Kara delikler hakkında gökbilimcileri şaşırtan yeni keşif

Kara deliklerden püsküren madde jetlerinin, yıldız patlamalarına yol açabiliyor olması gökbilimcileri şaşırttı. Bu keşif, jetlerin evrendeki rolüne ilişkin soruları da gündeme getiriyor.

Uzaydaki en etkileyici ve ilgi çekici varlıklardan birinin kara delikler olduğu rahatlıkla söylenebilir. Kendi kütle çekimi altında çökerek uzay-zaman ve genel olarak fizik algımızda pek çok karmaşık durum yaratan kara delikler, aynı zamanda etrafa saçtıkları jetlerle de dikkat çekiyor. Yeni bir çalışmaya göre, bu kara delik jetlerinden bazıları yıldızların patlamasına bile neden olabiliyor.

The Astrophysical Journal'da yayınlanması planlanan ve şu anda ön baskı sunucusu arXiv'de yer alan son çalışmaya göre, bu yıldızlar jetlerin doğrudan yollarında olmasalar bile ışık hızına yakın parçacık ışınlarına yeterince yakınlar ve bu da onların patlamasına neden oluyor. Bu çalışmada bahsi geçen yıldızlar, kendilerine eşlik eden yıldızdan hidrojen alan ve temel olarak yanmış yıldız kabukları olarak tanımlanabilecek beyaz cüceler. Cücelerin yüzeyinde yaklaşık iki kilometre kalınlığında bir hidrojen tabakası oluştuğunda bu tabaka patlayarak yıldızdan ayrılıyor ve döngü tekrar ediyor.

Stanford Üniversitesi’nde astrofizikçi ve fenomeni tanımlayan yeni çalışmanın baş yazarı olan Alec Lessing, ESA’nın (Avrupa Uzay Ajansı) bir duyurusunda “Neler olduğunu bilmiyoruz, ancak bu çok heyecan verici bir bulgu” dedi.

Çalışmayı yürüten ekip, merkezinde aynı adı taşıyan süper kütleli bir kara delik barındıran M87 galaksisindeki 135 novayı inceledi. M87, Güneş’in kütlesinin 6,5 milyar katı ve 2019’da Event Horizon Telescope Collaboration tarafından yapılan çalışmada doğrudan görüntülenen ilk kara delik. Ekip, M87'nin 3.000 ışık yılı uzunluğundaki plazma jetinin yakınında, galaksinin diğer yerlerinden iki kat daha fazla novanın patladığını buldu. Ayrıca Hubble Uzay Teleskobu, M87’nin jetini doğrudan görüntülemeyi de başardı. Paylaşılan görüntüde bu jet oldukça sakin görünse de, aslında bir şekilde yıldızların patlamasına neden olan, aşırı ısınmış, ışık hızına yakın hızda ilerleyen parçacıklardan oluşan uzun bir kıvrım.

M87'den püsküren plazma jetinin Hubble Uzay Teleskobu görüntüsü.NASA, ESA

Önceki araştırmacılar jetin çevresinde daha fazla aktivite olduğunu öne sürmüş olsalar da, Hubble’ın daha geniş görüşlü kameralarıyla yapılan yeni gözlemler, novaların daha fazla parladığını gösterdi ve bu da yüzey katmanlarındaki hidrojen patlamalarını gösteriyor.

Yayınlanan basın bülteninde Lessing, “Jet, çevredeki bölgelere doğru ilerleyen yıldız sistemlerine bir şeyler yapıyor. Belki de jet, beyaz cücelerin üzerine bir şekilde hidrojen yakıtı püskürtüyor ve daha sık patlamalarına neden oluyor” dedi. “Ancak bunun fiziksel bir itme olduğu açık değil. Jetten yayılan ışığın basıncının etkisi olabilir. Hidrojeni daha hızlı ilettiğinizde, patlamalar daha hızlı gerçekleşir.”

Hubble’ın M87’ye ilişkin yeni görüntüleri, Hubble’daki yeni kameralar sayesinde şimdiye kadar çekilmiş en derin görüntülerin arasında yer alıyor. Ekip, makalede gözlemlerinin rastgeleliğe bağlanma olasılığının %0,1 ila %1 arasında olduğunu yazsa da, çoğu işaret jetin bir şekilde yıldız patlamalarını katalize ettiğini gösteriyor…

Sonraki Haber

Forum