Lamborghini, elektrikli otomobil pillerinde devrim yapmanın peşinde
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'ndeki bir grup araştırmacı, elektrikli otomobillere güç sağlamak için daha sürdürülebilir, kobalt içermeyen bir yol sunabilecek yeni bir yöntem buldu. Lamborghini ise MIT ile iş birliği yaparak bu teknolojinin lisansını aldı.
Lamborghini, Massachusetts Institute of Technology (MIT) araştırmacıları tarafından geliştirilen; yüksek kapasiteli, hızlı şarj olan yeni bir organik batarya teknolojisi için lisans aldı.
Geleneksel lityum-iyon piller, özellikle şarj hızı ve kobalt ve nikel gibi pahalı ve sorunlu malzemelerin kullanımı açısından hala sınırlamalara sahip. Bu nedenle araştırmacılar alternatifleri araştırıyor ve umut vaat eden adaylardan biri de benzersiz bir organik bileşik olan TAQ.
TAQ ya da bis-tetraaminobenzokinon karbon, nitrojen, oksijen ve hidrojenden oluşuyor. Birbirine bağlı üç altıgenden oluşan yapısı, pil anotlarında yaygın olarak kullanılan grafiti andırıyor. TAQ, lityum iyonlarının verimli bir şekilde katmanlanmasına ve depolanmasına olanak tanıyan hidrojen bağları nedeniyle neredeyse düz tabakalar oluşturması ile ayırt ediliyor.
Bu yeni malzeme, yaygın nikel-manganez-kobalt (NMC) lityum-iyon pillerden yüzde 50 daha yüksek bir enerji yoğunluğuna sahip. Diğer adayların aksine TAQ, yaygın olarak kullanılan iki elektrolit içinde çözünmüyor, bu da dayanıklılığını ve verimliliği artırıyor.
TAQ, Lamborghini ile birlikte çalışan MIT profesörü Mircea Dinke'nin laboratuvarında Tianyang Chen ve Harish Banda tarafından keşfedildi. Sian modelinde Dinke'nin laboratuvarından bir süperkapasitör kullanan hiper otomobil üreticisi, TAQ'ı ürün gamını elektrikli hale getirmek için büyük bir potansiyel olarak görüyor. Zira TAQ, yüksek performanslı araçlar için çok önemli olan daha fazla enerji rezervi, dayanıklılık ve hızlı şarj özelliği sunuyor.
TAQ ayrıca batarya maliyetlerini de önemli ölçüde düşürebilecek bir gelişme. Bir TAQ katodunun tahmini maliyeti, bir NMC katodunun yaklaşık üçte biri ila yarısı kadar; bu da potansiyel olarak mevcut pil maliyetlerini yüzde 10-15 oranında azaltabilir. Ancak bu tasarrufların gerçekleştirilmesi için üretim süreçlerinde değişiklik yapılması gerekecektir ki mevcut teknolojilere yapılan önemli yatırımlar göz önüne alındığında bu oldukça zor bir durum.
Jeopolitik faktörler de TAQ'ın yayılmasını etkileyebilir. Çin şu anda katot tedarik zincirine hakim ve nikel, kobalt ve manganez üretimi üzerinde önemli bir kontrole sahip. TAQ, gerekli uzmanlığa sahip ülkelerin kendi başlarına katot üretmelerine olanak sağlayarak Çin kontrolündeki tedarik zincirlerine olan bağımlılığı azaltabilir.