"Mesajlaşma" savaşının galibi kim?
Onlarca mesajlaşma uygulaması var; rekabet artıyor. Peki bir kazanan olacak mı?
İletişim teknolojileri günümüz dünyasının en belirleyici endüstrilerinden. Google'ın arama teknolojileri ve Facebook'un sosyal medyayı domine edişi gibi teknoloji devleri mesajlaşma tarafında da zirveye yerleşmek için büyük çaba gösteriyor. Fakat bu zorlu rekabetin gerçekten bir galibi olup olmayacağı ise kesin değil.
Akıllı telefonlarla birlikte kullanıcılar geleneksel görüşmeler ve metin mesajları yerine diğer mesajlaşma hizmetlerine ve uygulamalara yönelmeye başladılar. Söz konusu talebin giderek artması küçük ya da büyük demeden birçok firmanın her gün milyarlarca mesajın gönderildiği bir dizi uygulamayı kullanıma sunmasına yol açtı. En son verilere göre dünya çapında gönderilen toplam SMS mesajlarının sayısı yaklaşık 20 milyar civarında. Facebook bünyesindeki WhatsApp'ın ise halihazırda günde 30 milyarı aşan mesaj sayısıyla SMS kullanım oranını çoktan geçtiği biliniyor. Kik gibi diğer sohbet uygulamaları da son zamanlarda dikkat çekici bir büyüme sağladı.
Söz konusu uygulamalar 10'lu yaşlarındaki gençlerin yanında, bu iletişim araçlarının sunduğu potansiyeli fark eden yetişkinler tarafından da giderek daha yaygın bir biçimde benimsenmeye başladı. Bu anlamda, ilk defa sosyal medya ve internet temelli iletişimle tanışan 30-54 yaş aralığındaki kullanıcılar WhatsApp'a büyük bir ilgi gösterdiler. Daha önce bu tarz bir iletişim aracından yararlanmayan kullanıcılar arasında bunu yaygınlaştırmak özellikle Facebook gibi firmalar için büyük önem taşıyor. Firmanın artık bir milyarın üzerinde kullanıcısı olan WhatsApp'ı bünyesine katmak için 20 milyar doları gözden çıkarması da bunun en büyük göstergesi.
ABD merkezli bir startup olarak başlayan, 10 ve 20 milyar dolar arasında bir değer biçilen Snapchat'in ise çoğu 20 yaş altı 100 milyon kullanıcısı var.
WhatsApp, son zamanlarda gözünü kullanıcıların "iş yerleriyle iletişim kurmasını" nasıl kolaylaştırabileceği üzerine dikmiş durumda. Bunun ne gibi açılımlara neden olacağını ise zaman gösterecek.
Konuşmanın en kolay yolu
Sosyal dev Facebook, mesajlaşma alanına ne kadar önem verdiğini göstermek için kendi uygulamasının ve elbette bünyesine kattığı WhatsApp'ın yanında, 800 milyon kullanıcıya sahip Facebook Messenger'ı da başlı başına bir uygulama olarak sunuyor. Facebook'un 3 milyar dolarlık teklifini geri çeviren Snapchat ve Apple'ın iMessage hizmeti de her gün milyarlarca mesajın gönderildiği uygulamalar arasında.
Değerleri 15 milyar ve 650 milyar dolar arasında değişen bütün bu firmalar kullanıcılar arasındaki bütün iletişim için tek platform haline gelmek isteseler de, ortalama bir akıllı telefon kullanıcısının en az birkaç uygulamadan yararlandığını düşünürsek bu yarışın tek bir galibi olacağını söylemenin ne kadar zor olduğu daha iyi anlaşılabilir.
Yine de bu doğrultuda Facebook'un oldukça iddialı atımlar atmaya devam ettiği fark ediliyor. Firmanın Messenger için sunduğu; uçak biletleri rezerve etme ya da alınacak en iyi rotayı belirleme gibi görevlerde yardımcı olabilen bir sanal asistan bu adımlardan biri.
Faceboook; WhatsApp ve Messenger arasındaki farkı halen tam olarak net bir biçimde ortaya koymasa da firmanın yapay zeka ve uygulama içi uygulamalar gibi özelliklerle Messenger'ı sadece tanıdıklarınızla konuşabileceğiniz bir platformun ötesine taşımaya çalıştığı anlaşılıyor. Diğer yandan, WhatsApp halen özellikle daha düşük boyutlu veri kullanımı gerektiren, iletişim odaklı bir platform olarak kalmaya devam ediyor. Fakat WhatsApp'ın da Slack'in satın alınmasıyla birlikte yeni potansiyellere sahip olduğu da bir gerçek.
Snapchat jenerasyonu
Henüz 25 yaşındaki CEO Evan Spiegel'in Facebook'un 3 milyar dolarlık teklifini gerçi çevirmesinden sonra nihayet 15 milyar dolarlık bir piyasa değerine ulaşan Snapchat özellikle genç kullanıcılar arasındaki en popüler uygulamalardan biri.
Daha çok ABD'li gençler arasında popüler olan Kik, ve Asya'da yaygın bir kullanıma ulaşan Line da yükselişte olan diğer mesajlaşma uygulamaları arasında.
Yeni bir rekabet alanı: Hindistan
Mesajlaşma uygulamalarındaki rekabet bölgesel anlamda da farklı boyutlara sahip. Çin bu anlamda oldukça önemli ve büyük bir pazar olarak dikkat çekse de, Çin hükümetinin yabancı firmalara uyguladığı sınırlamalar, büyük rekabetin başka bir pazara doğru kaymasına neden oldu: Hindistan. Örneğin ABD ve İngiltere'de tam anlamıyla bir teknoloji devi olan Google, Android One adlı akıllı telefon modeliyle Hindistan'da önemli bir etki yaratmak istiyor. Facebook da yine aynı ülkede WhatsApp'ı ön plana çıkarmaya çalışıyor. Son zamanlarda ülkedeki ilk perakende mağazalarını açmayı hedefleyen Apple da bu 1.2 milyarlık nüfusa sahip ülkede kendi marka bilinirliğini arttırmanın yollarını arıyor.