İş dünyasında giyilebilir teknolojinin yeri
Giyilebilir teknoloji son kullanıcıyı etkilemeyi başardı. Peki ama bu farklı alanda ne ifade ediyor?
Giyilebilir teknoloji ürünlerinin elleri serbest bırakma ve sağlık takibi gibi pek çok avantajı direkt olarak görülebilirken, Samsung'un söylediğine göre tüketici hedefli donanım, aynı zamanda iş yerlerinde de bazı avantajlar sunuyor. PwC anketinin katılımcılarının yüzde 70'i, işverenlerinin iş için giyilebilir kullanımına izin vereceğini beklemekte.
Aynı anket içerisindeki katılımcıların %77'si, giyilebilirlerin iş sürecinde verimliliği ve üretkenliği arttıracağına inanıyor. Katılımcıların çok büyük bir çoğunluğu da, giylebilirlerin akıllı telefonların yerini almasındansa, telefonlar için tamamlayıcı bir özellik gösterdiğini düşünüyor.
Giyilebilir marketi, 2013 yılından beri üç katının üstüne büyümüş durumda. IDC'nin tahminlerine göre, 2014'te 19 milyon adet giyilebilir satıldı ve bu sayının 2018 yılına kadar 111.9 milyona ulaşması beklenmekte. 2.000'in üzerindeki teknoloji şirketinin yarısından fazlası, önümüzdeki 12 ay boyunca giyilebilirleri desteklemeyi planladıklarını söylerken, katılımcıların üçte biri de bunun öncelikli veya önemli bir görev olduğunu belirtti. Samsung ve IDC'nin ortak bir şekilde yazdıkları bir araştırma makalesi de, giyilebilirlerin iş yerlerinde sunacağı avantajların oldukça fazla olduğunu belirtmekte.
Samsung'un öncelikli hedefi ise, giyilebilirlerini IoT (Internet of Things - Nesnelerin İnterneti) stratejisi içerisine yerleştirmek. Firma, 2017 yılına kadar ürünlerinin yüzde 90'ını IoT uyumlu hale getirmeyi ve giyilebilirlerin ışık, ev araçları ve ofis ekipmanı gibi ürünlere erişebilir olmalarını ve kontrol edebilmelerini amaçlıyor.
Samsung'un belirttiği avantajlar, çeşitli iş alanlarını detaylandırarak devam etmekte. Örneğin, hastanelerde giyilebilirlerin topladıkları veriler doktorlar tarafından teşhisleri kolaylaştırmak için kullanılabilirler veya hastaların üzerlerindeki cihazlara hatırlatmalar, randevu bildirimleri ve pek çok şeyin daha gönderilmesi mümkün olabilir. Lojistik alanında ise güvenli kapıların kilitlerinin açılması, ortam sıcaklığı ve hava durumu gibi kontrollerin yapılması gibi avantajlar bulunurken, bu teknoloji ile beraber PIN kodlarının veya anahtar kartlarının kullanımı da sona erebilir.
Eğitim alanında ise, özellikle sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik gözlükleri, öğrencilerin üç boyutlu modelleri görmelerine veya sanal geziler düzenlemelerine imkan tanıyarak eğitimi çok daha etkili bir hale getirebilir...