Microsoft'un sanal gerçeklik gözlüğü HoloLens
Microsoft'un şok etkisi yaratan sanal gerçeklik gözlüğü HoloLens tam olarak nedir; ne işe yarıyor?
Microsoft'un geçen hafta tanıttığı sanal gerçeklik gözlüğü HoloLens, teknoloji dünyasında adeta bomba etkisi yarattı.
Aslında herkes Microsoft'tan bir sanal gerçeklik gözlüğü bekliyordu. Aynı şekilde, Apple'dan, Samsung'tan, Sony'den hatta LG veya HTC'den de benzer şekilde gözlükler bekleniyordu zira Google'ın yıllardır test aşamasında süründürdüğü dijital gözlüğü Google Glass ve Facebook'un milyarlarca dolar ödeyerek satın aldığı Oculus Rift ile beraber, tüm dünya dijital gözlüklerin öneminin farkındaydı. Bu iki firma dışındaki teknoloji üreticilerinin de öyle ya da böyle kendi gözlüğünü üretmesi bekleniyordu. Ama Microsoft'un basın toplantısında canlı şekilde ilk demosu yapılan dijital gözlüğünün, bu kadar devrimsel bir ürün olabileceğini kimse tahmin etmiyordu.
HoloLens teorik olarak Oculus Rift gibi bir sanal gerçeklik gözlüğü. Ama aynı zamanda Google'ın Glass'ı gibi dijital bir gözlük. Dolayısıyla ürünü konumlandırmak için Oculus Rift ile Google Glass arasında, yeni bir tür dijital gözlük diyebiliriz. Tam olarak, kullanıcının çevresindeki objelerle hologramlar vasıtasıyla iletişim kurmasını sağlayan, hologram teknolojisinin yeni bir yorumu üzerine konumlandırılmış bir dijital gözlük.
Resmi içerik ortağımız TechRadar, Microsoft'un laboratuvarlarını ziyaret etti ve HoloLens'i, canlı canlı deneme fırsatı buldu. İşte bizlerle paylaştıkları...
Bilim kurgunun gerçeğe döndüğü an
HoloLens, biraz Star Trek filmlerinde görmeye alıştığımız dijital gözlüklere benziyor. Kullanıcıyı çevresindeki ortamla yeni bir tür iletişme sokan gözlük, etraftaki nesnelerin üzerinde sadece kullanıcının gördüğü hologramlar oluşturabiliyor ve kullanıcının bu hologramlarla etkileşime girmesi mümkün oluyor. Örneğin, masanızın üzerine telefonunuzun ekranını yansıtan büyük bir ekran yerleştirebiliyorsunuz ve telefonunuz çaldığında, hologram ekran üzerinden arayanla iletişim kurabiliyorsunuz. Ya da mutfakta yemek yaptığınız sırada, mutfak duvarına dev bir televizyon ekranı yerleştirip takip ettiğiniz diziyi bu dev hologram ekran üzerinden seyredebiliyorsunuz.
HoloLens'in yapısında yer alan sensörler, onu başınıza takmanızdan sonra göz bebeklerinizi tespit ediyor ve her hareketini takip ediyor. Böylece gözlük aslında tam olarak nereye baktığınızı her an biliyor. Ayrıca bir başka sensör de başınızın hareketlerini analiz ediyor ve ne tarafa döndüğünüzü kontrol ediyor. Bu sensörler sayesinde, gözlük camı üzerinde oluşturulan hologramlar, siz ne tarafa dönerseniz dönün, ne tarafa bakarsanız bakın, odanın hep aynı noktasında sabit duruyormuş gibi görünüyor.
HPU
Microsoft'un gözlüğün üzerinde kullandığı ekranın ismi HPU, temel olarak çözünürlüğü insan gözü ile aynı olan bir retina ekran. Bu ekranda oluşan görüntü aslında bir hologram değil, zira görüntünün gerçek dünyada bir karşılığı yok. Yani, gözlük takmadan odada bulunan biri bu görüntüleri göremiyor. Görüntüler, gözlükteki lenslerin üzerine yansıtılıyor. Bu lensler ise aslında çok pahalı olmasına rağmen, Microsoft'un onları düşük maliyetle üretmeyi başardığı anlaşılıyor, ki bu sayede HoloLens gözlüğü makul fiyatlarla piyasada satışa çıkabilecek.
Gözlük sayesinde, çevrenizdeki her şeyi yine olduğu gibi görmeye devam ediyorsunuz. Gözlük, Oculus Rift'teki gibi görüşünüzü kısıtlamıyor, böylece Oculus Rift'te çok sık yaşanan, denge kaybetme problemi de ortaya çıkmıyor. Kullanıcı, hologram görüntüleri, çevresindeki nesnelerin üzerine yansımış gibi görüyor ve etrafını görebildiği için, bulunduğu ortamda rahatça yürüyebiliyor, hareket edebiliyor, oturuyor, kalkıyor, geziyor hatta koşabiliyor. HoloLens hareketinize göre hologramı, olması gereken noktada tutuyor ve ayrıca akıllı bir şekilde, başka görüntü veren aygıtları tanıyor ve tv, monitör veya telefon ekranının üzerinde görüntü oluşturmuyor.
Gözlükle gözlük kullanmak
Sanal gerçeklik gözlüğünü başa geçirmek şimdilik biraz problemli, zira gözlüğü başa çok doğru biçimde takmak, gözlerinizi doğru hizada konumlandırmanız gerekiyor. Gözlük burun üzerine biraz baskı yapabiliyor ve elbette bu da onu uzun saatler kullanmak için biraz elverişsiz yapıyor. Elbette, tasarımda gözlüklü kullanıcılar yine ikinci planda düşünülmüş ve normal gözlüklerin üzerine sanal gerçeklik gözlüğünü takmanız çok zorlama bir çaba gerektiriyor. Ancak, tüm bu sorunların, cihazın teknolojik altyapısı mükemmelleştirildikten sonra, ergonomisinin ele alındığı son aşamada çözülmesi bekleniyor.
Gözlükle ilgili bir güzel detay ise, gözlüğün diğer VR gözlüklerinde yarattığı baş dönmesi hissine neden olmaması zira kullanıcıyı dışarıdak dünyadan soyutlamıyor. Dış dünyayı görmeye devam eden kullanıcının beyni de yer çekimiyle ilişkisini kaybedip sendelemiyor veya başı dönmeye başlamıyor.
Uygulamalar
Microsoft şu anda sınırlı sayıda uygulama geliştiricisi ile gözlük için uygulama geliştiriyor ve gözlüğün özel bir geliştirme sürümünü bu geliştiricilerle paylaşıyor. Ancak şimdilik bu versiyonun fotoğrafının çekilmesi veya hakkında inceleme yayınlanması yasak. Geliştiricilerin de bu yasağa özenle uyduğu anlaşılıyor.
Gözlükle beraber kullanılacak uygulamalar arasında şu anda Holo Studio 3D ve Holo Builder uygulamaları dikkat çekiyor. Holo Studio 3D ile üç boyutlu nesneler tasarlayıp bunu üç boyutlu yazıcıya gönderebiliyoruz. Holo Builder ise Minecraf'tan esinlenmiş, Lego gibi bir dünya yaratma oyunu. Elbette, Microsoft bu oyunla birlikte, yakın gelecekte Minecraft'ın HoloLens ile birlikte oynanacağının da sinyalini veriyor ancak Minecraft gibi büyük bir oyunun şimdilik HoloLens uygulaması hazırlaması için zaman erken.
Kontrol
Gözlüğü ve uygulamalarını kontrol etmek için ses komutları yeterli oluyor ancak ince detaylara müdahale etmek için elimizi kullanmamız gerekiyor.Gözlük üzerindeki kameralar ve sensörler, el hareketlerini tespit ederek, kullanıcının hologramda nereye, nasıl bir müdahalede bulunduğunu anlayabiliyor.
Microsoft ayrıca, bu gözlük sayesinde, insansız araçları kullanmanın da çok kolay olacağını vurguluyor. Bunun için, Mars'taki bir uzay aracının, dünyadan nasıl kolayca kontrol edilebileceğini gösteren bir demo da hazırlamış durumdalar. Aynı şekilde, evinizde bozulan su tesisatını, tesisatçınızın uzaktan bir Skype bağlantısı ve sizin yardımınızla nasıl çözebileceği gösterdiği demo da HoloLens'in potansiyeli hakkında güzel ipuçları veriyor.
Öyle görünüyor ki, Microsoft bu sefer gerçekten iyi iş çıkarmış ve Apple'ın iPhone/iPad ile teknoloji dünyasında yaptığı devrimden çok daha büyüğünü gerçekleştirerek dünyayı tamamen değiştirmek üzere. Anlaşılan, bu sıralar elimizdeki ufak tefek birikimlerle Microsoft hisse senedi almak için doğru zaman zira, Microsoft'un bu ürünü başarı kazanacak olursa, birkaç seneye kadar elimizdeki küçük hisseler büyük değerler kazanmış olacak.
BU yıl piyasaya çıkacak olan Windows 10'un da HoloLens ile uyumlu olması bekleniyor ve Windows 10 ile birlikte HoloLens'e çok sayıda kullanışlı uygulamanın da geleceğini tahmin etmek zor değil. Kısacası, 2015 Microsoft'un yılı olacak gibi görünüyor ve biz de HoloLens gibi bir ürünün, toplumda geniş kullanım alanı bulacağı zamanları heyecanla bekliyoruz.