Siber Hijyen Nedir, Neden Dikkat Etmeliyiz?
BugBounter Siber Güvenlik Farkındalık Ayı'nda siber hijyenin önemine dikkat çekiyor.
Şirketlerin güvenlik açıklarını denetleme, bulma ve doğrulama
ihtiyacını bünyesindeki 1000'in üzerinde bağımsız araştırmacıyla
hızlı ve güvenilir bir şekilde karşılayan BugBounter.com, Siber
Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Kuruluşu'nun Siber Güvenlik
Ayı olarak belirlediği bu dönemde siber saldırının
başarılı olma ihtimalini büyük ölçüde azaltan siber hijyenin
önemine dikkat çekiyor.
Dijital teknolojilerin hız kazandığı günümüzde akıllı evlerden uzaktan çalışma araçlarına hatta ülkelerin güvenliğine kadar her şey internet üzerinden gerçekleşen siber ataklardan etkilenebiliyor. Ancak kullanıcıların birtakım davranışları alışkanlık haline getirerek bir siber saldırının hedefi olmaktan kaçınması mümkün.
Verileri, müşterileri ve şirketin mali kaynaklarını korumak için herkes tetikte olmalı
Şirketler siber saldırılar yüzünden önemli mali kayıplar
yaşayabiliyor. 2020'de çalınan giriş bilgileri ve şifrelerle siber
saldırıya uğrayan şirketlerin sayısında önemli bir artış
gözlemlendi. Siber suçlular şirketleri hedef alırken sistemlere
erişebilmek için genellikle en zayıf halka olan insanları
hatalarından besleniyor. Şirketin en üst seviyesindeki
yöneticilerin ve BT ekiplerinin farklı siber saldırı yöntemlerine
karşı hazırlıklı olması gerekiyor. "Biz bir test yaptırdık, önemli
bir şey çıkmadı" şeklindeki tutumlar olası bir saldırıya zemin
oluşturuyor. "Hackerlar nasılsa bizi fark etmez" bakış açısı ise
dışarıdaki tehditleri küçümseyip tehlikeyi görmezden gelmek
anlamına geliyor.
Her şeyin merkezinde internette en etkili savunmalardan birisi gizlilik
İnternet artık hayatın her aşamasında yer alıyor. Özellikle COVID-19 ile birlikte internet üzerinden yürütülen işler, alışveriş ve bankacılık işlemleri siber saldırganların ilgisini çekiyor. Özellikle bankacılık işlemlerinde ve alışverişlerde doğum tarihi, hesap numarası, şifreler ve konum gibi bilgiler kaydedilebiliyor. Bu yüzden kişisel bilgileri paylaşırken dikkati elden bırakmamak kritik bir öneme sahip.
Akıllı ev gereçleri de risk taşıyor
Termostat, kahve makineleri ve yangın alarmı gibi günlük hayatı
kolaylaştıran birçok cihaz internet bağlantısı üzerinden akıllı
telefonlardan kontrol edilebiliyor ve sunduğu özelliklerle zamandan
ve maliyetten tasarruf ettiriyor. Öte yandan bu gelişmeler daha
önce görülmemiş birçok güvenlik riskini de beraberinde getiriyor.
Bu yüzden kullanıcıların akıllı evlerini korumak için cihazların ve
modemlerin yazılımlarının her zaman güncel olduğundan emin olması
gerekiyor.
Şifrelerde kişisel bilgiler yer almamalı
Güçlü şifreler oluşturmak, online dünyada korunmanın en etkili yöntemlerinden birisi. Uzun ve karmaşık şifreler, hesabın ele geçirilme ihtimalini azaltıyor. İçinde kişisel bilgi içermeyen rastgele şifreler oluşturmakta ve bu şifreleri takip etmekte zorlanan kişilere yardımcı olan birçok güvenilir program bulunuyor. Şifrelere ek olarak iki faktörlü doğrulama ile ilave güvenlik katmanı da bu imkanı sunan her uygulamada tercih edilmeli.
BugBounter.com Kurucu Ortağı Murat Lostar, konuyla ilgili şunları söyledi: "Uzun zamandır birçok siber saldırının başlangıç noktası yeterli farkındalığa sahip olmayan ya da bir anlık hataya düşen insanlar oluyor. Öyle ki üst düzey yöneticilerin yüzde 43'ü insan hatasından ötürü siber saldırının gerçekleştiğini belirtiyor. İnsan hatasından kaynaklanan siber saldırıların ortalama etkisi de 3,33 milyon dolar oluyor. Bugün insanların büyük çoğunluğu doğum tarihi veya ardışık rakamlar gibi tahmin etmesi son derece kolay bilgilerden şifre oluşturuyor. Bu yüzden gerçekleşen ihlallerin yüzde 61'inde yeterince güvenli olmayan giriş bilgileri rol oynuyor. Aynı şekilde kullandıkları uygulamaların ve cihazların güncellemeleri de göz ardı edilebiliyor. Yakın geçmişte yaşanan saldırıların bazılarında yazılım güncellemeleriyle kapatılan ancak kullanıcılar bu güncellemeyi yapmadığı için varlığını sürdüren açıklar neden oldu. Elbette en dikkatli kişi bile hata yapabilir ancak yine de tedbiri elden bırakmamak gerekiyor. Şirketlerin de sıfır güven yaklaşımını benimseyerek ya da çalışanlarını düzenli olarak eğiterek siber saldırıdan korunması mümkün. Sürekli güvenlik için düzenli olarak gerçekleştirilen bug bounty (ödül avcılığı) programları, potansiyel ve mevcut açıkların keşfedilmesinde en etkili adımlardan biri oluyor. Çünkü şirketler bug bounty programları sayesinde sistemlerini olası bir siber saldırıya karşı en uygun maliyetle, en yetenekli uzman ordusuna denetletebiliyor. İncelemeye birkaç kişi değil, yüzlerce araştırmacı dahil oluyor. BugBounter.com olarak ülkemizde öncülük ettiğimiz bu yöntem sayesinde kurumlar sadece varlığı deneyimli uzmanlar tarafından doğrulanmış güvenlik açıkları için ücret ödüyor ve bu sayede ayırdıkları bütçeleri verimli bir şekilde yönetebiliyor. Ayrıca siber güvenlik uzmanlarına vereceği ödülü, programın takvimini ve kapsamını kendi belirleyebildiği ve her an düzenleyebildiği için sistemlerinin güvenliğini o anki bütçelerine ve iş planlarına uygun olarak kontrol ettirebiliyor. Platformun güvenlik araştırmacıları, buldukları zafiyetleri raporladıktan sonra yetkili ekiplerimiz kısa süre içinde doğrulama süreçlerini tamamlıyor, önemine göre derecelendiriyor ve şirketin belirlediği güvenlik ekiplerine iletiyor. Kapatılan açıkların kontrolü de yine aynı uzmanlarca gerçekleştiriliyor."