Süper-elma, kurutulmuş meyvelere karşı
CHIP Online iPad'i olası tüm rakipleriyle kaşılaştırdı: iPad nerede kazanıyor, nerede kaybediyor?
Yeni iPad en sonunda çıktı. Rakipler sulu elma parçasının karşısında netbook, tablet-PC, e-kitap okuyucu, oyun konsolu ve multimedya oynatıcı gibi kurutulmuş meyvelerin tadıyla durmaya çalışıyor. Tadı herkesin hoşuna gitmese de CHIP Online elma ile armutları karşılaştırmaya cesaret ediyor.
Apple iPad'in daha önceleri pek dikkat edilmeyen gri alanı, yani iPhone ile notebook arasındaki yeri doldurması bekleniyor. Cihaz bununla kalmıyor beraberinde bir dizi özel donanım da getiriyor. Meyve uzmanlarının tahminine göre eğer ikinci bir iPod-dalgası söz konusu olursa netbooklar, e-kitap okuyucular, tablet-PC'ler, mobil oyun konsolları ve multimedya çalarlar piyasadan silinebilir.
Sert elma, yumuşak armut: iPad; netbook, Kindle & PSP'ye
karşı
Peki, elma-harikası diğer uzmanlarla karşılaştırıldığında nasıl bir
sonuç ortaya çıkacak? CHIP Online yeni elma türünün kalitesini ve
özelliklerini mercek altına alarak elma ile armutların ne kadar
karşılaştırılabildiğini gösteriyor.
Netbooka karşı: İnternette daha iyi
Apple'a göre netbooklar, çok yüksek sıcaklıkta yıkanmış notebooklar; iPad ise teknolojik bir harika oluyor. Gerçekten de Apple'ın en yeni tasarımının karşılaştırmada utanmasını gerektirecek hiçbir durum yok.
Klasik netbookun iki kullanım alanı vardır: Kompakt bir çalışma
makinesidir ve internete giden en taşınabilir yoldur. iPad
özellikle sörf sırasında en küçük Eee PC'yi solluyor: 8,9 inç
ekranlı minik Asus Eee PC 901 bile iPad'in yanında kaba ve ağır
kalıyor. WLAN ve 3G aktifken ulaşılan 10 saatlik pil süresi de
iPad'i netbook rakibinin önüne geçiriyor.
İlgi çekici tarifeler
Çok az sayıda netbook gerçek mobil internet erişimini mümkün
kılabiliyor; çünkü birçok üretici dâhili UMTS modemden feragat
ediyor. iPad'in "büyük" sürümünü satın alanlar her yerde internet
girmeyi sağlayan tekniği ve ilgi çekici ön ödemeli tarifeleri de
elde ediyor; en azından ABD'de. Eğer cihaz Türkiye'ye geldiğinde de
uygun bir şebeke operatörü ile anlaşma yaparsa iPad, en rahat ve en
taşınabilir internet çözümü haline gelebilir.
Office arkadaşınız iPad
Office-seti iWork'un özelleştirilmiş sürümü dışarıda çalışanlar
için ilgi çekici olacaktır. Netbooklar genellikle notebooklara göre
çok daha düşük bir çözünürlük sunar ki, bu da Microsoft Office ve
Ribbon arabirimiyle çalışmayı zorlaştırır. Gerçi iPad de düşük bir
çözünürlük sunuyor; fakat menüleri sadece gerektiğinde beliren
iWork ve diğer uygulamalar sayesinde genel kullanıcı deneyimi,
görece çok daha küçük olan ekran için optimize edilmiş oluyor.
Eğer Apple işletim sistemini dışarıya kapatma da bu kadar inatçı
olmasaydı iPad, mükemmel mobil internet cihazı olma yolundaki her
şartı yerine getirmiş olacaktı. Aynı iPhone gibi iPad de Flash
desteği sunmuyor. Apple, kendi uygulama mağazasında ardı sıra Flash
tabanlı araçların çıkmaması için bu fonksiyonu engelliyor ve
böylece web sitelerinin büyük bir kısmının düzgün görüntülenmesine
engel oluyor.
Webcam eksik
Aslında cihazın konsepti tam olarak bunu gerektirse de iPad, bir
webcam sunmadığı için görüntülü chat yapmaya elverişli değil.
Kamera eksikliği yüzünden iletişim seçenekleri sadece konuşma ve
anında mesajlaşma ile sınırlı kalıyor. Lâkin Apple'a biraz daha
para kazandırarak 3G üzerinden Skype gibi VoIP hizmetlerini
kullanmak mümkün. O da iPhone OS'un iPad sürümü sayesinde
gerçekleşiyor.
Büyülü netbook: iPad mobil sörf konusunda yeni standartlar
getiriyor; ama bu artılar sadece sanal klavye ile çalışmayı tercih
ediyorsanız geçerli.
Sonuç: Netbook alternatifi
Klavye fanları netbooklarda kalmaya devam etmeli. Sanal klavye ile
dokunmatik kullanımdan mutlu olanlar ise ikinci defa göz atmaya
değer bir cihazla karşı karşıya. iPad, netbookların mobil
konseptini tutarlı bir şekilde devam ettiriyor ve netbooklarda
umutsuzca arayacağınız ek fonksiyonlar sunuyor.
Tablet PC'ye karşı: Uygulanabilir konsept
Tablet-PC'ler senelerdir var; fakat günümüze kadar pek
de popüler hale gelemediler. Apple, tablet hamlesinde iPhone'daki
çoklu dokunmatik yönetimi kullanıyor; ama tutkulu kullanıcıların
yoluna taş koyuyor.
iPad'i büyütülmüş bir iPhone olarak tanımlayanlar pek de haksız
sayılmaz. Zira Apple, akıllı telefonun güçlü yanlarını tabletine de
ekledi. Ekran, dokunuşlara çok keskin tepki veriyor, çoklu
dokunmatik yönetim alışıldığı gibi resim kesitlerini ölçekliyor ve
cihazın etrafı sürekli bir uygulama dünyası ile çevrili.
Dolayısıyla kullanımda tam puanı hak ediyor.
Tek döküm
Apple, diğer tablet-PC'lerin şimdiye kadar başarmadığını başarıyor:
Donanım ve yazılım en iyi şekilde birbiriyle çalışıyor. Sonuç: Ağır
aksak çalışan el yazısı tanıma özelliği, yanlış çözünürlükte
çalışan programlar, parçalanmış pencere görünümleri veya gizli
saklı menüler yok.
3G ve GPS ile beraber
Dışarıda kullanıma yönelik donanım temeli de görmeye değer. 3G'siz
modeller gereksiz oluyor; özellikle GPS alıcısına da sahip
olmadıkları için. iPad'i sürekli kullanmak isteyenler her halükarda
şebeke bağlantısına ihtiyaç duyacak; tümleşik GPS de tavsiye
edilmeye değer.
Tek döküm bir sistem ancak sunduğu fonksiyonlarla mutlu olunduğu
takdirde gerçekten de şık olur. İster acemi, ister deneyimli
kullanıcı olsun hepsinin isteyeceği iki önemli özellik iPad'de yok.
Nedir peki bunlar? Çoklu görev çalıştırma (Multitasking) ve
istediği programı yükleme özgürlüğü. İşte iPad bunları sunamıyor.
Multitasking olmadığı için web'de sörf yaparken başka bir programı
çalıştıramıyor yahut anlamadığınız bir kelimenin tercümesini
öğrenmek için bir sözlüğe başvuramıyorsunuz. Kısacası iPad iki işi
aynı anda yapamıyor.
Göz korkutan ek donanım maliyetleri
iPad'de genişletilebilirlikten söz etmek neredeyse mümkün değil.
Normal bir USB girişi veya bellek kartı slotu gibi önemli
arayüzleri umutsuzca arıyoruz. iPad'i ne bir yazıcıya ne de harici
bir depolama birimine bağlayabiliyorsunuz. 64 GB bellekli üst
modeller kısa bir sürede tıka basa dolabilir; 16 GB'lık giriş
modelleri ise şaka gibi.
HDMI yok
Bir HDMI çıkışı da cihaza çok yakışırdı. Bunun yerine Apple'a has
bir şekilde fiyat farkını göze alıp örneğin bir SD-kart konektörü
veya harici bir klavye satın almanız gerekiyor. Bu süreç bu kadar
maliyetli olmamalıydı.
Tipik Apple: Tabletin sezgisel kullanımı ve mükemmel donanım
yazılım uyumu ikna ediyor.
Sonuç: Büyük iPhone hissi
Kullanım ve donanım-yazılım uyumu mükemmel. Bir tablet böyle
çalışmalı. Temel donanım ise sadece 3G'li ve 64 GB bellekli
modellerde kabul edilebilir bir seviyede. Genişletilebilirlik
konusunda iPad, çok az şey sunuyor. Yine tipik Apple stratejisi:
Başarılı bir ilk seri; ama halef modellerde iyileştirilmesi gereken
birçok eksik var.
E-kitap okuyucuya karşı: Kindle'dan daha iyi
Basit ve kompakt
iPad bir taş tabletten daha ince: 530 gram ağırlığında ve A4
formatındaki cihaz, Kindle DX ile karşılaştırıldığında çok daha
hafif: Lüks kitap okuyucunun ağırlığı 780 gram. Kitapları yönetmek
için sunulan sanal kitaplık uygulaması iBooks son derece şık, basit
ve sezgisel bir hava veriyor.
Rahatlıkla sigaranızı için
Satın aldıktan sonra kitaplar kişisel bir kitaplığa yerleşiyor.
Burada kitap kapaklarının grafiksel minyatürleri diziliyor. Hafifçe
vurduğunuzda kitap açılıyor, parmakla sayfa atlatabiliyorsunuz.
Kindle vb. ile karşılaştırıldığında bu kullanım şekli daha da
pratik.
Renkler, videolar, etkileşim
Kindle vb.nin sunduğu okuma konforunun büyük bir eksikliği var:
Gösterim sadece siyah/beyaz renkte. Buna karşın Apple'ın yeni
cihazının renkli ekranı var birçok animasyon sunuyor. Böylece
gazeteler ve dergiler resim galerileri, videolar ve sosyal medya
fonksiyonlarıyla donatılabiliyor. Renkli kitap dünyasını nasıl
hayal etmeniz gerektiğini "Sports Illustrated"
videosu gösteriyor.
ePUB formatı destekleniyor
Apple e-kitaplar için açık kaynak kodlu ePUB formatını destekliyor.
Aralarında Penguin, HarperCollins ve Simon & Schuster'ın da
bulunduğu beş Amerikan kökenli yayınevi kitaplarını bu formatta
yeniden çıkarmayı planlıyor. Bu sayede iPad daha güzel bir e-kitap
okuyucu olabilir; tabi ki yeterli sayıda Türkçe kaynak sunulduğu
takdirde ki, bu konuda şüphelerimiz var.
Yaz, güneş, sahilde sessiz sakin kitap okuma? Yanından bile
geçemiyor. Dışarıda güneş ışığı altında iPad ile kitap okumak çok
zor. Her ne kadar arka aydınlatmalı ekran kullanılmış olsa da
metinler keskinliğini kaybediyor ve görme sinirleriniz gereksiz
yere zorlanıyor.
Batarya hatası
E-kitap okuyucularına pil süresi sayfa çevirme sayısı cinsinden
belirtilir; zira cihazlar sadece sayfa değiştirirken enerji harcar.
Kindle tam olu batarya ile 7500 defa çevirme sayısına ulaşıyor.
iPad'in 10 saat pil süresi ise karşılaştırmada "zavallı" kalıyor.
Gerçi üst modeldeki 64 GB bellek Kindle vb.lerini fazlasıyla aşıyor
olabilir; fakat video, müzik ve fotoğraflarla beraber
düşünüldüğünde kitap arşivinize yer kalmayabilir. Bellek kartı
slotu da ne yazık ki eksik.
Mükemmel okuyucu: iPad güncel e-kitap okuyucularını duvara
fırlatıyor.
Sonuç: Hoşça kal Kindle
Bir e-kitap okuyucu mu arıyorsunuz? Şimdiye kadar pek fazla
alternatif yoktu. iPad monokrom tekdüzelik içinden sıyrılıyor:
Mükemmel renklere sahip muhteşem bir görüntü ve çoklu dokunmatik
yönetim sunuyor. Kendine has web tarayıcı ile donatıldığı için
dışarıda sörf de yapabilir ve App Store'dan oyun satın
alabilirsiniz. Gerçek bir hepsi-bir-arada çözüm.
Oyun konsollarına karşı: PSP'nin korkulu rüyası
Dev bir ekran, hızlı işlemci ve yenilikçi çoklu dokunmatik yönetim iPad'i oyuncu tercihleri arasına sokabilir.
iPad daha ilk bakışta PlayStation Portable ve Nintendo
hayranlarının gözlerinden yaş gelmesine sebep olabilir. Büyük 9,7
inçlik ekran 1024 x 768 piksel çözünürlük ile birçok oyunu oynamaya
elverişli hale geliyor.
Yaratıcı oyunlar
Elbette ekran ebatları tek sebep değil; iPad satın alacak kişilerin
içi rahat olabilir. Çoklu dokunmatik yönetim, tümleşik mikrofon ve
hareket algılayıcıları geliştiricilere yaratıcı fikirleri
uygulamaya geçirmek için geniş bir alan veriyor.
Sağlam oyun yelpazesi
AppStore bağlantısı ile daha şimdiden birçok "sıradan" oyuncu için
yeterli içerik mevcut. Hatta iPhone OS sayesinde işin biraz daha
derinine inmek mümkün: Need for Spee, GTA Chinatown Wars veya
Monkey Island ile iPad, tutkulu oyunculara bile hitap
edebiliyor.
iPad direkt elma ile armut karşılaştırmasına tabi tutulduğunda
ayakta duramıyor: Tasarım odaklı tablet, muhtemelen PS3 ve Xbox 360
hayranlarının suratında bezgin bir gülümseme dahi oluşturamamıştır.
Gelişmiş oyun konsolların aksine iPad yeterli güce sahip değil, HD
kalitesinde oyun deneyimi sunamıyor ve neredeyse hiçbir ek
fonksiyonu yok. Oyuncuların gelişmiş oyun konsolları için çok daha
az para ödediğini de göz önünde bulundurursan iPad'in bu konuda
hiçbir şansı yok.
Rakip, ilerleme kaydediyor.
Hatta direkt rakipleri olan PSP ve Nintendo DS il
karşılaştırıldığında dahi iPad, oyun yelpazesi söz konusu olduğunda
yenilgiyi kabul etmek zorunda kalıyor. Gerçi buna karar vermek için
öncelikle yayımcıların iPad'e verecekleri tepkiyi beklemek lazım;
fakat şimdilik rakipler Gran Turismo, God of War veya rengârenk
Mario dünyası ile daha fazlasını sunuyor. Ayrıca iPad'in analog
çubuk veya dört yol tuşu sunmaması gerçek oyuncuları rahatsız
edebilir.
Gömlek cebine uygun değil
Son olarak iPad'in büyük ebatlar başına bela oluyor. PSP Go ve
Nintendo DS rahatlıkla ceket veya mont cebinde taşınabilirken
iPad'çilerin uygun bir kadın çantasına başvurması gerekiyor.
Dışarıda oyun: Doğru oyunlarla birlikte iPad, PSP Go vb. için rakip
olabilir; ama gelişmiş oyun konsollarına asla rakip olamaz.
Sonuç: Sadece dışarıda oyun için
Hiçbir taşınabilir konsol bu derece büyük bir ekran veya yenilikçi
çoklu dokunmatik yönetim ve hareket algılayıcı sunmuyor. Oyun
yelpazesi de hâlihazırda mevcut. Yani elmadan bir parça koparmalı
mı? Hemen değil, zira en önemli soru popüler yayımcıların en yeni
Apple cihazını benimseyip benimsemeyecekleri belli değil. Eğer
firmalar cihazın potansiyelini kullanan uygun oyunlar sunarsa iPad
gerçekten de bir taşınabilir oyun konsoluna dönüşebilir.
Multimedya oynatıcılara karşı: Dev iPod
3G'li dev iPod
Şurası kesin ki iPad ilk bakışta dev formattaki bir iPod touch gibi
gözüküyor. Bellek büyüklükleri de benzer: iPad 16, 32 veya 64 GB
depolama alanı sunuyor. Cihaz ile resimler ve videolar
izlenebiliyor ve müzik dinlenebiliyor. Bu konuda Apple'ın iTunes
mağazası bir avantaj oluyor: Bu sayede dışarıda 3G ile her zaman
yeni bir albüm satın alabilir veya sevdiğiniz dizinin yeni bölümünü
seyredebilirsiniz.
Mükemmel ekran
Cihazın 9,7 inç köşegenli 1024 x 768 piksel çözünürlükteki
ekranında resimler ve videolar çok keskin ve iPod touch'tan daha
iyi gözüküyor. Ayrıca iPad yeni işlemcisi sayesinde Coverflow ve
resim kitaplığında daha hızlı çalışıyor.
Büyüklüğü nedeniyle cihaz "mobil" haricinde her tanıma uyuyor.
Özellikle de dışarıda gezerken müzik arşivinizi de yanınıza almak
istiyorsanız özel bir çanta kullanmanız gerekiyor. Ayrıca yüksek
çözünürlük ilk bakışta heyecan verse de HD filmler için
yetersiz.
Sadece 4:3 formatında
Anlamsız: Ekran çözünürlüğü 4:3 formatına tekabül ediyor; Apple
mağazasındaki güncel filmler ise 16:9 formatında sunuluyor. Bu
sebeple rahatsız edici siyah kenarlıklar ortay çıkıyor. 64 GB bir
müzik arşivi için yeterli olsa da filmlerinizi yanınızda taşımak
istediğinizde depolama alanı kısa bir süre içinde yetersiz hale
gelecektir.
Sürücü yok
iPad'in ne yazık ki bir DVD sürücüsü yok. Dolayısıyla kendi
film-DVD'lerinizi direkt oynatamıyorsunuz. Kullanıcı ayrı bir
bilgisayara başvurup iPad'i doldurması gerekiyor. Keza eksik Flash
desteği yüzünden YouTube haricide hiçbir çevrimiçi video
oynatılamıyor.
Kötü format: Dışarıda multimedya keyfi için daha pratik çözümler
var.
Sonuç: Tüm alanların uzlaşması
Yeni iPad sadece bazı şartlar altında multimedya makinesi olmaya
elverişli: Büyük ekranı kanepede oturup resim veya filmlere göz
atmak için uygun faka dışarıda kullanım için çok büyük ve ağır.
Özellikle de MP3 çalar olarak kullanılmaya elverişsiz. Bu konuda
bir iPod'a başvurmak çok daha iyi. Tüm özellikleri sunmuyor ama her
çantaya sığıyor.
Sonuç: Bekle ve gör taktiğini kullanın
Şimdilik kredi kartınız cebinizde dursun. Bir süre daha beklemek en iyi strateji olacaktır. iPad kendine has bir cihaz sınıfı oluşturuyor ve bu alanda örnek alabileceği hiçbir alternatif yok. Açıkçası akıllı telefon ile notebook arasında bir cihaza daha ihtiyacı olan kullanıcı çıkacağından şüpheliyiz. İtiraf etmeliyiz ki iPad çok şık gözüküyor; her ne kadar eski bir dijital fotoğraf penceresini andırsa da. Kullanım kolaylığı üst seviyede ve cihazın üst modellerinin temel donanımları sağlam.
iPhone gibi bir akıllı telefonda dışarıya kapalı uygulama dünyasına veya çoklu görev çalıştırma ve Flash eksikliğine göz yumabiliriz. Fakat ebat açısından çok daha büyük olan iPad'da bunların hiçbirini kabul etmiyoruz. Beklemek için ikinci bir neden daha: iPhone ve iPod'da ancak ikinci nesil modelleriyle gerçekten şık ve kullanışlı hale geldiler.