Nedenini kimse anlayamadı: 1.200 ton balık Japonya'da karaya vurdu

Japonya'da yaklaşık 1.200 ton balık kıyıya vurdu. Bu olayın sebebi hala araştırılırken yetkililer, Fukushima nükleer santralinden yakın zamanda salınan su ile ilgili olduğu yönündeki komplo teorilerini çürütmeye yönelik açıklamalarda bulundu.

Asahi Shimbun’a göre, 7 Aralık’tan bu yana Japonya’nın en kuzeyindeki adadaki Hakodate şehrinin kıyı şeridinde devasa miktarlarda ölü sardalya ve uskumru karaya vurdu. Mainichi Shimbun’un haberine göre, yaklaşık 900 kilometre uzakta, Orta Japonya’nın Shima bölgesindeki Nakiri balıkçı limanında, 13 Aralık civarında büyük miktarda Japon pullu sardalya (sappa) ölü bulundu.

25 yıldır Nakiri’de çalışan bir balıkçı, gazeteye “Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim” dedi ve devam etti: “Nakiri’de sappayı ancak geçtiğimiz yıl yakalamaya başladık. Bu bana deniz ekosisteminin değiştiğini hissettiriyor.”

Hokkaido Araştırma Örgütü araştırmacıları tarafından yapılan açıklamada, su sıcaklığındaki ani değişiklikler nedeniyle veya balık sürülerinin yunuslardan ve diğer yırtıcı hayvanlardan kaçması nedeniyle bu tür toplu ölümlerin meydana gelebileceği bildirildi. Ancak sıra dışı ölümlerin nedeni tam olarak anlaşılamadı.

İngiliz Mail Online tarafından yayınlanan bir haberde, olayın “Fukushima nükleer santralinden arıtılmış radyoaktif suyun salınmasının yerel ekosistemlere zarar verdiği yönünde spekülasyonlara yol açtığını” söylendi. Sosyal medyada da benzeri birçok iddia paylaşıldı.

Japonya, Fukushima nükleer felaketinden arıtılmış radyoaktif suyu Ağustos ayında başlayan 30 yıllık bir süreç boyunca Pasifik Okyanusu’na boşaltma yönündeki tartışmalı planını uygulamaya koydu. Ancak Japon yetkililer, Fukushima atık suyunun suçlanması için hiçbir neden olmadığını savunuyor.

Japon medyasında bildirilene göre, iddialara yanıt veren Hakodate Balıkçılık Ajansı “Su izleme araştırmalarının sonuçlarında herhangi bir anormallik bulunmadı. Bilimsel kanıtlara dayanmayan bilgilerin yayılmasından endişe duyuyoruz” dedi.

Fukushima santralinden kaynaklanan atık suyun okyanusa boşaltılması çevre ülkeler ve Greenpeace gibi STK’lar da dahil olmak üzere pek çok kişi ve tarafı endişelendiriliyor olsa da, bu suyun inanılmaz derece arıtılarak ve seyreltilerek, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından belirlenen düzenleyici sınırların çok altına indirildiği unutulmamalı. Öyle ki, bu atık sudaki radyoaktivite oranı Dünya’nın bazı kısımlarında doğal olarak bulunan sudaki orandan bile daha düşük ve su, tuzlu deniz suyu olduğu ayrıntısı göz ardı edilirse, teknik olarak içilebilir temizlikte.