NBA 2K16 İnceleme

Türk oyuncular olarak, en az futbol oyunu oynadığımız kadar basketbol oyunlarına da vakit harcarız. Hatta NFL ve NHL oynamaktan bile çekinmeyiz. Bildiğiniz üzere PES ve FIFA serileri arasında yaşanan rekabet silsilesinin bir benzeri de NBA 2K ve NBA LIVE serileri arasında yaşanıyor. Bir dönemler basketbol oyunları EA'den sorulurdu. NBA LIVE oyunları 2000'li yılların ortasına kadar o kadar iddialı oyunlar çıkarmıştı ki 2K serisini pek bilen olmazdı. Ne olduysa 2000'lerin sonuna doğru oldu ve 2K serisi bir anda öyle bir çıkış yaptı ki iki üç sene gibi kısa bir sürede NBA LIVE'ı resmen sahadan sildi. Bu çıkış sayesinde bir anda milyonlar satmayı başaran 2K, her yıl kendisini geliştirmeye devam ederken, NBA LIVE sürekli geriye doğru kürek çekti; bir süre boyunca hiç ortaya çıkmadı bile. Peki, belki de oyun camiasının en çok satan oyunlarından birisi olmayı başaran 2K serisi, bu yıl da birinci olmayı hak ediyor mu?

Önce biraz genelden başlayalım. NBA 2K16 Visual Concepts tarafından üretilen, serinin 17. oyunu. PC haricinde eski ve yeni tüm konsollar için üretilen yapım, aynı zamanda Android ve iOS platformlarında da boy gösteriyor. Her yıl olduğu gibi yine MyCareer, MyGM, MyLeague, MyTeam gibi birçok mod ile karşımıza çıkan oyun, özellikle grafikleri ile oyuncuyu büyülemeye devam ediyor. 2K oyunlarının grafik optimizasyonları kesinlikle üst seviyede ama oyuncular olarak her yıl "Acaba daha ne kadar gelişecek?" diye sormadan edemiyoruz ve ilginçtir ki yapımcı ekip bizi her yıl konu hakkında büyülemeye devam ediyor. Bu yıl da grafiklerde gözle görülür bir ilerleme var. Kullanılan yeni vücut tarama sistemi sayesinde oyuncular hiç olmadığı kadar detaylı. Hemen her türlü hareketleri hesaplanmış ve vücutlarının kullanımı gerçekten de müthiş bir biçimde oyuncuya yansıtılmış. Yüz şekilleri, sakal, bıyık gibi birçok diğer detay da ince ince işlenmiş. Yani NBA 2K16 grafik ve fizik konusunda yine yapacağını yapmayı başarmış.

Her türlü spor oyunu gibi, NBA 2K16 da yapay zeka konusunda kendisini sürekli geliştirmeyi başaran bir yapım. Nitekim geçtiğimiz senelerde yapay zekayı bir anlamda kandırmanın çok fazla yolu vardı. Özellikle savunma arkasına rahatlıkla pas indirebiliyor ve pota altından net sayılar kazanabiliyorduk. Ayrıca çapraz koşularda da yapay zeka çoğu zaman ne yapacağını şaşırıyordu. Temelde benzeri durumlar yine geçerli olsa da arada çok büyük bir fark var; artık yapay zeka bizi takip ediyor. Nasıl mı? Eğer sürekli aynı taktiği kullanarak pota altına inmeye çalışıyorsanız ya da belirli noktalardan şut atıyorsanız, rakip bir süre sonra bu olasılığı hesaplayıp, gelen atağa karşı bir savunma pozisyonu izliyor. Bu sayede oyunda harika bir denge yakalanmış ve oyuncuya farklı oyun kurma yolları bir anlamda dayatılmış.

Açıkçası ezberden oyun oynama dinamiğinin büyük ölçüde ortadan kalktığını görmek bizi bir hayli sevindirdi. Tüm bu denklemin içinde kontrollerde yaşanan ufak değişimlerse özellikle oyunu PS4'de oynamayı kolaylaştırmayı başarmış.

MyGM, MyLeague ve MyTeam...

NBA 2K16'da da yerini alan MyGM modu sayesinde, takımı kontrol etmek yerine bir anlamda menajerlik yapıyoruz. Oyuncuların yaptıkları anlaşmalar, alış verişler, diğer oyuncularla hatta koçlarla yapılan anlaşmalar gibi birçok işin peşinden koşuyoruz. Bu da yetmiyor ve oyuncular için daha iyi daha düzgün mekanlar sağlıyor, takım sahibi ile arayı iyi tutmaya çalışıyor, fanlarımızın isteklerini cevaplıyor, kısacası takımımızın NBA şampiyonu olması için arka planda ne yapılıyorsa onu yapıyoruz.

MyLeague modundaysa, bir anlamda MyGM modunun daha geniş kapsamlı bir haline giriş yapıyoruz. Hemen hemen tüm MyGM özelliklerini içerisinde barındıran modda NBA organizasyonu işine giriyor ve buradan para kazanmaya çalışıyoruz. İki mod arasındaki en büyük farsa MyGM'in tek kişilik, MyLeague'inse multiplayer destek sunuyor olması. Modun multiplayer olması sayesinde yapacaklarımız da daha fazla esneklik kazanıyor. Örneğin rahat bir şekilde oyuncu değiştirebiliyor ve herhangi bir sınır olmadan farklı upgrade'ler satın alabiliyoruz.

Dikkat çeken bir diğer detaysa, ilk olarak NBA 2K13'de karşımıza çıkan MyTeam modundaki gelişmeler. Bu mod esnasında bir yandan toplanabilir kart koleksiyonu yaparken bir yandan da en iyi NBA takımını inşa etmeye çalışıyoruz. Her oyuncu kendisine ait bir takım kuruyor ve bunu yaparken hem geçmişten, hem de bugünden birbirinden farklı oyuncu seçebiliyor. Hatta takımın diğer bileşenleri olan koç ya da giyilecek formaya kadar birbirinden farklı noktayı bizzat hazırlayabiliyoruz. Akabinde diğer oyuncuların kurduğu rüya takımlarla karşı karşıya gelip, en iyi olmaya çalışıyoruz. Tabi bu esnada farklı oyuncu kartlarına ulaşıyoruz ki bu kartlar aynı zamanda ilgili oyuncuyu kullanılabilir hale getiriyor. Fakat dileyenler oyuncu kartını satabiliyor. Eğer takımınızdan memnun değilseniz ve daha çoğunu istiyorsanız, oyun içinde kazandığımız Virtual Currency (VC) ile kart paketleri alıp, içinden rastgele çıkan eşyalarla takımınızı güçlendirmeyi seçebiliyorsunuz. Tabii az para verip aldığınız paketlerden genelde bronz kartlar çıkıyorken, daha çok para vererek ender bulunan altın kartlara ulaşma şansınızı büyük oranda artırıyorsunuz.

...Ve tabii ki MyCareer!

Geçelim MyCareer Mode'una. NBA 2K serisinin belki de en çok sevilen modlarından olan MyCareer, bu sene büyük bir çıkış yaptı ve kendisinden fazlasıyla söz ettirmeyi başardı. NBA 2K16'ın MyCareer Modu, "Livin' Da Dreams" olarak isimlendirildi ve Shelton Jackson "Spike" Lee tarafından desteklendi. Acres ve Mule Filmworks isimli stüdyolara sahip olan yapımcı, yönetmen, yazar ve aktör Lee sayesinde bu yıl bambaşka bir MyCareer modu ile karşı karşıyayız. Rast gele bir karakterle başladığımız mod esnasında, oyuncumuzu üniversite basketbolundan NBA sezonlarına, oradan da Hall of Fame'e taşımaya çalışıyoruz. Oyuncumuza ilk olarak boy, kilo, oynayacağı pozisyon, hayat özeti ve isim gibi belirli özellikler sağlıyoruz. Haricinde çok fazla şeyi değiştiremediğimizi de belirtmek gerek. Fakat buradaki esas olay, Lee'nin birçok basketbol oyuncusuyla birebir çalışması, onlarla röportajlar yapması ve nasıl bu noktaya geldiklerini kendilerinin ağızlarından dinlemesi. Bu sayede oyuncumuzu bin bir türlü zorlukla geliştiriyor, yaşanmış hayat hikayelerinin etkilerine şahit oluyoruz. Bir noktada önümüze sunulan bir hikayeyi oynuyoruz diyebiliriz. Zaten daha önce görmediğimiz kadar ara sahneyi bu yıl gördük ve bir anlamda kendimizi harika bir filmin içinde buluverdik. Hayatını birinci elden deneyim ettiğimiz oyuncumuzun birçok maçına ortak olduğumuz gibi, NBA içinde edindiği arkadaş ya da düşmanlara da tanıklık ediyoruz. MyCourt olarak bilinen yerde kendilerini çalıştırabiliyor, özelliklerini geliştirmelerine yardımcı olabiliyoruz. Ayrıca MyPark üzerinden sokak basketbolu oynayabiliyor olmamız da cabası!

Özetlemek gerekirse biz NBA 2K16'ı çok beğendik. Oyuna eklenen yeni vücut tarama mekaniğinin oyuncular ve fizik motoru üzerindeki etkisi muazzam şekilde kendisini belli ediyor. Daha önce olmadığı kadar gerçekçi birebir mücadeleler yaşadığımız için mutluyuz. Yapay zeka üzerindeki gelişmeler de en az grafikler kadar dikkat çekici. Oyun tarzımıza göre kendisini değiştiren yapay zeka bizden tam not almayı başardı. Müzikler zaten başlı başına güzel ama esas farkı MyCareer modu attı. Shelton Jackson "Spike" Lee kelimenin tam anlamıyla kendisine yakışacak seviyede bir iş çıkarmış ve bir noktada "sadece basketbol" olan bir oyuna, sanatsal bir tat katmış. Açıkçası biz de böylesine bir farkı görmeyi beklemiyorduk.

Kısacası NBA 2K16 yine açık ara bu yılın en iyi basketbol oyunu; belki de gelmiş geçmiş en iyi spor oyunu. Böyle giderse, NBA 2K serisi, bir süre daha liderliği kimseye bırakmayacak...