Saints Row IV: İNCELEME

GTA V'i beklerken, ucu bucağı olmayan, eğlenceli, kocaman bir dünyada gezmeye ne dersiniz?

Saint Row serisi üretildiği günden bu yana hatırı sayılır miktarda hayran kitlesine sahip olmayı başarmış yapımlardan birisidir. Özellikle devasa dünyası ve sonu gelmez aksiyon sahneleri ile karşımıza çıkan üçüncü oyununun ardından, yapımcı ekipten çok daha hızlı bir oyun bekliyorduk. Volition Inc. isimli yapımcı firma sesimizi duymuş olacak ki Saint Row IV (SRIV) ile aksiyonu en üst seviyeye çıkarmış. Dağıtımı Deep Silver tarafından yapılan oyun, en çok GTA serisini andıran yapısı ile kendisini ön plana çıkarmayı başarmıştı. Adıyla mütevellit olarak, serinin dördüncü oyunu olma özelliğine sahip SRIV, önceki oyunlara kıyaslandığı zaman, ilk defa bu kadar ilginç değişiklikleri içeren bir SR olarak karşımıza çıkıyor. Yeni oyun ile birlikte yine, alıştığımız kurgusal Amerikan şehri olan Steelport'ta alıyoruz soluğu. Olaylarsa üçüncü oyundan beş yıl sonrasını konu alıyor. Fakat işler burada zıvanadan çıkıyor zira karşımızdaki düşman birlikleri, daha önce gördüklerimizden çok daha farklılar. Neden mi? Çünkü onlar dünyayı istila etmeye gelmiş uzayılar da ondan! Zaten oyuna başlar başlamaz daldığımız senaryo içerisinde, Third Street Saint ekibi olarak seçimleri kazanıyor ve ekibin lideri konumunda olan karakterimiz de Amerikan başkanı koltuğuna oturuyor. Tam başarımızı kutlamaya hazırlandığımız andaysa dünyamızı uzaylılar basıyor...

Eskisinden daha absürt

Karşımıza ne çıkacağı hiç belli olmuyor

Her şey çok hızlı gelişiyor SRIV'da; oyunun kendi yapısından, senaryonun akışına kadar durum bu. Bir bakıyorsunuz buradasınız, bir de bakmışsınız orada. Oyunun başlangıçtaki bu hızına alıştığınız zamansa, hemen akabinde aslında ne kadar geyik olduğunu fark edeceksiniz. Öncelikle yarattığımız absürt karakter ile Beyaz Saray içerisinde gezmeniz ile başlayacak bu duygu. Tamamen süper kahraman kıyafetleri ile büyük kararlar vereceksiniz. Fakat bizler için iplerin koptuğu noktaysa, uzaylılar tarafında oldu! Her birisi ağır İngiliz aksanı ile konuşan dünya dışı varlıklar, kendi başlarına bir absürtlük örneği oluşturuyorlar. Sürekli bir İngiliz sesi duymak ve her duyduğunda düşman birimi olduğunu fark etmekse gerçekten bilinçaltına işlenmiş, farklı bir kod gibi... Eh, uzaylı olur da beraberlerinde getirdikleri olmaz mı? Tabii ki olur. SRIV ile karşımıza çıkan bu yeni düşman modeli, senaryo gereği bize birçok farklı süper güç de sağlıyor. Kendi mekanlarına götürülmemiz ile başlayan bu yeni maceranın ardından, dünya üzerinde envai çeşit farklı güç kullanabilir hale geliyoruz. Blast, Buff, Death From Above, Force Field, Stomp, Super Jump, Super Sprint ve Telekinesis olarak sıralanan güçler ile Steelport'u baştanbaşa gezebiliyor, düşmanlarımızı takır takır ortadan kaldırabiliyoruz.

Yeni ve farklı süper güçler

Koşmanın ve zıplama gibisi yok

Güçleri anlatmadan önce bir kez daha hatırlatmakta fayda var: SRIV dünyası da tıpkı GTA'ya benziyor. Olabildiğince güzel bir şekilde tasarlanmış olan, birbirinden farklı noktası ve yaşayan bir hayata ev sahipliği yapan, dev bir yerden bahsediyoruz. Düzenli trafik ve etrafta gezinen yüzlerce, binlerce yaşam var. İşte böyle bir dünya içerisinde süper güçlerimizi kullanıyoruz. Blast gücümüz ile Fire, Ice ve Glitch gibi farklı elementlerle menzilli saldırılar yaparak, düşmanlarımıza zor anlar yaşatabiliyoruz. Buff ile Super Sprint'imizi güçlendiriyor ve önümüze gelen cisimleri sağa sola fırlatarak ilerliyoruz. Death From Above, birkaç farklı animasyonu olan, havan karaya ağır zararlar veren bir özellikken, Force Field ile her türlü saldırıya karşı kendimizi koruyabiliyoruz. Super Jump ve Sprint ise isimlerinden de anlaşılabileceği üzere çok yükseğe zıplamamıza ve çok hızlı koşmamıza imkan tanıyan yetenekler. Son olarak Telekinesis sayesinde, düşmanlarımız dahil olmak üzere, etrafımızda bulunan tüm objeleri bir noktadan diğerine fırlatabiliyoruz. Bu güçlerimiz haricindeyse pek tabii birçok silah da kendisine yer bulmuş SRIV içerisinde. Fakay silahlarımızın büyük bir kısmı yine absürt teması üzerinde yükseliyor ve inanın, süper güçlerimiz bulunuyorken onları kullanmak aklınıza bile gelmeyecek.

Dev harita, bol görev

Kimi zaman silah da kullanıyoruz

SRIV içerisinde 21 tane ana görev barındırdığı gibi, birçok farklı yan görev de içermekte. Ana görevlerin bir kısmı tekrar edilebilir görevlerden oluşuyorken, yan görevler oyuna farklı bir boyut katıyorlar. Normalde 12 adet yan görev söz konusu ama onları yedi farklı karakterden aldığımız, yedi farklı Loyalty görevi takip ediyor. Tüm görevler arasındaysa Loyalty görevleri net bir şekilde aradan sıyrılıyorlar. Bize kazandırdıklarından daha çok, görev esnasında yaptıklarımız ve sonuçları harika şekilde tasarlanmış. Bu görev modelinin en önemli noktasıysa, oyunun iki farklı senaryosundan birisinin sonunu açıyor olması. Eğer, tüm ekibin Loyalty görevlerini tamamlamayı başarırsanız, son görev olan Punch the Shak'ı çok daha farklı bir şekilde deneyim edebileceğinizden şüpheniz olmasın. En fazla üçünü tamamlayanlar içinse farklı sürprizler hazırlanmış. Görevlerden bahsetmişken değinmek lazım, SRIV benzeri TPS kamera açısına sahip, sandbox oyunların en büyük problemlerinden birisi olan harita üzerinde de çalışmış yapımcı ekip. Artık "Marker Categories" sayesinde sadece aradığımız cins dükkanların haritada gözükmesini isteyebildiğimiz gibi, aynı zamanda da "Search" ile direk arama yapabiliyoruz.

Hesaplanandan daha kolay

Çok farklı karakter modellemeleri yapmak mükün

Karakter yaratma menüsünde bulunan bol seçeneği ile ortaya çıkarabildiğimiz karakterlerden, kocaman bir şehrin içerisinde, sonu gelmez güçlerimiz ile dolaşmaya kadar farklı tatları yaşatıyor bize SRIV, burası kesin. Fakat dileyenler için bu keyfi co-op, yani iki kişi ile yaşamak da mümkün. Aynı harita içerisine daldığımız bir diğer oyuncu ile şehrin altını üstüne getirmek çok keyifli. Yine de tüm bu keyfi kaçıran bazı noktalar da yok değil. Misal, düşmanlardan o kadar çok hayat kaynağı çıkıyor ki ölmek bir hayli zor. Hatta esas sorun, üzerinde fazlasıyla durduğumuz süper güçlerde. Kendileri kelimenin tam anlamıyla "süper güç" ve onları kullandığımız sürece bize hiçbir şey karşı koyamıyor. Buff'ladığımız Super Sprint ile tüm şehri baştanbaşa, neredeyse yara almadan dolaşmamız mümkün olduğu gibi, arada kaldığımız bir savaştan Super Jump ile anında kaçabiliyoruz. Telekinesis ise objeleri o kadar hızlı çekip fırlatmamıza imkan tanıyor ki düşman birliklerine bir an bile olsun nefes aldırmamayı seçebiliyoruz. Tüm bu avantajlı özelliklere sahipken SRIV içerisine serpiştirilen basit görevlerse çok sırıtmış. Git araba çal, şu objeden bu kadar topla gibi çok eski ve sıkıcı görevler sayesinde, temelde çok eğlenceli olan bir oyun, çok daha tek düze hale dönüştürülmüş resmen.

SRIV eksikliklerine rağmen, sahip olduğu farklı eğlence anlayışı ile kesinlikle daha önce türünde deneyim etmediğimiz bir oyun. GTA V'in çıkışına az bir süre kala pek tabii sandbox mantığı ile satın alınması yanlış olacaktır ama dediğimiz gibi, o, benzeri oyunlardan açık ara farklı ve eğlenceli. Eğer bir nebze olsun sağı solu yıkmak suretiyle eğlenmek istiyorsanız, SRIV aradığınız yapım olacaktır.

Sonraki Haber

Forum