Televizyonunuz bunlara sahip olmalı!
LCD, Plazma ve logo karmaşasına son! CHIP Online'ın LCD ve Plazma rehberi sorularınızı cevaplasın...
İnce televizyon yelpazesi son derece geniş. Sizlere doğru cihazı seçmenizde yardımcı olacağız. Ayrıca piyasada gözünüze çarpan birçok HD logosunun ne anlama geldiğini de açıklayacağız.
HD-Ready, Full-HD, Progressive, HDMI, 100Hz; insanın kafasının karışması doğal. İlerleyen sayfalarda kısaltmaların ve terimlerin arkasında neler gizlendiğini anlatacağız. Böylece televizyon alırken tam bilgiye sahip olacaksınız.
Tasarruf püf noktası
TV alırken cihazın gerçek bir açma/kapama tuşunun olmasına dikkat
edin. Ancak bu şekilde cihazın bekleme modunda iken hiç enerji
harcamadığından emin olabilirsiniz. Alternatif olarak şalteri olan
bir priz de kullanabilirsiniz. Bu şekilde gereksiz yere enerji
harcanmamış olur.
Acele etmeyin
Şunu peşinen söyleyelim: İnce ekranlı televizyonlar ancak mükemmel
kalitede dijital sinyal aldıkları zaman en iyi görüntü kalitesine
ulaşırlar. Şu sıralar ancak uydu (DVB-S), kablo (DVB-C) veya DVD /
Blu-ray disklerden yeterli kalitede dijital sinyal alabilirsiniz.
Antenlerle her yerden seyredebileceğiniz DVB-T o kadar güçlü
sıkıştırılmıştır ki, HD televizyonlarda bu sinyal karelenmelere ve
görüntü bulanıklığına sebep olur. Eğer TV-sinyallerinizi hala
analog olarak alıyorsanız konu kapanmıştır: Tüplü televizyonunuzu
kullanmaya devam edin ve HD televizyonları aklınızdan
geçirmeyin.
Teknoloji karşılaştırması: LCD, Plazmaya karşı
İki televizyon türü arasındaki farkı, iki teknolojinin de hangi avantaj ve dezavantajlara sahip olduğunu ve hangi noktalarda birbirlerinden bir farkı olmadıklarını açıklayacağız.
LCD televizyonlarda görüntüleme için sıvı kristaller kullanılır. Bu kristaller ışığın kutuplaşma yönünü kontrol edebilme ve böylece rengi değiştirme yeteneğine sahiptir. Buna elektronik dürtüler (impulse) sayesinde ulaşılır. Kristalleri aydınlatacak ışık, flüoresan tüplerden (CCFL) oluşan bir arka aydınlatmadan gelir. Fakat en yeni gelişmeler ışığında bu tüpler yerini ışık diyotlarına (LED) bırakmıştır. Bunun birçok avantajı vardır: Daha az enerji tüketimi, düşük yapı derinliği (daha ince TV'ler) mümkün olabiliyor ve LED arka aydınlatma seviye seviye açılıp kapanabiliyor. Bu da daha yüksek kontrast oranlarına ve ekranın siyah görüntüleme değerinin artmasına imkân tanıyor.
Plazma televizyonlarda görüntü gaz sayesinde oluşturulur. Gaz,
cihazda bulunan aydınlatıcı plazma deşarjları sayesinde ışımaya
başlar. TV'nin her görüntü noktası (piksel) birbirinden ayrılmış üç
odacıktan oluşur. Bu odacıklar kırmızı, yeşil veya mavi renklerden
sorumlu gazlar ile doldurulur. Bu renklerin karışımı sayesinde
belirli bir piksele istenilen renk verilebilir. LCD televizyonlarda
olduğu gibi arka aydınlatmaya gerek olmadığı için Plazmada renkler
daha parlak ve keskindir; her şey bir yana siyah cidden siyahtır.
Aynı zamanda kontrast oranı da LCD rakiplerine göre çok daha
yüksektir.
Farklar gittikçe azalıyor
Plazma-TV'lerin LCD'lere karşı en büyük kozu daha iyi siyah değeri
ve daha yüksek resim kontrastı idi. Fakat LED arka aydınlatma ve
diğer görüntü düzeltme teknolojileri sayesinde fark azalıyor. Güç
tüketimi konusunda da rakipler birbirine denk. Bir LCD cihaz test
edildiğinde zamanla tüketilen enerji miktarı genellikle aynıdır.
Buna karşın Plazmada enerji tüketimi o anda gösterilen karenin
aydınlığı ve renk yelpazesine göre sürekli azalıp artıyor ve
tüketimde şiddetli dalgalanmalar meydana geliyor. Aynı ekran
köşegenine sahip ve tipik donanımlar sunan iki cihazın enerji
tüketimi yaklaşık olarak aynı.
Logolara sıra geldi: Bunlara dikkat etmelisiniz
Televizyonların üzerinde yahut paketlerinde birçok logo dizilidir. Sizlere bunların ne anlama geldiğini anlatacağız.
Bir televizyonun "HD-Ready" etiketine sahip olabilmesi için şu
minimum şartları sağlamalıdır: Cihazın tam ekran formatında en az
720 satırı (720p) desteklemesi gerekiyor. Ayrıca görüntü ve sesin
kayıpsız olarak taşınmasını sağlayan dijital HDMI arayüzü desteği
mecburidir. Üçüncü şarta göre cihazın bir analog komponent-girişi
de olmalıdır. Bu üç şart sayesinde televizyonun gelecekte de
HD-içerik ile başa çıkabilmesi güvence altına alınıyor.
Sinemanın başlangıcından bu yana filmler saniyede 24 kare tam-resim
frekansı ile üretilir. Sinema ekranı HD meraklıları için her şeyin
ölçüsü olduğundan filmler Blu-ray disklere 24p formatında
kaydedilir ve oynatıcı tarafından bu şekilde aktarılır. Zincirin
tamamlanması için televizyonun da saniyede 24 kare
oranını desteklemesi gerekiyor. Bunun içinse 24p logosuna ihtiyacı
var.
Frekans: 50, 100 veya 200 Hz
Türkiye'deki normal bir televizyon görüntüleri 50 Hz frekansında
gösterir; yani saniyede 50 yarım-resim. LCD televizyonlarda halen
tamamen önüne geçilememiş hareket keskinliği ile başa çıkabilmek
için üreticiler bir saniyede tekrar edilen kare
sayısını iki katına çıkararak 100 Hz değerini ön görüyor.
İkiye katlama TV'deki görüntü işlemcisinin art arda gelen iki resmi
bir ara resim olarak eklemesi ile gerçekleşiyor. Bunun anlamı
televizyonun her döngüde iki resmi "işlemesi" oluyor. Bu teknoloji
üreticiye göre farklı adlandırmalara sahip oluyor: "Motion
Compensation" (Samsung), "Natural Motion" (Philips) veya "Motion
Flow" (Sony). Günümüzde TV'lerde kullanılan görüntü işlemcilerinin
hesaplama kapasitesi Full-HD görüntülerin veri fırtınasıyla da başa
çıkabiliyor.
En yeni teknik: 200 Hz. Burada üreticiler daha temiz ve akışkan hareketler için her kareyi dörde katlıyorlar. Sony ve Samsung ilk ürünlerini IFA 2008'de tanıttılar.
Bunlar önemli: Arayüzler ve bağlantılar
Yüksek çözünürlüklü içeriği HD-Ready veya Full-HD televizyonunuzda düzgün bir şekilde görüntülemek için kesinlikle HDMI arayüzüne ihtiyacınız var. En iyisi bir kerede birden çok bağlantı imkânı sunan TV'lere yönelmektir.
HDMI tam dijital ses ve video verilerinin taşınması için gerekli
arayüzdür. Bu sayede ses ve görüntü sinyalinin dijital-analog ve
analog-dijital gibi kaçınılmaz dönüşümlere uğramaması sağlanmıştır.
Yüksek çözünürlüklü Blu-ray oynatıcıların yanında artık ses ve
görüntü sinyalini yine HDMI üzerinden taşıyan ve HD-Ready yahut
Full-HD televizyonlara en uygun şekilde ölçekleme yapabilen
oynatıcılar (DVD çalar veya kaydedici) piyasada mevcut. HDMI aynı
zamanda şifreleme koruması ile aktarılan içerikler için gerekli
HDCP desteğini de bütünleşik olarak sunuyor.
Tavsiyemiz: Modern bir televizyon en az üç HDMI
bağlantısını sahip olmalı. En iyi bu şekilde geleceğe hazır
olursunuz.
Antenler ve uydu bağlantıları
TV cihazlarının çoğu bütünleşik kablo alıcı veya bir DVB-T alıcısı
sunuyor. Bu sinyallerin alınabilmesi için anten kablosu prizinden
yahut doğrudan antenden bir kablo çekmelisiniz. Alternatif olarak
uydu alıcısı veya kablolu TV kullanmanız da mümkün. Bunlar
özellikle HD-Ready ve Full-HD televizyonlarda belirgin derecede
daha yüksek görüntü kalitesi sunar.
Analog olanlar: Bu arayüzler üzerinden video kaydedici, eski DVD
çalarlar, Wii veya benzer cihazların görüntü ve ses sinyalleri
aktarılır. Yeni bir cihaz alırken bu arayüzlerden hangisini
desteklediğine dikkat edin.
Ağ arayüzleri (Ethernet)
İnternet artık televizyonlara da giriyor. Bütünleşik veri akışı
istemcisi (streaming-client) ile ağ üzerinden içerik indirebiliyor
veya internet temelli başka fonksiyonları TV'niz üzerinden
kullanabiliyor olabilirsiniz. Mesela Samsung ve Yahoo internet
üzerinden haberleri ve hava durumu tahminlerini tek bir tıklama ile
yeni LCD modellerde göstermek için işbirliği yapıyorlar.