Kimsenin fark etmediği Jüpiter detayını amatör gök bilimci fark etti
Jüpiter'in uydusu Io hakkında 20 yıllık görevde kimsenin fark etmediği önemli detayı, amatör bir gök bilimci fark etti.
Galileo görevinden alınan eski görüntüleri inceleyen amatör bir gökbilimci, Jüpiter'in uydusu Io'da herkesin gözden kaçırdığı belirgin bir çarpma krateri fark etti. Şimdi profesyonel gökbilimciler, Jesper Sandberg’in bulduğu şeyin gerçek olduğuna, Io’nun volkanik aktivitesinin henüz ortadan kaldıramadığı bir asteroit çarpmasına dair kanıtlar sundular.
İtalyan astronom Galileo gözlerini ilk kez Ay’a çevirdiği andan itibaren uydumuzun kraterlerle kaplı olduğu açıktı. Her ne kadar başlangıçta bunların volkanlardan kaynaklandığı düşünülse de (o çağda bilim insanlarının Dünya’dan tanıdıkları en yaygın krater türü büyük bir farkla bu türdü), ilerleyen çağlarda bunların uzay kayalarıyla hızlı çarpışmaların sonucunda ortaya çıktığı anlaşıldı.
Diğer gezegenlere uzay görevleri başladığında, gaz devleri hariç olmak üzere, Güneş Sistemindeki cisimlerin kraterlerle kaplı olmasının normal olduğu ortaya çıktı. Çoğu gezegen, Ay’ımızda olduğu gibi milyarlarca yıl öncesine dayanan çarpma kraterlerini taşıyor. Rüzgar veya su, Dünya, Mars ve Europa’daki izlerin çoğunu aşındırdı, ancak her birinde birkaçı görünür durumda kaldı.
Io ise bir istisnaydı. Ancak bunun nedeni meteorların bu uyduya asla çarpmaması değil. Hatta asteroit kuşağına yakınlığı, Jüpiter’in uydularının diğer çoğu cisimden daha fazla çarpmayla mücadele etmek zorunda olduğu anlamına geliyor. Ancak, Jüpiter’in gelgit esnemesiyle beslenen 400’den fazla aktif volkanın bulunduğu Io’daki kraterler, oluşmalarından sonra kısa sürede akan lavlarla doluyor. Yine de bir tanesi hayatta kalmayı başarmış gibi görünüyor.
Sandberg, Galileo verilerinde yaklaşık olarak 51,7˚G, 117,1˚B koordinatlarında bir mesa’nın (düz tepe) yan tarafında şüpheli derecede yuvarlak görünen bir şey fark etti. Bu görüntü, dört farklı karede görülebildiği için bir ışık hilesi olmadığı açıktı.
Bu tür volkanik bir ayda, bunun bir volkan krateri olduğu akla gelen ilk şüphe olsa da, geçtiğimiz hafta Amerikan Jeofizik Birliği konferansında Arizona Eyalet Üniversitesi’nden Profesör David Williams ve NASA Jet Propulsion Laboratory’den Dr. Rosaly Lopes, çarpma kraterinin en olası açıklama olduğuna dair kanıtlar sundular.
Galileo'nun 16 Ekim 2001’de çektiği görüntülerde kraterin genişliği 7-8 piksel olarak gözüküyor. Bu görüntülerdeki mesafenin ölçek çözünürlüğü 13 m/piksel olduğundan dolayı, kraterin çapı 92-104 metre olarak tahmin ediliyor. Yuvarlaklığın yanı sıra, kraterin etrafındaki fırlatma çizgileri, patlamadan çok çarpışmaya benziyor. Elbette bu bölge volkanik aktiviteye karşı özel bir savunmaya sahip olmadığı için, bu olasılık azalıyor. Yine de Galileo uzay aracının bu krateri kısa ömrü sırasında yakalamış olma ihtimali bulunuyor.
Elbette bu kraterin 20 yıl sonra halen varlığını koruyup korumadığı bilinmiyor. Ancak daha yakın bir uçuşun bu yıl 30 Aralık’ta, ardından 3 Şubat 2024’te gerçekleşmesi planlanıyor. İsimlerinden de tahmin edilebileceği gibi, Europa Clipper’ın veya Jüpiter Buzlu Ay Kaşifinin (JUICE) ana hedefi Io değil, ancak bunlardan birinin Io’ya başka krater konumlarını arayacak kadar yaklaşması mümkün olabilir.