South of Midnight İncelemesi: Acılarla Dolu Büyülü Bir Masal
Son yıllarda deneyimlediğimiz en büyüleyici oyunlardan biri. Hazel Flood bizi dokunaklı hikâyelerle dolu fantastik bir dünyada yolculuğa davet ediyor.
This browser does not support the video element.

Ardı ardına duyurulan oyunlar arasında South of Midnight kolayca gözden kaçırılabilecek bir oyun. Ancak Contrast ve We Happy Few gibi oyunların geliştiricisi Compulsion Games'in elinden çıkan bu yeni oyun, emin olun bugün bize sunulan diğer tüm oyunlardan, en azından çoğundan farklı, net bir estetiğe sahip. 2018'den beri Microsoft'un çatısı altında olan stüdyo, daha önce yapılanlardan çok farklı yeni bir oyun ile karşımıza çıkıyor. Çıktığı ilk günden Game Pass'e de eklenen South of Midnight, tam bir 3. şahıs aksiyon macera platform oyunu.

Sadece mükemmel görsellerle değil, modern duyarlılıkların akıllıca ele alınması ve az bilinen bir mitolojiye girmesi sayesinde farklı olmayı başarıyor. Olay örgüsü, nispeten pek alışık olmadığımız bir coğrafya, cazibe dolu hikayeler ve efsaneler oyunu ayakta tutmayı başarıyor. Hikayesi oldukça geleneksel bir şekilde yapılandırılmış olsa da, alt metninde aktardığı tüm mesajlar oyuncu üzerinde bir etkiye sahip. Canlı renklerle dolu bu oyunda aslında grilerle dolu bir dünyanın portresinin çizildiğini söyleyebiliriz. Kölelik gibi önemli konular temsil ediliyor, ancak oyunun asıl odak noktası, bu bataklıkların sefil sakinleri arasında ortaya çıkan insani çatışmalar ve hassasiyetler.
Bir oyunda sıkılıkla adını duymadığımız
yerler
Kahramanımız Hazel Flood, Amerika Birleşik Devletleri'nin
güneydoğusunda, Louisiana'nın küçük bir kasabası olan ve
topraklarının bataklık coğrafyasıyla karakterize edildiği
Prospero'da doğup büyümüş genç bir koşucu. Oyun güçlü bir kasırga
sonrası Hazel’in yaşadığı evin içinde annesi ile akıntıya kapılıp
gitmesiyle başlıyor. Evini ve annesini kaybeden Hazel, bunu takiben
yolculuğu boyunca annesini kurtarmak için onarması gereken hayat
dokusunun ipliklerini görmeye başlıyor.
Hikâye ilerledikçe, kendi aile çevresini çevreleyen çatışmaları ve hayatın büyük dokusunu yorumlama ve yönlendirme gücüne sahip bir kişi yani bir “dokumacı” haline gelirken yüzleşmek ve onarmak zorunda kalacağı korkunç acıyı fark etmeye başlıyor. Sihir, aşk, acı, aksiyon ve her standarda göre gerçekten harika bir anlatımla dolu bir hikâye kitabının bölümleri arasında ilerliyoruz.
Stop Motion’muş gibi yapan oyun
Oyunun görsel olarak mükemmel göründüğüne ek olarak grafiklerinin
stop motion tarzından da mutlaka bahsetmek gerekiyor ki bu oyun
neden takılıyor demeyin. Stop motion tekniği ara sahnelerde ne
kadar iyi görünse de normal oyun süreci boyunca bizce sanki kare
atlıyor ve takılıyormuş gibi bir etki bıraktı. Oyun aslında 60 kare
ve gayet akıcı olsa da tarza bağlı olarak bu durum sizi de rahatsız
ederse ayarlardan kapatabilirsiniz. Ancak verilmek istenen etki
için o şekilde oynamanızı da tavsiye ederiz. Geliştirici firma, tam
anlamı ile ekrandaki aksiyonu ve arka planları ortaya çıkaran
gerçekten etkileyici bir ayrıntı düzeyiyle sanatı başka bir
seviyeye taşıyarak kendisini bir kez daha diğer stüdyolardan
ayırmış.
Müzik konusunda da oyunda aynı kaliteyi yakalamak mümkün. Oyunun belirli noktalarında ortaya çıkan şarkılar bizce kayda değer. Ses efektleri için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Karakterleri hayata geçiren ve oyuncuyu hikâyenin içine çeken ses aktörleri ve aktrisler tarafından yapılan seslendirme de övgüyü hak ediyor. Türkçe seslendirme olmasa da tüm arabirimin Türkçe olması ve Türkçe altyazı desteği sayesinde dil bilmeyenler için de hikâyeyi anlamak hiç sorun olmayacak.
İncelemeyi yaptığımız Xbox Series S'te bile bir performans sorunu görmedik. Oyunun tüm o görselliğine gölge düşürmeyecek bir optimizasyona sahip olduğunu söyleyebiliriz. South of Midnight Xbox Series X'te 4K ve 60 fps'de, Series S'te ise 1080p ve 60 fps'de çalışıyor.
Savaşlar tekrara düşebiliyor
Oyunun muazzam sanatına tezat bir şekilde ne yazık ki genel olarak
oynanıştaki yenilik eksikliği de hissediliyor. Oyun kendisini 3.
şahıs aksiyon macera platform olarak sunuyor. Ancak bunlar arasında
platform ağır basıyor. Aksiyon noktasında çok az şey var. Beceri
ağacında edinilecek güçler az ve çoğu durumda, özellikle savaş söz
konusu olduğunda, pek bir fayda sağlıyorlarmış gibi de
hissettirmiyor ya da bir fark yaratmıyor. Elbette bu düşman
çeşitliliğinin azlığı ve boss’larla dövüşürken öğrenilmesi gereken
çok fazla yenilik olmaması ile de bir ilgisi olabilir.
Yetenekler; Hazel'ın hikayelerinin karmaşıklığıyla öne çıkan aşamalarda uçarak ya da sağa sola ipler atarak hareket etmesini kolaylaştırıyor ve oyun alanındaki farklı noktalara ulaşmak için köprüleri veya nesneleri somutlaştıran ve nesneleri çekip fırlatmasını sağlayan bazı büyüleri de içeriyor. Bu özgünlük eksikliğinin bir sonucu olarak oyun tekrara düşebiliyor. Genel olarak; her bölgenin damgasını çözmeniz ve o yeri ya da kişiyi etkileyen sorunları bir tür acı şişesine doldurmak için biraz keşif yapmanız ve hikâyenin bölüm sonu yaratığını yenmeniz gerekiyor. Tüm bunların arasında elbette değişen zorluklarda savaşlar da yer alıyor.
Uzun vadede, bu biraz tahmin edilebilir bir süreç haline gelebiliyor. Ancak sunulan hikâye ve çevrenin görselliği ile bundan sıkıldığımı söylemem. Daha önce de belirttiğim gibi oyun boyunca Hazel; savaşmak, etrafta dolaşmak ve hatta uçmak için yeni yetenekler ediniyor. Belli bir noktada, hikâyenin ilerlemesine yardımcı olmak için küçük kuytu köşelere gizlice girebilen, kahramanımızın çocukluğundan kalma sevimli bir bez bebek olan Cruton'u kullanma olanağımız da oluyor. Çok sayıda bulunan koleksiyon parçaları arasında, yeni yetenekler satın almanızı sağlayan oyun içi para birimi olan tiftik de var. Ayrıca, her aşamada oyunu çevreleyen dünya ya da her aşamasındaki karakterler hakkında daha fazla bilgi edinmek için bulup okunacak bir dizi dosya ya da mektup da mevcut.
Sıkılmanıza izin vermeyecek ideal oyun
süresi
South of Midnight, biraz tekrarlayan bir yapıya sahip ancak
oyuncunun sıkılmasına imkân tanımayacak kadar dengeli bir uzunluğa
sahip. Hikâye ve tüm bölümlerin tamamlanması için ortalama 12-13
saatlik bir süre yeterli oluyor. Ancak eğer tüm koleksiyon
öğelerini toplamak ve eksiksiz bir araştırma ile sıkılmadım
derseniz buna 5-6 saat daha eklemek mümkün.
Hikâye çizgisel bir yapıda olduğu için kolay kolay kaybolup zaman kaybetmeniz mümkün değil. Yine de oyunlarda kolayca yönünü şaşıran insanlardan biriyseniz de bir düğmeye basarak bir sonraki hedefe giden yolu görebiliyorsunuz. Oyunda bir harita ise bulunmuyor.
Sonuç
South of Midnight, beklenenden daha derin bir hikaye ve kesinlikle
büyüleyici bir görselliğe sahip iyi bir 3. şahıs aksiyon macera
platform oyunu. Savaş ve temel mekanikler biraz yetersiz kalsa da,
bu neslin en karakterli Xbox oyunlarından biri olduğunu
söyleyebiliriz. Nispeten büyük bütçeli, kendi fikirlerini sunan ve
bu sektörün trendlerine boyun eğmeyen AA ya da bağımsız oyunların
ne kadar gerekli olduğunun en iyi örneği.
Oyunu oynamak eğlenceli ve genel olay örgüsündeki her bir hikâyeden büyük keyif aldık ve oyun deneyimini fazlasıyla sürükleyici bulduk. South of Midnight aynı anda yayınlanan diğer oyunlar arasında pek çok açıdan öne çıkmasa da kesinlikle 2025'in kaçırılmaması gereken yapımlardan biri olmuş. Tamamen Türkçe ve Game Pass ile de ücretsiz oynanabiliyor. Mutlaka deneyin.
80
Yayıncı
Xbox Game Studios
Geliştirici
Compulsion Games
Tür
TPS, Platform, Action,
Macera
Platform
Xbox Series
S/X, PC
Web
https://compulsiongames.com/games/south-of-midnight/