‘Süper Yaşlıları’ ‘hafızası zayıf’ insanlardan ayıran 1 numaralı sır ve 6 ortak özellikleri
Yaşlılıkta hafızanızın ve bilişsel becerilerinizin oldukça güçlü olmasını ister misiniz? İşte bu durumda olan 'Süper Yaşlıların' ortak özellikleri ve bunu nasıl yaptıkları...
Northwestern araştırmacıları tarafından türetilen bir terim olan SuperAger olmak için, bir kişinin 80 yaşın üzerinde olması ve kapsamlı bilişsel testlerden geçmesi gerekiyor. Çalışmada kabul, yalnızca kişinin hafızası, 50'li ve 60'lı yaşlarındaki bilişsel olarak normal insanlar kadar iyi veya onlardan daha iyi ise gerçekleşiyor.
Peki, bu süper yaşlıların sırrı ne? Hafızaları uzun yıllara rağmen nasıl bu kadar güçlü kalıyor?
Örneğin CNN'in haberleştirdiği 85 yaşındaki Carol Siegler her hafta birkaç gün spor salonunda çalışıyor; arkadaşları ve ailesiyle sık sık sosyalleşiyor, her türlü kitabı okuyor, bulmaca çözüyor.
Habere göre Siegler, 20 ila 30 yaş arası genç insanlar kadar keskin bir beyne sahip bilişsel bir "Süper Yaşlı. 14 yıldır üstün hafızalı yaşlıları inceleyen Northwestern Süper Yaşlanma Araştırma Programına kayıtlı bir grubun parçası.
Psikiyatri profesörü Emily Rogalski, "Süper Yaşlıları ortalama yaşlılarla karşılaştırdığımızda, benzer IQ seviyelerine sahip olduklarını, bu nedenle gördüğümüz farklılıkların sadece zekadan kaynaklanmadığını belirtmek önemli" diyor.
Habere göre çoğu insanın beyni yaşlandıkça küçülür. Bununla birlikte süper yaşlılar üzerinde yapılan araştırma düşünme, karar verme ve hafızadan sorumlu korteksin 50'li ve 60'lı yaşlardaki insanlara göre çok daha kalın kaldığını ve daha yavaş küçüldüğünü gösteriyor.
ORTAK ÖZELLİKLERİ NE?
Feinberg'deki Mesulam Bilişsel Nöroloji ve Alzheimer Hastalığı Merkezi'nin müdür yardımcısı olan Rogalski ise süper yaşlıların SuperAger'ların benzer özellikleri paylaştığını söyledi.
-
Fiziksel olarak aktif kalıyorlar
-
Olumlu olma eğilimindeler
-
Her gün yeni bir şeyler okuyarak ya da öğrenerek beyinlerine meydan okuyorlar
-
Çoğu 80'li yaşlarına kadar çalışmaya devam ediyor.
-
SuperAger'lar aynı zamanda aile ve arkadaşlarla sürekli sosyaller. Çeşitli sosyal faaliyetlere, gönüllü faaliyetlere katılıyorlar.
-
Başkalarıyla daha olumlu ilişkiler kurma eğilimindeler
BİR UZMANA GÖRE BÜYÜK SIR: YENİ ŞEYLER ÖĞRENMEK
Bir nörobilim araştırmacısı ve “Yaşlanmaya Dayanıklı Beyin” kitabının yazarı Macr Milstein de benzer bir konuda CNBC'e yazdığı makalede "Beynimizin kaderi üzerinde güçlü bir etkiye sahip olanın sadece genlerimiz değil davranışlarımız olduğunu keşfettim" diyor.
Milstein 2021 tarihli bir araştırmaya göre, süper yaşlıların sırrı hayatları boyunca yeni şeyler öğrenmeye devam etmeleri.
Milstein, "Beyni bir banka hesabı gibi düşünün. Öğrenerek “birikimler” veya beyin hücrelerimiz arasında yeni bağlantılar yaparız. Anılarımız bu bağlantılarda barınmaktadır. Yaşlandıkça, doğal olarak bu bağlantılardan bazılarını kaybederiz. Her yıl para çekmek gibi. Ancak hayatımız boyunca ne kadar çok para yatırırsak, net değerimiz bu para çekme işlemlerinden o kadar az etkilenir" diyor.
BEYİN SAĞLIĞINI GÜÇLÜ TUTMANIN YOLU
Milstein, "Beyninizi sağlıklı tutmak sadece Sudoku, Wordle veya bulmacalardan ibaret değildir. Bunların bilişsel faydaları olabilir, ancak çoğunlukla zaten sahip olduğunuz bilgi ve becerilerle egzersiz yapıyorsunuz. Beyinde önemli ölçüde yeni bağlantılar oluşturan şey, yeni beceriler ve bilgiler öğrenmektir" diyor. Yani aslında Süper Yaşlılar uzmanlıklarının dışında bir şeyler öğreniyorlar.
Milstein'in önerisi şöyle:
Zihinsel ve fiziksel öğrenme etkinliklerini karıştırarak beyninizi çapraz eğitebilirsiniz. Takviminizi çıkarın ve bu planı kullanarak farklı türde etkinlikler planlayın:
1. Gün: Bir podcast dinlemek veya çevrimiçi bir kursa
katılmak gibi zihinsel olarak uyarıcı bir şey öğrenin.
2. Gün: Yeni bir spor, dans veya yoga pozu gibi hareket
yoluyla öğrenmeyi gerektiren bir şey yapın.
3. Gün: Sosyal olun. Evet, sosyal etkileşim, bunamayı
savuşturmakla ilişkilendirilen bir öğrenme şeklidir.
Her ne olursa olsun, yeni şeyler öğrenmek beyninizi genç tutar.