Son 20 yılda Apple'da neler oldu?
Büyük bir deve dönüşen Apple'ın, son 20 yılda yaptıklarına ve yapamadıklarına göz atıyoruz!
Apple, bugün dünyanın en önemli şirketlerinden biri. Kimilerine göre geliştirdiği cihazlar teknolojinin trendlerini belirliyor ve gündelik yaşamımızı yakından etkiliyor. Apple aslında, çok iyi bilinen öyküsünden hatırlayacağınız gibi, Steve Jobs ve Steve Wozniak tarafından, evlerinin garajında geliştirdikleri kişisel bilgisayarın üretim, satış ve pazarlaması için kuruldu. 1976 yılında kurulan "Apple Computer Inc.", 2007 yılında, sadece "bilgisayar" değil, tüketici elektroniği alanında hizmet verdiğini vurgualamak için ismindeki "Computer" kelimesini kaldırdı.
Ancak 1976'dan bu yana çok büyük değişimler yaşasa da Apple'ın asıl büyük hamlesi son 20 yılda gerçekleşti. 20 yıl önceye kadar, IBM, Intel gibi PC ve PC donanımı üreticileriyle rekabet eden herhangi bir bilgisayar firmasıyken, son 20 yılda yaptığı atakla, bir efsaneye dönüştü.
Peki bu 20 yılda ne oldu da, Apple böyle bir deve dönüştü?
20 yıl önce, 1993 yılında, Apple'ın kurucusu Steve Jobs, şirketten kovulmuştu. Şaşırtıcı ama gerçek, hissedarlar, 1985 yılında Steve Jobs'un şirket içinde yaşanan bir kavga nedeniyle, onun CEO görevi için doğru kişi olmadığına karar vererek Jobs'u şirketten kovmuş ve sadece bir hissedar olarak kalmasına neden olmuşlardı. Steve Jobs ise kendine başka bir teknoloji şirketi kurarak onu büyütmeye başlamıştı.
96 yılında şirketin başına geçen yeni CEO Gil Amelio uzun süredir kendini toparlayamış Apple'ı kurtarmak için yeterli olamayınca, hissedarlar Apple'ın kurucusu Steve Jobs'u tekrar şirketin başına geçirmek için, Jobs'un kurduğu yeni şirketi 429 milyon dolara satın alarak, Jobs'u Apple'a geri döndürdüler ve onu Apple'ın CEO'su yaptılar. Windows'un büyük bir yükselişte olduğu, Intel tabanlı PC'lerin artık her eve girmeye başladığı bu yıllarda Apple'ın, daha doğrusu Macintosh'ların imajı soğuk bir "iş" bilgsayarından öteye geçemiyordu. Windows 95, Rolling Stones şovu ve Start Me Up şarkısıyla piyasaya çıkmış, Intel tabanlı bilgisayarlara büyük bir ivme kazandırmıştı. Bill Gates'in teknoloji super star'ı olduğu bu yıllarda Jobs henüz büyük ününe kavuşamamıştı.
Ancak Apple akıllıca bir hame yaparak, G3 isimli yeni bir işlemciyle önemli bir rekabet avantajı edinerek çizilen karizmasını yeniden toparladı. Hemen ardından piyasaya çıkan iMac de büyük bir hayran kitlesi kazanınca, Apple sahalara yeniden dönmüş oldu. Jobs, Apple'dan ayrı olduğu yıllarda kendi şirketi için geliştirdiği dahiyane işletim sistemini Mac OS X ismiyle Apple'a adapte edince, Apple Jobs'a ödediği 429 milyon doların karşılığını almış ve artık durdurulamaz bir ivmeye kavuşmuş oldu.
İşte size, Apple için bir dönüm noktası sayılabilecek 1993 yılından başlayan ve Apple'ın tarihinde çok önemli olan 11 ürün ve olayın kısa bir özeti.
1- Newton Message Pad
Apple'ın 20 yıl önce de hayalindeki iPad tableti hayata geçirmeye çalıştığını biliyor muydunuz? Bu "ilkel" tablet, dokunmatik bir ekrana hatta bir de Stylus'a sahipti. Apple'ın planına göre insanlar bu tablet sayesinde yazışıp mesajlaşacabilecek ve bilgisayarlar artık avuç içine sığacaktı. Ne yazık ki, zamanının çok ötesinde olan bu cihaz tutunamadı ve yaklaşık 20 yıl sonra iPad ismiyle tekrar karşımıza çıkana kadar sahne arkasına çekildi.
iPad mini
1993'te büyük hayal kırıklığı yaratan Newton Message Pad, 20 yıl sonra nihayet hak ettiği tahta kavuştu ve karşımıza önce iPad, sonra da iPad mini olarak çıktı. Seteve Jobs'un ölümünden önce, rakipler bolca mini tablet çıkartırken Apple'ın mini iPad çıkarmamasının nedeni olarak da 20 yıl önceki Newton tablet faciası gösterilir. 90'lı yıllarda hem Apple'ın Newton Pad'i hem de sonraki yıllarda ortaya çıkan Palm işletim sistemli minik avuç içi tabletler ve hatta sonrasında gelen minik Windows tabletleri üreticilerine hep felaket getirdiği için, Jobs minik tabletlerin insanların ilgisini çekmeyeceğini, ihtiyaçları karşılamayacağı fikrine saplanarak minik iPad'in pazara çıkmasına bir türlü onay vermemişti. Ancak onun ölümünden sonra minik iPad'i piyasaya sürebilen Apple, böylece bir zamanlar hak ettiği değeri göremeyen Newton Message Pad'i de bir bakıma onurlandırmış oldu.
Apple çevre birimleri
Apple aslında pek çok çevre birimi de üretti. Mac bilgisayarlar veya Apple markası için özel üretilen bu cihazları bugün hatırlamak zor olsa da üstlerinde Apple logosu yer alıyordu. Ancak aslında, üstüne logo yapıştırılmış olması bunların tam anlamıyla Apple ürünleri olduğunu göstermiyordu. Apple, bu ürünleri sadece pazarlayıp satmak amacıyla, başka firmalara ürettiriyordu. Örneğin yazıcısını Canon, yazıcı kartuşlarını HP üretiyordu. 1994'te üretilen ilk Apple dijital kamera, aslında Kodak tarafından üretilmişti. Ama hepsinin üzerinde Apple logosu yer alıyordu. Apple ürünleri, asıl üreticiden alıyor, üzerine kendi logosunu koyuyor ve kendi yüksek marka değeri ile çok yüksek fiyatlara satıyordu. Apple ürünleri kullanmaktan çok hoşlanan ve bunun çok karizmatik olduğunu düşünen çok önemli bir kitle de, bu ürünleri satın alıyordu. Aslında Apple, burada ürünle beraber "teknik destek" garantisini satıyordu. Yani ürünler arızalandığında, sorun çıktığında, müşterilerinin iş yerlerine kadar teknik servis elemanlarını gönderip sorunu bir an önce çözmeye çalışarak müşterilerini teknik detaylarla uğraşmaktan kurtarıyordu.
ClarisWorks
Apple'ın bu eski yazılımı, Apple markasına aslında büyük değer katmıştı. Eski Apple kullanıcıları onu mutlaka hatırlayacaktır. Apple'ın ofis yazılımı olan ClarisWork aynı zamanda iWork'ün de atası sayılır.
Zamanına göre çok ileri yeteneklere sahip olan ClarisWork ile farklı modüller içinden işleri kopyalarak diğer modüllerde açmak ve yapıştırmak mümkün oluyordu. Ofis işlerini son derece kolaylaştıran ürün, dosyaların sürekli güncel tutulması gibi o zaman göre büyük yenilik olan özelliklere de sahipti.
Yanlış tasarımlar, yetersiz bilgisayarlar
1997'de Apple, çok gereksiz ve yanlış bir hamle yaparak, Intel ile uyumlu sistemler üretmeye başladı. Bunun sonunca da Power Macintosh 6500 gibi bir masa üstü bilgisayar ortaya çıktı. Ancak ne var ki hızı 300 MHZ olsa da, işlemcisi Macintosh yazılımlarının ihtiyaçlarına cevap verecek kadar güçlü olmayan bu bilgisayarlar kullanıcıların canını çok sıktı. Daha da kötüsü, Apple başka model bilgisayarları da çok benzer konfigürasyonlarla piyasaya sürdü. Ancak aralarında pek fark olmayan bu cihazlar sadece yanlarında ücretsiz gelen "bundle" yazılımlarla birbirinden ayrılıyordu. Apple'ın bu stratejisi çok sevilmedi ve şirket büyük zarar etti.
Puck Mouse
Apple'ın kötü tercihlerinden biri de Puck Mouse idi. Tasarıma çok önem veren ve orijinal tasarımlar üretmek için çabalayan Apple, çılgınca bir fikir olarak yuvarlak mouse üretmeyi denedi. Ancak bu fikir de geri tepti. Şekli nedeniyle kavraması zor olan mouse'a tıklamak da ayrı bir işkenceydi. Ayrıca, yuvarlak olduğu için avuç içinde dönüyor, kullanıcı kısa süre sonra mouse'u yeniden düzeltmek zorunda kalıyordu. Bu mouse o kadar beğenilmedi ki, onu normal mouse'a dönüştüren özel adaptörler bile çıktı.
Kolay Upgrade
Apple'ın bugünkü ürünleri çoğunlukla "kasası açılamaz" şekilde geliyor. Bu da kullanıcılara aslında cihazın teknik detayları ile uğraşmadan sadece sonuca odaklanmasını sağlıyor. Özel servislerde açılabilen bu kasalara ancak gerektiğinde müdahale edilebiliyor ve elbette kasa müşteri tarafından açılamadığı için, garantiyi bozacak müdahaleler de söz konusu olmuyor. Apple'ın ekstra vida veya kilit ekipmanları kullanmak zorunda olmayışı da cihazların tasarımını inceltmeyi kolaylaştırıyor.
Ancak yine de Apple kullanıcıları bazen, eski yıllarda olduğu gibi, kolayca açılan ve içindeki RAM'ı, sabit diski veya diğer bileşenleri basit bir operasyonla değişebilen Apple ürünlerini özleyebiliyor. Bir zamanlar kolayca müdahale edilebilen Apple cihazlarının 20 yıl içinde ulaştığı nokta, artık tamamen kilitli, açılamaz kutulara dönüşmeleri...
Apple'ın kurtarıcısı
Apple'ın tarihinde gerçek bir dönüm noktası aramak gerekirse, bakacağımız ilk yer iMac'tir. 1998 yılında, şirkete geri dönmüş kurucu ortak Steve Jobs'un tanıttığı iMac, modern masa üstü bilgisayar çağını da açmıştı. USB ara yüzüne sahip, gelişmiş medya oynatıcı özelliği olan, güçlü işlemcili ve hızlı bir sabit diskle gelen bu bilgiasayar hem iş dünyasında hem de kişisel bilgisayar alanında bir devrim yaratmıştı.
iMac G4
Apple'ın en çok sevilen ve en çok özlenen bilgisayarı da iMac G4'tür. Tasarımı çok başarılı ve şık olan bu bilgisayar küre formlu bir kasanın üzerine yerleşmiş ve geniş açıyla dönebilen bir ekrandan oluşuyordu. Ofislerde iş arkadaşlarının birbirine kedi fotoğrafı göstermek için ekranı çevirmesini son derece kolaylaştıran bu tasarım çok insanın kalbinde yer etti. Ayrıca, modern iMac'lerin aksine, bu modelde monitörün boyunu da ayarlamak mümkün olabiliyordu. Böylece çalışanlar boyunlarını incitmeden uzun süre ekran başında kalabiliyordu. Apple kullanıcıları onu halen çok özlüyorlar...
Bilişim 3.0, iPhone ve iPod
Apple, iPhone telefonları ile büyük bir başarı yakalerken aslında bilişim dünyasında da yeni bir çağ açtı. İlk nesil bilgisayarlarla iletişim kurmak için kartlar kullanırken, ikinci nesil bilgisayarlarda klavye ve mouse iletişim kurma aracı oldu. Ancak iPhone ile birlikte, bilgisayarlar artık avuç içine girdi ve dokunmatik ekranlardan parmak ucuyla iletişim kurmak mümkün hale geldi ki bu da bilişimde üçüncü nesil olarak adlandırılıyor. Yeni nesil bilişim iletişimi belki düşüncelerle mümkün olabilir ama şimdilik parmak uçlarımızla idare etmek zorundayız.
iPod Etkisi
Apple'ın önemli bir mihenk taşı da hiç şüphesiz iPod oldu. Aslında müzik dünyasında büyük bir çığır açan bu cihaza ilk önce herkes gülmüştü. Çünkü çok pahalı bir cihazdı. Hatta o kadar pahalıydı ki, hırsızlar kendilerine "zengin ve enayi" kurbanlar bulmak için sokaklarda, kulağında beyaz kulaklık olan kurbanlar aramaya başlamışlardı. Bu yöntem pek çok polis örgütünün kayıtlarına da geçmiş, Avrupa'da polis, halkı beyaz kulaklık takarken dikkatli olmaları konusunda uyarmıştı.
Ardından daha ince ve küçük iPod ortaya çıktı. Ancak onun da depolama kapasitesi küçüktü ve yine alay konusu oldu. Fakat daha sonra daha uygun fiyatlı iPod'lar ortaya çıkmaya başladı ve insanlar onu severek kullanmaya başladı. Üstelik de çok büyük miktarda satıldılar. Ama daha önemlisi, iPod satın alıp kullanmaya başlayan herkes bir anda Apple fanatiği oldu ve artık dizüstü bilgisayar veya telefon alırken de Apple markasını tercih eden Apple müşterilerine dönüştüler. İşte bu noktada Apple, önüne geçilemez bir büyümenin kapısını da açmış oldu.