Rekabette başarı için stresle başa çıkın!

Rekabette başarının yolu, para kadar zamanı iyi yönetmekten ve stresle başa çıkabilmekten geçiyor.

Günlük yaşamın bir parçası olan stres, aslında modern hayatın hastalığı olarak ifade edilir. İş hayatımızdaki değişiklikler, belirsizlikler, fazla iş yükü, şirket çalışanlarıyla anlaşmazlıklar strese sebep olur. Ayrıca beslenme düzensizliği veya yanlış beslenme, uyku alışkanlıklarının değişmesi de stresi tetikleyen unsurlar arasındadır.

İş hayatında krizle de birlikte en çok şikayeti ele alan konu zamansızlıktır. Şirketlerin krizden olumsuz etkilenmeleri sonucunda, işten çıkarmak zorunda kaldıkları elemanlar haricinde geriye kalanların üzerine eklenen iş yükü, çalışanların zaman yönetimi konusunda sıkışıklığını da artırmıştır. Günümüzün rekabet şekilleri ise, şirketleri, yöneticileri ve çalışanları zamanı etkin kullanmaya zorunlu kılmaktadır. Artık rekabette başarının yolu, para kadar zamanı iyi yönetmekten ve bu yönetim sırasında verimlilik açısından stresi kontrol etmekten geçer.

İş hayatımızda verimliliği oluşturabilmek içinse öncelikle ihtiyaçları belirlemek gereklidir. İhtiyaca göre oluşan hedeflere doğru ilerlerken öncelikli işleri sıralayıp, zamanlamayı ve planlamayı, ardından organizasyonu oluşturmak esastır.

Zaman Yönetimi

Zamanın yönetilmesi önemli bir sorundur çünkü zaman kıt bir kaynaktır. Zaman yönetiminin amacı, çalışanların ve özellikle yöneticilerin zamanlarını verimli ve etkin bir şekilde kullanmalarını sağlamaktır.

Zamanı nitelikli kullanmak için özel hayattan şirket hayatına kadar her dakikayı, hedefler doğrultusunda planlayarak kullanmak gerekir.

Zaman yönetimi planlarken, stresle başa çıkmaktaki amaç, yaşam kalitesini artırmaktır. Artan yaşam kalitesiyle, sağlıklı bir beden ve sağlıklı bir zihinle yöneticilerin ve çalışanların işyerinde yaşananlara verdikleri tepkileri değiştirmeleri stres yönetimini sağlar.

Stresle başa çıkmak

Stresle başa çıkma konusunda uzmanlar, etkili bir zaman yönetimi, rahatlama uygulamaları, egzersiz, hayal kurma, davranışların kontrolü, sağlıklı beslenmeyi, çevreyle iletişim kurmayı, özellikle aile ve arkadaş ilişkilerini sıcak tutmayı, meditasyon, masaj ve kendilerine has hobiler geliştirmeyi önermektedirler.

Bu iç içe geçmiş iki faktörün kontrolünde şirketlerin de üzerine düşen davranış biçimleri bulunmaktadır. Bunlar arasında, kişilerin organizasyonel yapıya katkıları, yukarıya doğru iletişime izin veren bir yapı kurulması, ortak karar vermeyi özendirici, işin niteliklerinin zenginleştirilmesi, rol çatışması ve belirsizliklerin ortadan kaldırılması, işyerinde insanların rahatlamalarını sağlayıcı aktivitelere yer ayrılması sayılabilir.

Stres yönetiminin, zaman yönetimini de kapsadığı düşünülürse, çalışanların etkin bir biçimde stres kontrolü yapabiliyor olması gerekir. Stresle başa çıkmak, herkesin kendi metod ve alışkanlıklarına, kişilik yapısına göre değişkenlik gösterir. Her çalışanın, güçlü ve zayıf yönleri vardır. Kişi bu güçlü ve zayıf yanlarıyla ilgili farkındalık geliştirmelidir.

Yasemin ÖZDEMİR
Kurumsal İletişim Koordinatörü

Sonraki Haber

Forum