Pardus beta2'nin kod adı "Sait Faik"
<b>Bu haber ilk defa CHIP'te:</b> Pardus beta2, 100. doğum gününü kutladığımız "Sait Faik"e adandı
TÜBİTAK UEKAE (Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü) bünyesinde geliştirilen açık kaynak kodlu özgür işletim sistemi Pardus, 1.0 sürümünden bu yana aralıksız sürdürülen çalışmaların ardından, "son beta" aşamasına ulaştı.
Pardus'un yeni ve güncellenmiş "Sait Faik" kod adlı son beta sürümü, 24 Kasım akşam saatlerinden itibaren geniş testçi ve destekçi kitlesinin desteğiyle birlikte son dönemece, kararlı sürüme doğru ilerleyecek.
Pardus 2007 Beta 2 "Sait Faik" sürümünde ne yenilikler var?
Pardus 2007'nin yapılandırma çerçevesi ÇOMAR kullanılarak geliştirilen açılış sistemi sayesinde diğer işletim sistemlerine göre çok daha hızlı açılıyor.
Pardus paket yöneticisi PiSi'de yapılan geliştirmelerle yazılımlar artık çok daha az yer kaplayıp, internet üzerinden çok daha hızlı indirilebiliyorlar. PiSi'nin kullanışlı ve sevimli grafik arayüzü kullanılarak yazılımların güncelleme ve kurulum süreçleri de büyük ölçüde kolaylaştı.
Pardus beta2'nin kod adı "Sait Faik" (Sayfa 2)
Pardus 2007, her zaman olduğu gibi tüm masaüstünde Türkçe yazım denetimi, internet araçları, ofis yazılımları, çokluortam (resim, müzik, video vb) oynatıcıları, oyunlar ve sayısız yazılım ile kullanıcılarının tüm gereksinimlerini karşılayacak tek bir CD olarak geliyor.
Pardus 2007 Beta 2 "Sait Faik", bir önceki beta sürümüne göre, 200'e yakın hata düzeltmesi ve iyileştirmeyi içeriyor.
Bu yenilenmiş sürümünde Pardus 2007; USB belleklerden başlatılabilme, çok dilli kurulum desteği (Türkçe, İngilizce, Almanca, Hollandaca), Tulliana simge setine eklenen yeni semboller gibi iyileştirmelerle birlikte geliyor.
İyi ki doğdun "Usta"!
Pardus 2007 için çıkarılacak son beta sürümü, kod adı olarak, 14 Kasım 1906'da doğan ünlü öykücü Sait Faik Abasıyanık'ın adını taşıyacak.
Sözü iyisi mi; martıların, sarhoşların, balıkçıların, dülger balığının, sokakların, İstanbul'un ve avareliğin yazarı Sait Faik'e bırakalım:
"Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da hırstan başka ne idi? Burada namuslu insanlar arasında sakin ölümü bekleyecektim. Hırs hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kâğıt kalem aldım, oturdum. Ada'nın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım."