Kanser Hakkında şaşırtan Araştırma: Orta Çağda da Kanser Kabusu Varmış!
Yeni bir araştırma, kanserin sadece yakın zamana ait bir hastalık olmadığını ortaya koydu. Orta çağda da insan ölümleri, veba, açlık ve savaşların yanı sıra kanser nedeniyle gerçekleşiyormuş.
Orta Çağ'daki ölüm nedenlerini düşündüğümüzde,
çoğumuzun aklına muhtemelen veba, kıtlık veya
savaş gelir. Bu listede kanser pek yer almaz, ancak son
araştırmalar kanserin o devirde de düşünülenden daha yaygın
olduğunu ortaya koyuyor. Elbette her kanser ölümcül değildi,
özellikle de etrafta çok daha hızlı ölüm nedenleri varken göz ardı
edilebilirdi, ancak şaşırtıcı derecede yaygın bir katil
olabilir.
Kanserler, hem yaşam tarzı hem de çevresel faktörlerin bir sonucu olarak daha yaygın hale geliyor. Birçok hastalığa ve diğer ölüm nedenlerine çare bulunması, insanların savunmasızlığın arttığı yaşlara kadar yaşadığı anlamına geliyor. Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı'nın belirttiği gibi; "Genel olarak, kanser oranları, nüfusu en yüksek yaşam beklentisine, eğitim seviyesine ve yaşam standardına sahip olduğu ülkelerde en yüksektir. Bu nedenle, ters eğilim gösteren birkaç kanser istisnasına rağmen, büyük ölçüde kansersiz bir endüstri çağı öncesine göz atmamız gerekli."
Cambridge Üniversitesi'nden Dr. Piers Mitchell MS 500 ile 1600 yılları arasında ölen 143 kişinin iskeletini incelediğinde çok fazla tümör bulmayı beklemiyordu. Ancak araştırma sonucunda gerçek rakamın beklenen yüzde 1'den daha fazla olduğu ortaya çıktı. Mitchell yaptığı açıklamada; "Kanserlerin çoğu, orta çağ kalıntılarında bozulmuş olan yumuşak doku organlarında oluşuyor. Sadece bazı kanser türleri kemiğe yayılıyor ve bunların sadece birkaçı yüzeyinde görülebiliyor, bu yüzden kemiğin içinde malignite belirtileri aradık" dedi.
BT taramaları, tümü erkek olan beş vakada (yüzde 3,8) görünür kanıtlar ortaya çıkardı. Yumuşak doku tümörlerinin yaklaşık yüzde 50 ila 60'ının kemiğe hiç yayılmadığı gerçeğini de göz önünde bulunduran Mitchell ve ortak yazarlar, Cancer dergisinde yayınladıkları makalede, o dönemde İngiltere nüfusunun yüzde 9 ila 14'ü kansere yakalanmış olabileceğini öne sürdü. Bu oran, günümüzle karşılaştırıldığında, hala çok düşük bir oran.
Çalışma için kullanılan kemikler Cambridge ve çevresindeki altı mezarlıktan geldi. Mezardan çıkarılan cesetlerin çoğu eksikti, bu nedenle tutarlılık için ekip kendilerini omurganın, pelvisin ve uyluk kemiklerinin tümünün çalışma için uygun olduğu iskeletlerle sınırladı.