Küresel ısınma başlı başına bir sorunken, Avrupa için durum daha da karanlık
Avrupa kıtasının, Dünya'nın geri kalanından daha hızlı ısındığı açıklandı. Bu da, kıtada yaşayanların küresel ısınma tehdidiyle yüz yüze kalma riskinin çok daha fazla olduğu anlamına geliyor.
Avrupa İklim Durumu (ESOTC)’nun yayınladığı 2023 yılı raporuna göre Avrupa, küresel ortalamanın iki katı hızla ısınıyor ve bu da ölümcül sıcak hava dalgalarına ve şiddetli su baskınlarına yol açıyor.
Rapora göre, beş yıllık ortalamada Dünya genelinde sıcaklıklar 1,3 santigrat derece artarken, Avrupa’daki sıcaklıklar sanayi öncesi seviyelere göre 2,3 santigrat derece artıyor. Copernicus İklim Değişikliği Servisi (C3S) ve Birleşmiş Milletler Dünya Meteoroloji Örgütü’nün ortak bir şekilde yayınladığı rapor, Avrupa’nın kayıtlardaki en sıcak ikinci yılı olan 2023 yılını kapsıyor. Bu rapora göre güney Avrupa’nın bazı kısımları 60 ila 80 gün arasında “güçlü sıcaklık stresi” yaşarken, güney İspanya ise 80 günü aşkın “çok güçlü sıcaklık stresi” ile en çok etkilenen bölge oldu. Kuzey Avrupa’da ise pek çok gün “aşırı soğuk stresi” yaşandı.
Ayrıca raporda, sıcak çarpması ve sıcak bitkinliği gibi ısıya bağlı ölümlerin son 20 yılda neredeyse yüzde 30 arttığı da belirtildi. Geçtiğimiz yaz mevsiminde güney Avrupa’nın büyük bir kısmında sıcak hava dalgaları yaşandı ve bu da özellikle yaşlı yetişkinler ve açık havada çalışanlar için önemli riskler yarattı. Ayrıca kıta genelinde aşırı seller ve orman yangınları da yaşandı.
Sebep coğrafi konum mu?
Son otuz yılda Avrupa’nın sıcaklıkları dünyanın geri kalanından iki kat daha fazla arttı. İklim uzmanları bunun, büyük ölçüde dünyanın en hızlı ısınan bölgesi olan Kuzey Kutbu’nun hemen altında yer alan Avrupa’nın coğrafi konumundan kaynaklandığını söylüyor. Ayrıca kıtanın hızla ısınan okyanuslarla çevrili olması da bir başka ısıtıcı etki yaratıyor. Dünya Meteoroloji Örgütü ve C3S bilim insanları, geçtiğimiz yıl Doğu Akdeniz, Baltık ve Karadeniz ile Güney Arktik’te yüzey okyanus ısınma hızının küresel ortalamanın üç katı olduğunu belirledi.
Avrupa’nın hızlı bir şekilde yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş yapmasının bu açıdan olumlu bir gelişme olarak görüldüğü söylenebilir. 2023 yılı, Avrupa’nın elektriğinin daha büyük bir kısmını fosil yakıtlardan ziyade güneş, rüzgar ve diğer yenilenebilir kaynaklardan ürettiği ikinci yıl oldu.