İş özel hayatına gelince...
Facebook ve Google mahremiyeti hiç sevmiyor. Ama iş Google CEO'sunun özel hayatına gelince...
Facebook kullanıcı gizlilik ayarlarını değiştirdi ve daha fazla mahremiyet vaat ediyor. Ama işin aslı böyle mi?
Aslında Facebook, kullanıcıların gizlisi saklısı olmasını sevmiyor. Gizlilik ayarlarında hiç kimseye gösterme seçeneğini seçmeye kalktığınızda hemen bir öneri geliyor "Haydi herkesle paylaş!"
Peki Facebook neden böyle davranıyor? Neden kullanıcı
bilgilerinin daha fazla paylaşılmasını istiyor? Cevap
basit: Bilgiden para kazanıyor.
Bilgiden para kazanmanın tek yolu bu bilgileri
satmak veya dolandırıcılık yapmak
değil. Kullanıcılar hakkında daha çok bilgi toplamak ve bunları
analiz etmek, ortaya para eden piyasa
araştırmaları sunuyor. Reklamların daha
etkili bir şekilde hedefe ulaştırılmasını sağlıyor.
Sadece Facebook mu? Hayır, Google da gizliyi saklıyı sevmiyor...
Söz konusu kendi özel hayatı olunca!
Facebook herkesle paylaşma önerisini, özellikle Google'da bu bilgiler endekslensin diye istiyor. Google'a rakip de olsa, Google aramalarında Facebook sonuçlarının çıkması için antlaşma imzalayan Facebook, kullanıcılar paylaştıkça kazanıyor.
Google'ın CEO'su Eric Schmidt'in sözlerini de hatırlarsak: "Saklanacak bir şey yapıyorsanız yapmamalısınız. Sadece suçlular korkmalı. Bu sözler biraz sert ve rahatsız edici, mahremiyet ille de suçla mı bağdaştırılmalı? İnsanlar seçtiklerini paylaşmakta, seçtiklerini paylaşmamakta özgürdür. Ama elbette işin ucunda reklam gelirleri olunca objektivite çöpe gidiyor.
Google'ın patronu daha önce eşinin ismini, kendisinin iş dışındaki aktivitelerini ve hisse satarak sağladığı kazancı haber yapan bir ajansı, 2005 yılında kara listeye almıştı. Sormak gerekiyor: "Sadece yapılmaması gereken bir şeyler yapanlar mı saklanmak istiyor?"