Joker: Folie à Deux, gişede neden çakıldı?
Büyük beklentilerle vizyona giren Joker: Folie à Deux, izleyicilerin beklentilerini karşılayamayıp gişede hayal kırıklığı yarattı. Filmin müzikal tarzı ve Arthur Fleck'in halk kahramanı olarak yükselmemesi, izleyicilerde beklenen etkiyi yaratamamış olabilir mi?
Arthur Fleck’in hikayesine devam eden Joker: Folie à Deux, yani Joker 2, ne yazık ki kendine izleyici kitlesi bulmakta zorlanıyor. Filmin gişede beklentilerin altında kalması birçok soruyu gündeme getiriyor: İlk hafta sonunda bir numaradan açılış yapsa da, film yalnızca 37,8 milyon dolarlık bir gelir elde etti.
Üstelik bu miktar, stüdyonun başlangıçta raporladığı 40 milyon dolardan bile az. 200 milyon dolarlık devasa bütçesi göz önüne alındığında bu kazanç, film için pek de umut vaat etmiyor.
Filmin müzikal sahnelerine rağmen, gösterişli bir atmosfer yaratmada zorlandığı belirtiliyor. Bu durum, filmin bütçesiyle karşılaştırıldığında daha da dikkat çekici hale geliyor.
Seyirci beklentileri ve gişe sonuçları
Joker: Folie à Deux, Las Vegas merkezli pazar araştırma şirketi CinemaScore’dan nadir görülen bir "D" notu alabildi. Çizgi roman uyarlamaları arasında bu notu alan ilk film olma unvanını taşıyor. Ancak bu durumu hemen olumsuz bir gelişme olarak görmek doğru olmaz. Daha önce American Psycho, Ravenous, Splice, The Life Aquatic With Steve Zissou ve The Counsellor gibi filmler de benzer şekilde düşük notlar almış, ancak zamanla kült statüsü kazanarak eleştirmenler tarafından yeniden değerlendirilmişlerdi.
Peki, Joker 2'de ne yanlış gitti? Film, mahvolmuş bir aşk hikayesi ve mahkeme draması temasını müzikal bir formatta sunuyor. Bu hikaye yapısı, herkesin ilgisini çekmeyecek bir tarz olabilir. Ancak bu, Arthur Fleck'in karakteriyle uyumlu bir tercih.
Filmdeki karakterler de Arthur'dan farklı beklentiler içinde: Avukatı onun dissosiyatif olmasını, psikolog Dr. Liu ise akli dengesi yerinde olarak yargılanmasını istiyor. Diğer yandan, medya kişiliği Paddy Meyers onun soğukkanlı bir katil olmasını beklerken, Harley Quinn karakteri de onu bir devrimci olarak görmek istiyor. Fakat Arthur hiçbir zaman bu beklentilere uyan biri olmadı ve olmuyor.
Seyircilerin hayal kırıklığı
İzleyiciler, film boyunca Arthur Fleck’in halk kahramanı veya suç dehası olmasını bekliyor. Ancak bu "Joker", ne Batman'in baş düşmanı oldu ne de izleyicinin beklediği bir figüre dönüştü. Arthur, toplum tarafından dışlanan ve başarısızlığa uğratılan bir karakter olarak karşımıza çıktı. Şimdi de duygularını şarkılarla ifade eden bir adam haline geldi. Bu durum izleyicilerde hayal kırıklığı yaratmış olabilir.
Filmin sonunda Arthur, Gotham sokaklarında koşarken Roger Corman’ın Bir Kova Kan (A Bucket of Blood) adlı filmi oynayan bir sinema salonunun önünden geçiyor. Bu film, sahte bir sanat eseri üretmek için cinayet işleyen bir sanatçının trajikomik hikayesini anlatıyor. Joker: Folie à Deux, sıklıkla Taksi Şoförü ve Komedi Kralı filmleriyle kıyaslansa da, aslında Corman'ın eseri bu filme daha yakın bir referans noktası olabilir. Bu benzerlik, filmin arkasındaki tuhaf ve yaratıcı çabanın bilinçli bir tercih olduğunu düşündürüyor.
"Folie à Deux" kime hitap ediyor?
Filmin adındaki "Folie à Deux", yani paylaşılan delilik (ya da ikili delilik), belki de sadece Joker ve Harley Quinn arasında değil, izleyici kitlesi ve bir çizgi roman karakterine dayanan Oscar ödüllü bir dramaya duyulan beklentilerle de ilgili olabilir. Sonuç olarak, film beklenen başarıyı sağlayamamış olsa bile, en azından bir kişi bile duygularını şarkıyla ifade etmenin yanlış olmadığını anlamışsa, bu da bir kazanç sayılabilir. Sonuçta, altı kişiyi öldürmektense şarkı söylemek daha iyi değil mi?