LG G Flex testte!
LG'nin kavisli dev cep telefonu test merkezimize konuk oldu; biz de onu A'dan Z'ye test ettik!
Web tarayıcısı
LG G Flex, hem varsayılan internet tarayıcısı, hem de Chrome'la geliyor. Biz daha hızlı olan Chrome'u kullanmanızı tavsiye ediyoruz. Chrome'u Google hesabınızla bağlayıp yer imlerinizi ve geçmişinizi eşitlemeniz de mümkün, üstelik tarayıcı, varsayılan tarayıcıya göre daha temiz bir görünüme sahip.
Bununla birlikte varsayılan web tarayıcısı uygulaması, telefondaki QSlide uygulamalarıyla çalışabilme gibi bir avantaja sahip. Yani örneğin internette gezinirken video izleyebiliyor ve mesaj gönderebiliyorsunuz. Varsayılan tarayıcı da hızlı ve güvenilir, ancak genel tasarım ve eşitleme işlevleri nedeniyle biz yine de Chrome'u tercih ediyoruz.
Google Play'den yükleyebileceğiniz birçok üçüncü parti web tarayıcısı da var, ancak telefonla gelen tarayıcılar bizce yeterince iyi ve yeterli.
Sonuç
Büyük cepler herkese göre olmasa da LG G Flex'in kavisli tasarımı onu ilgi çekici hale getiriyor. Kavisin işe yarayıp yaramadığı çok da önemli değil, çünkü zaten hafif bir kıvrımdan bahsediyoruz. Asıl önemli olan, telefonun iyi çalışıp çalışmadığı ve pil ömrü... Ve G Flex bu alanlarda yeterince başarılı.
Çok büyük akıllı telefonlar ilginizi çekiyorsa, LG G Flex'e de göz atmanızı tavsiye ediyoruz. Cihaz, özellikle iyi performansı ve uzun pil ömrüyle dikkatmizi çekmeyi başardı. Bunun yanında ekran ve tasarım da harika.
Pil ömrü ve performans
Pil ömrü ve performans
3.500mAh'lik büyük bir pile sahip LG G Flex, tek şarjla 2-3 günü rahatlıkla çıkarabiliyor. Bu süre zarfında push uyarılarının çoğu uygulamada açık olduğunu, video izleyip müzik dinlediğimizi, yoğun grafiklere sahip oyunlar oynadığımızı da söyleyelim.
90 dakikalık HD test videomuzu tam parlaklıkta ve en yüksek ses seviyesinde izlediğimizde ise pilin yüzde 100'den sadece yüzde 87'ye gerilediğini gördük. Bu oldukça etkileyici.
Performans
G Flex'in gerçek hayattaki performansı harika. Hız testleri konusunda ise çekincelerimiz var, çünkü şu sıralar çoğu üretici, testlerde daha iyi görünmek için onlara özel performans artırımları uyguluyor.
1 haftalık denememizden sonra günlük kullanımda, uygulamaları kullanırken, oyun ve video izlerken G Flex'in performansının sizi hayal kırıklığına uğratmayacağını rahatça söyleyebiliriz. G Flex'i kullandığımız sürece herhangi bir gecikme veya takılmaya rastlamadık. Bunda 2.26GHz Snapdragon 800 işlemcinin ve 2GB RAM'in önemli katkısı olsa gerek.
Video
G Flex'in video kalitesi iyi ama çok daha iyi olabilirdi. Telefon, 30fps veya 60fps'de 1080p video kaydedebiliyor, dilerseniz 720p'de de kayıt yapabiliyor.
Görsel dengeleme işlevinin video kaydı sırasında çalışıp çalışmadığını tam olarak anlayamadık. Bunun yanında ses kalitesi yeterince iyi. Ekranda yaklaştığınız konumdan gelen sese odaklanma şansınız da var.
Kamera yazılımı yeterince hızlı, bu yüzden önemli anları kaçırma ihtimaliniz düşük. Kamera uygulaması hızlı açıldığı gibi, çektiğiniz fotoğraflar arasında beklemeniz gereken zaman da oldukça kısa. Video kaydederken fotoğraf çekme işlevine de sahipsiniz.
Kamera ve video
Kamera
LG G Flex'in 13 megapiksellik kamerası, LG G2 gibi takdire değer sonuçlar sergiliyor. Kamera yazılımı size başta biraz karışık gelebilir, ancak biraz kurcaladıktan sonra kullanmaya alışıyorsunuz.
Resim kalitesi oldukça iyi, renkler ise doğal. Fotoğraflarda nesnelerin kenarları ve çizgiler yeterince keskin görünüyordu. Dinamik aralık da iyi, ama LG'nin Dynamic Tone adını verdiği HDR modunda daha da iyi sonuçlar elde edebilirsiniz. HDR modunun G Flex'te etkileyici sonuçlar verdiğini gördük.
TV işleviyle gelen telefonun köşesinden dışarıya çıkabilen, kaleme benzeyen bir anteni bulunuyor. Bu işlevi Türkiye'de deneyemedik, ancak Wi-Fi ve mobil ağ bağlantısının olmadığı yerlerde bile TV izlemeye izin verdiğini düşünüyoruz.
Medya
Telefonun hoparlörleri, müzik dinlemek için fena değiller. Ancak iyi bir kulaklıkla sesi çok daha iyi duyabilirsiniz. Cebinizdeki fotoğraf ve video içeriklerine ulaşmanın en kolay yollarından bir tanesi, LG'nin Q Theater uygulaması. Kilit ekranında baş parmaklarınızı ortadan dışarıya doğru çektiğinizde açılan uygulama, fotoğraf ve videolarınıza ulaşmanızı sağlıyor. YouTube işlevi ise YouTube uygulamasını açıyor. Google hesabınıza oturum açtıysanız üyelikleriniz, favorileriniz, uygulamanın giriş sayfasında görünüyorlar.
Aramalar ve medya
Aramalar
LG G Flex'teki arama işlevleri, diğer Android'li ceplerdekinden çok farklı değil. Telefonun özellikle harici hoparlörden konuşmada başarılı olduğunu gördük. Bunda telefonun hoparlörünün kavisli yapı sayesinde yukarda durmasının önemli payı var.
Kol saati gibi giyilebilen teknolojilerde kavislere ihtiyacımız olduğu doğru. Peki ama akıllı ceplerde gerçekten de kavise ihtiyaç var mı? Kavisli ceplerin düz ceplere göre ne avantajı var? LG G Flex, kavisli cepleri ilk gördüğünüzden beri verdiğiniz olumsuz tepkiyi tersine çevirebilir mi?
Önce G Flex'in hiç de küçük bir cihaz olmadığını, 6 inç'lik boyutuyla "phablet" sınıfına girdiğini söyleyelim. Yani G Flex, Nokia Lumia 1520 gibi devasa bir telefon. Daha önce inceleme şansı bulduğumuz Samsung'un Galaxy Round'unda ise ekran, 5.7 inç'ti. Ancak kıvrık yapısı onu tutmayı bir miktar kolaylaştırıyor. Büyük ekran elbette videolarda ve oyunlarda daha büyük bir keyif anlamına geliyor, bunun yanında cihazın gövdesinin büyük olması pilin de büyük olması ve daha uzun pil ömrü demek.
Peki gerçekten bu büyük, kavisli telefona ihtiyacınız var mı? İsterseniz gelin, cevabı beraber arayalım.
G Flex, LG'nin Q Slide gibi Q uygulamalarıyla geliyor. Q slide, ekranda birden çok pencere açmanıza izin veriyor.
Varsayılan olarak 5 giriş ekranına sahipsiniz. Kaydırırken ekranların sonuna geldiğinizde baştaki ekrana dönüyorsunuz, yani devamlı olarak kaydırmanız mümkün. Uygulamalar bölümü, uygulamalar ve widget'lar şeklinde gruplara ayrılmış. Bunun yanında arama, uygulamalarını sıralamaya veya silmeye yarayan ayarlar işlevleri bulunuyor.
Uyarı panelini aşağı çektiğinizde NFC, GPS, ekran döndürme, bluetooth gibi ayarları hızla açıp kapamanıza izin verecek ayarlara ulaşabiliyorsunuz. Parlaklık ve hızlı ayarlar, uyarı panelinden ulaşabileceğiniz ayarlar arasında.
Android'le daha önce tanıştıysanız, LG G Flex'e kısa sürede alışacaksınız. Birçok işlevi kendiniz keşfetmeniz mümkün. LG'nin eklediği kilit ekranı işlevleriyle ilgili ipuçlarını ise internette rahatça bulabilirsiniz.
Elimizdeki cihaz Kore'ye özel üretildiğinden uluslararası modeldeki uygulama ve işlevler farklılık gösterebilir. Bu yüzden yazımızda cihazın temel işlevlerini ele alıp size bir onun kullanımıyla ilgili fikir vermek istedik.
Arayüz
Android 4.2.2'yle (Jelly Bean) gelen LG G Flex, LG'nin özel arayüzünü kullanıyor. Geçtiğimiz bir sene içinde herhangi bir LG cep kullandıysanız arayüz size tanıdık gelecek.
Cihazı arkadaki güç düğmesine basarak veya LG'nin Knock On işlevi sayesinde ekrana çift dokunarak uyandırabiliyorsunuz. Ama telefon bazen inatçı davranabiliyor; onu uyandırmak için ekrana iki kez vurmanız yetmeyebiliyor.
G Flex'teki yeni bir işlev sayesinde kilit ekranında cihazı yatay tutarken baş parmaklarınızı ekranın dışına doğru sürüklediğinizde, bir tür medya merkezi açılıyor. Bu sayede fotoğraflara, videolara, YouTube'a ve Kore'ye özel TV uygulamasına hızla erişebiliyorsunuz.
Kameranın sol tarafında ise bir IR portu bulunuyor. TV'nizi veya müzik setinizi telefonunuzla kontrol etmek istiyorsanız, bu işlevi faydalı bulacaksınız.
Telefonun kendini pek de onaramayan arka kapağı hakkında söylenecek bir şey daha var. Kapak, kiri ve tozu toplama konusunda oldukça başarılı ve silerek temizlemesi o kadar da kolay olmayabiliyor. Silip temizledikten sonra bile tekrar kirlenmesi çok fazla zaman almıyor.
Rakipleri arasından farklı bir tasarımla sıyrılmak isteyen LG, G2'de arka yüze yerleştirdiği düğmeleri G Flex'te de kullanmaya devam ediyor. Ses kısma düğmesine uzun dokunduğunuzda kamera açılıyor, aynı G2'de olduğu gibi. Güç düğmesi, telefonunuz yüz üstü duruyorsa bir uyarı ışığı görevini üstleniyor. Bu sayede kaçırdığınız mesaj ve çağrılardan haberdar olabiliyorsunuz.
Tasarım
G Flex'nin en çok fark edilen yanı, elbette kavisli tasarımı. Telefon kavisli olmasaydı, piyasadaki herhangi bir phablet'ten farkı kalmayacaktı. Kavis, Samsung Galaxy Round'un aksine yukarıdan aşağıya.
Şu an bildiğimiz kadarıyla cihaz, sadece koyu gri ve gümüş renklerinde geliyor, ancak bu gelecekte değişebilir. Bunun dışında G Flex, bükülmüş, dev bir G2 desek yeridir.
LG G Flex, Nexus 5 gibi 2.26GHz Snapdragon 800 işlemci, 2GB RAM ve 32GB dahili depolama alanıyla geliyor. Telefonun içinde herhangi bir bellek kartı slotu bulunmuyor. LG G2, 3.200mAh kapasiteli güçlü bir pille geliyordu. G Flex ise daha da güçlü, 3.500mAh'lik bir pile sahip. Cihazın pilini kapsamlı olarak test etme şansı bulamasak da, G2'yi geçmesini bekliyoruz.
Telefonun arkası, LG'nin "kendi kendini onaran tabakasıyla" kaplanmış. Yüzeyin elinizdeki hissiyatı, bazı paket materyallerinde kullanılan kalın, saydam plastiklere benziyor. LG'ye göre kapağın moleküler yapısı, çizikleri "onarmasına" ve eski hale dönmesine izin veriyor.
Telefonun kendini ne kadar onarabildiğini görmek için USB jakının kenarını çizdik ve 24 saat geçmesine rağmen hala çiziğin ortadan kalkmasını beklemekteyiz. Yüzeysel çizikler ise gerçekten de bir süre sonra ortadan kalkıyor.
Donanım
Not: Telefonun LG tarafından bize sağlanan Kore sürümünü kullandığımızı ve henüz tüm dünya için hazır olmadığını söyleyelim. LG, cebin Avrupa'ya veya ABD'ye ulaşıp ulaşmayacağını açıklamıyor.
LG G Flex oldukça büyük bir telefon. 6 inç'lik cebin yukarıdan aşağıya kavisli şekli, LG'ye göre ona bakarken ve onu tutarken doğru miktarda kavis sağlıyor. 720p çözünürlüklü ekran, piyasadaki en keskin görüntüleri sunmuyor ancak LG, kavisli ekranda PenTile'ı kullanmadan, RGB çizgilerine sahip olmanın tek yolunun 720p çözünürlük olduğunu söylüyor. Ekran yeterince iyi görünüyor ancak Nexus 5 veya HTC One gibi telefonların keskinliğine yaklaşmıyor. Bunun yanında ekranın garip şekilde karlı bir görüntüye sahip olduğunu gördük. Yüksek ISO ile çekilmiş fotoğraf ve videolarda olduğu gibi. Ancak bu bazı durumlarda hem hoş, hem de sinematik görünebiliyor. Yine de bazı zamanlarda resimleri ve videoları daha net görmek isteyebilirsiniz.
Bu karlanma, camın hemen altındaki kaplamanın bir sonucu da olabilir ancak her durumda onu fark etmeniz mümkün.
Ekranın üzerinde kulaklık, ortam ışığı sensörü ve ön yüz kamerası bulunuyor. Telefonun altındaysa mikrofon, şarj portu ve 3.5mm'lik kulaklık jakı var. Telefonun üstünde gürültü azaltmaya yaradığını düşündüğümüz küçük bir mikrofon daha var.
Cihazın arkasında flaşlı 13MP kamera, LG G2'de olduğu gibi ses açma kapama ve güç düğmeleri yer alıyor. Bu farklı tasarımı çok sevdiğimizi söyleyemeyiz, ancak onunla yaşamayı öğrenmeniz mümkün. Arka tarafın altında, telefonun tasarımını tamamlayan bir hoparlör bulunuyor. Telefonu masanın üzerine sırt üstü bıraktığınızda hoparlör, cihazın kavisli yapısı sayesinde bir miktar yukarıda kalıyor. Bu, cihazı sırt üstü bıraktığınızda zil sesinin ve müziğin daha yüksek çıkmasına yardımcı oluyor. Telefonun en altındaysa TV izlemek için açabildiğiniz bir anten var, ancak bu özelliği Türkiye'de çalıştıramadık.