PayDay 3 İncelemesi: Ekibi geri topluyoruz
Ekibi geri topladık, palyaço maskelerimizi taktık ve tarihin en heyecan verici soygunlarına gözü kapalı daldık.
Nedense yapımcılar, 4 oyuncu arkadaş bir araya gelince hemen zombilerin ya da vampirlerin peşinde düşmesini istiyor. Belki oyun dünyasında bu da bir gerekliliktir ama insan arkadaşları ile birlikte biraz daha farklı ve heyecan verici şeyler yapmak da istemiyor değil. Bundan dolayı bence son on yılın en yaratıcı multiplayer fikirlerinden biri olarak kesinlikle PayDay'i gösterebilirim. 2010 yılında ortaya çıktıktan sonra günümüzde en çok oynanan serilerinden biri haline gelmesi ne kadar haklı olduğumu da gösteriyor. Hele ki Heat, Money Heist, Snatch, Army of Thieves, Ocean’s serisi, Now you See Me, The Bank Job gibi filmlerin hayranıysanız bu oyunu es geçmek pek mümkün değil. İkinci oyun PayDay 2 de piyasaya sürüldüğünden bu yana Steam'de en çok eşzamanlı oyuncuya sahip oyunlardan biri oldu.
Şimdi ise soygunları bir üst seviyeye taşıyan PayDay 3 ile geri dönen seri yalnızca yeni nesil konsollarda ve PC'de mevcut. Bu da bize grafik kalitesi olarak dönüyor. Starbreeze Studios, önceki bölümlerin en zayıf noktalarını geliştirerek daha fazla özgürlük sunan daha kapsamlı bir oyun hazırlamak için elinden geleni yapmış. Detaylar incelememin devamında…
Eski ekibi bir araya topluyoruz
Payday 3, bir önceki oyundaki olaylardan birkaç yıl sonra geçiyor.
Ekip, üzerlerinde dönen oyun nedeniyle ne yazık ki rahat emekli
hayatlarını geride bırakıp suç dünyasına geri dönmek zorunda
kalıyor. Bu yeni tehdidi belirleyip onu yok etmek için de
Washington DC’deki köklerini ardında bırakıp New York'a taşınıyor.
Orijinal karakterlerimiz Dallas, Hoxton, Chains ve Wolf değişen
zamanın getirdiği darknet, kripto para birimleri ve yeni nesil
güvenlik ekipmanları nedeniyle eskisi kadar rahat değil. Yeni bir
yer, yeni zorluklar demek ama bir yandan da planlı soygunlar için
yeni fırsatlar sunuyor. Eski ekibi bir araya topluyoruz. Tarihin en
büyük soygununa hazır mısınız?
Oyun motoru eski ama performans iyi
Aksiyonun üst düzeyde olduğu oyunda performans elbette önemli bir
yer tutuyor. Bu yüzden teknik detaylar ile başlayayım. Oyun Unreal
Engine 4 üzerinde geliştirilmiş. Daha çok bir önceki nesle
odaklanmış bir motor olmasına rağmen, oyunu test ettiğim Xbox
Series S üzerinde bile tüm potansiyelini ortaya çıkarmayı başardı.
Native 1080p çözünürlük altında 45fps civarlarında gezen oyunu
küçük bir upscale ayarı ile 60 fps’e getirmek mümkün ve görsel
kaybı da fark edilmeyecek kadar az oluyor. Ayarlar için üstteki
ekran görüntüsüne bakabilirsiniz. Elbette Series X ve PS5 için
belirtilen değerler 4K/60 fps oluyor. Ayrıca, geliştirici yakın
gelecekte Unreal Engine 5'e geçmeyi planladığını da zaten
duyurmuştu. Bu hali bile etkileyiciyse, her şeyin yeni motor
altında nasıl çalışacağını da merakla bekliyorum.
Senaryo sayısı az ama daha detaylılar
Oyun İngilizce sesler ve tamamen Türkçe metinlerle geliyor, ancak
özellikle ara sahnelerde bazen altyazıların takıldığı ve tüm
konuşmayı tercüme etmediği anlar da olmadı değil. Grafikler
açısından ise Starbreeze Studios harika bir iş çıkarmış ve PayDay
3'ün çok geniş kapsamlı bir oyun olmasını hedeflediği de belli
oluyor. Her ne kadar yayınlandığı haliyle bir önceki oyundan daha
az soygun senaryosu (8 tane) ve silah çeşidi ile geliyor olsa da
hem yeni mekânların hem de elden geçirilmiş tanıdık mekânların
bulunduğu senaryolar iyi hazırlanmış. Örneğin ilk seviye, ikinci
oyunda Los Angeles'taki bankayı çok andırıyor. Yeni harita, daha
fazla sayıda kat ve oda ile daha büyük bir oyun alanına sahip.
İlerleyen dönemlerde aynı Payday 2’de olduğu gibi hem ücretsiz hem
de ücretli olarak yeni silahlar ve görevler eklenmeye devam
edecektir.
Ayrıca, en ince ayrıntısına kadar özen gösterilmiş olan seslerden de de bahsetmeden geçmek istemiyorum. Alarmların yanı sıra silahların her birinin sesleri ve her duruma mükemmel bir şekilde eşlik eden müzikler de oyundan alınan keyfi artıyor.
Oyun mekanikleri önceki oyundan tanıdık
Mekaniklere gelecek olursak, PayDay 3, önceki oyunların özünü
mükemmel bir şekilde koruyor. Starbreeze Studios, "eğer çalışıyorsa
dokunma" sözünün hakkını veriyor ve bunu bir adım daha öteye
taşımışlar. Bu yeni bir şeyler yok anlamına gelmiyor elbette.
Serinin yeni oyununda artık saldırıları hazırlama konusunda çok
daha fazla özgürlük sunuluyor. Artık hedef noktalarımıza full
mermiyle girme ve her şeyi yerle bir etme seçeneğimiz var.
Tabii ki her zaman olduğu gibi bize her şeyi gizlice yapma ve mükemmel bir soygun imkânı da sunuluyor. Gizliliği tercih edersek, artık çok dikkatli olmanız gerektiğini de belirteyim. Çünkü en ufak bir hata alarmları çalıştırıyor ve hemen tüm güvenlik birimlerinin üzerinize çullanmasına ve çatışmaların başlamasına neden oluyor. İşte bu noktada, hareketlerimize ve eylemlerimize çok daha tepkili olan yenilenmiş yapay zeka NPC’ler devreye giriyor ve her zamankinden daha tehlikeliler.
Maske takmasanız da davranışlara dikkat…
Soygunlar için bir başlangıç noktamız oluyor. Sivil olarak,
hedefimizin dışını gözlemlemek ve içeri girmek için en iyi yolu
(veya planlarımıza en uygun olanı) aramamız gerekiyor. Açık
pencerelerden, yakındaki bir inşaat alanına erişerek çatıya
tırmanmaya kadar olasılıklar çok çeşitli. Buna ek olarak, soygunun
ilk aşamasında maske takmadan eylemlerimiz sadece yürümek ve gözlem
yapmakla sınırlı. Eğer başka bir eylem gerçekleştirmek istiyorsak,
maskeyi takmamız gerekiyor.
Elbette, maske takmıyor olsak da herhangi bir şüpheli hareketimizi
gören yoldan geçenler de onları zamanında durdurmazsak polise haber
veriyorlar. İşte tam da bu noktada PayDay 3'ün yeni özelliklerinden
bir diğeri devreye giriyor, rehine etkileşimi. Artık kaçmalarını
önlemek için bağlayabilir, onları canlı kalkan ve hatta pazarlık
kozu olarak kullanabiliriz. Ne kadar çok rehine toplarsak bir
sonraki polis baskını başlayana kadar onları tek tek bırakarak
zaman kazanmamız da mümkün oluyor.
Soygunların kendi mekaniğine gelince, genelde aynı kalıbı takip ediyorlar. Bir banka, sanat galerisi ya da bir elmas dükkânını soymayı başarmak ve mümkün olduğunca çok ganimetle kaçmak zorundayız. Ve tabii ki canımızı kurtararak kaçmalıyız. Çatışmalar her zamankinden daha çılgınca ve zorlu oluyor. En kolay seviyede bile güçlendirilmiş yapay zekâya sahip güvenlik güçleri size hayatı zindan ediyor. Bu yüzden ekibinizle iyi koordine olmanız, her birinizin ne yapması gerektiğini ve rolünüzün ne olduğunu bilmeniz çok önemli. O yüzden de tavsiyem bir yabancı yerine arkadaşlarınızla oynamak olacak. Ne mutlu ki bir sonraki polis saldırısının nereden geleceğini belirlemek için kameralar gibi hayatı kolaylaştıracak bir dizi aracımız da var.
Bir sonraki soygun için hazırlanın!
Görevi tamamlar ve ganimetlerle kaçarsak, soygunun nasıl gittiğini,
kaç çanta para veya elmas yağmalayabildiğimizi ve soygun için
yanımıza ne kadar nakit aldığımızı özetleyen bir ekran bizi
karşılıyor. Bu parayla bize bir sonraki soygunda yardımcı olacak
şeyler satın alabiliyoruz. PayDay 3'ün bir diğer büyük artı noktası
da kişiselleştirme imkânı. Farklı ana ve ikincil silahlardan yeni
aletlere, kıyafetlere, maskelere ve eldivenlere kadar çeşitli ve
her zevke uygun seçenek var. Böylece, görevleri her
tamamladığımızda soyguncumuzu mükemmelleştirebilir, uzmanlaşabilir
ve karşılığında kişiselleştirilmiş bir oyun elde edebiliriz.
Uzmanlıktan bahsetmişken, çok geniş bir çeşitlilik mevcut. Bunlar oynadıkça açılıyor ve ne kadar çok kullanırsanız o kadar çok yükseltebiliyorsunuz. Artırılmış hasar, hız veya artırılmış sağlık kapasitesine kadar her türlü avantajlar bulunuyor. Her seferinde en fazla dört tane seçebiliyoruz ve bunları her zaman değiştirebiliyoruz. Bunlar kişiselleştirmeye biraz daha derinlik katıyor ve oyunu mükemmel bir şekilde dengeleniyor.
Saatlerimizi ayarlayalım!
Soygunları tamamlamak, nasıl yaklaştığınıza bağlı olarak genelde 15
ila 20 dakika arasında sürüyor. Elimizde bize tamamen farklı
durumlar sunan ve istediğimiz kadar tekrarlayabileceğimiz sekiz
senaryo var. Bu haliyle sadece tek bir oyun moduna sahip olduğumuz
doğru. Ancak o kadar çok seçenek var ki, oldukça uzun süre sizi
ekran başına bağlayabiliyor. Yeni silahların, becerilerin veya
aletlerin kilidini açtıkça, her seferinde durum ile farklı bir
şekilde yüzleşiyoruz. Her biri bir öncekinden daha zorlu olan
çeşitli seçeneklere sahip olduğumuz zorluk seviyelerinden
bahsetmiyorum bile.
Sonuç
PayDay 3, onlarca ve yüzlerce saatlik soygunlar ve çatışmalar ile
bize benzersiz bir deneyim sunan bir online oyun. Botlarla tek
başına oynamak mümkün, ancak deneyimin büyük bir kısmı kayboluyor.
Hızlı bir eşleştirmeye sahip olsa da iletişiminizin olmadığı
oyuncularla oynamak baskınların ritmini bozabiliyor. Dolayısıyla
mümkünse yakın arkadaşlarla birlikte gerçekten mükemmel soygununu
gerçekleştirebilmek için çok zaman ayırmamız gerekiyor. Starbreeze
Studios, nereden geldiklerini ve onları dünyaca ünlü ve başarılı
kılan şeyleri unutmadan, büyük eklemelerle yeni bir soygun serisi
sunmayı başarmış.
Yeni oyun, çok oyunculu bir FPS oyunundan isteyebileceğimiz her şeye sahip. Buna ek olarak, her saldırıyla başa çıkma konusunda büyük bir çeşitlilik sunuyor ve her duruma nasıl yaklaşılacağını oyuncuya bırakıyor. PayDay 3'te gizlilik ve mükemmel soygunlardan düpedüz şiddete kadar her şey mümkün. Rehineleri nasıl kullandığımız veya onlara nasıl davrandığımız konusunda bile, bize onları belirli faydalar karşılığında takas etme imkanı sunuyor. PayDay 3, oynanışının her yönünü geliştiriyor ve daha önce hiç olmadığı kadar özelleştirme katmanı sunuyor. Size kalan tek şey ise çeteyi bir araya getirmek ve soygunlara başlamak.
80
Geliştirici
Overkill Software
Yapımcı Starbreeze
Studios
Platform
Xbox Series
S/X, PS5, PC
Tür
FPS,
Macera
Bilgi
www.paydaythegame.com/payday3/