Uydu Hedefleniyor

Plan-S, uzun vadede 200’den fazla Connecta IoT takım uydusu ile dünya çapında hizmet vermeyi planlıyor. Sami Aslanhan, “2025, 2026 ve 2027 yıllarındaki fırlatmalara ilişkin sözleşmelerin çoğunu tamamladık. Bu yılın Ekim ayında 4 uydu daha fırlatmayı, ardından 2025’in başında ilave 4 uydu ve sonrasında daha büyük gruplar halinde uydular göndermeyi planlıyoruz.” dedi.

Yatırımlar ve Gelecek Planları

Plan-S, 400 milyon dolar değerleme üzerinden başlattığı sermaye fonu turu ile 40 milyon dolar yatırım toplamayı hedefliyor. Bu yatırım, Connecta IoT ve Observa takım uydularının genişletilmesi, uzaktan algılama ve 5G/6G teknolojileri için Ar-Ge çalışmalarında kullanılacak.

Aslanhan, “IoT haberleşme hizmetlerimizi öncelikli olarak Türkiye ve Türk Cumhuriyetlerinde başlatmayı planlıyoruz. Ardından Körfez Bölgesi, Afrika, Asya Pasifik ve Avrupa ülkelerini de kapsayacak şekilde hizmet ağımızı genişletmeyi hedefliyoruz.” dedi.

Destek İhtiyacı ve Rekabet

Sami Aslanhan, uzay teknolojilerinin yüksek giriş sermayelerine ihtiyaç duyduğunu vurgulayarak, “Küresel uzay ekonomisinin 2035 yılında 1,8 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Bu büyük pazarda rekabet oldukça zorlu. Teknolojiye dair çeşitli hibe ve destekler olsa da, bu destekler uzay alanında sınırlı kalıyor.” ifadelerini kullandı. Aslanhan, bu alandaki girişimlerin daha fazla desteklenmesi gerektiğini belirtti.

Sonraki Haber

Forum