iPhone'un Uçak Modu hakkında bilmeniz gerekenler!
iPhone ve iPad'deki Uçak Modunu etkinleştirdiğinizde ne oluyor? Bu modu uçakta kullanmak neden gerekli?
iPhone veya iPad'iniz, Android'li cep telefonlarınız sıkça karşılaştığınız, belki belirli bir amaçla kullandığınız Uçak Moduyla geliyor. Uçak Modunun sizinle mobil ağ arasındaki bağlantıyı kestiğini muhtemelen biliyorsunuz. Peki bu mod tam olarak nasıl çalışıyor ve telefonunuzun diğer işlevlerini nasıl etkiliyor? Uçaktayken Uçak Modunu kullanmanız şart mı?
Uçak Modu hakkında bilmeniz gerekenleri, iPhone'u örnek alarak açıklıyoruz...
Uçak modu tam olarak ne yapıyor?
Ayarlar menüsünü veya Control Center'ı kullanarak Uçak Modunu etkin hale getirdiğinizde, cihazınızın sinyalleri, karışmayı engellemek üzere kapatılır. Uçak modunda SMS gönderip alamayacağınız gibi, telefon görüşmesi yapamaz veya Wi-Fi bağlantısını kullanamazsınız. Veri aktarımı yapılmadığından bu modda mobil veri tüketmezsiniz.
GPS'te aslında hiçbir sinyal göndermeden, yalnızca veri alırsınız. Buna izin verilip verilmemesi, hava alanlarının ilkelerine bağlı olduğundan telefonunuz GPS'i de kapatır. Bazı durumlarda Uçak Modunu etkin hale getirdikten sonra Wi-Fi'ı etkinleştirebilirsiniz; bu durumda konum hizmetlerinden faydalanmanız mümkün olabilir.
Uçak Modunda bluetooth da kapatılır, bu yüzden kablosuz kulaklıklarınızı, klavyenizi, varsa Apple Watch'unuzu telefonunuzla kullanamazsınız.
Çoğu firma Bluetooth'u kalkış ve iniş dışında açmanıza izin verdiğinden Bluetooth ayarını kendiniz etkinleştirebilirsiniz. Bazı uçakların kapsamı alanı 10 metre olan Bluetooth'tan çok daha geniş alanı kapsayan Wi-Fi bağlantısını kendilerinin sunduğunu söyleyelim.
2016'da uçaklar hala telefonlardan etkileniyor mu?
Bir nevi etkiliyor; ancak tam düşündüğünüz gibi değil.
ABD Federal Muhabere Komisyonu (FCC) 1991'de telefon görüşmelerini uçaktaki elektronik ekipmanı ve karadaki kuleleri etkileyebileceği gerekçesiyle yasaklamıştı. Uçak Modu, ABD Federal Havacılık Dairesi'nin kullanıcıların uçuş sırasında telefonlarından faydalanmalarını sağlamak için 2013'te yaptığı bir tavsiye sonucunda ortaya çıktı.
25 yıl önceki karar çok kez tartışılsa da, uçakta çok sayıda kişinin hayatı söz konusu olduğundan, çoğunlukla tedbirli davranıldı. Elektronik cihazların kullanılmaması, en azından yolcuların kafasının rahat olmasını sağlıyordu. Bununla birlikte taşınabilir cihazların uçağın düşmesine neden olduğuna dair şimdiye kadar herhangi bir kanıt bulunmadı.
Uçak Modu için haklı bir neden, telefon sinyallerinin radyo sinyalleriyle karışarak, pilot ve Hava Trafik Konrolörü (ATC) arasındaki iletişimi aksaklığa uğratabilmesi ve kritik bir mesajın kaçmasına neden olabilmesi. Bir pilot, durumu şöyle anlatıyor:
"Uçakta Uçak Modunu açmayı düşünemeyen 50 telefon sahibi kişinin sahip olduğunu düşünelim. Bu durumda 50 telefon, maksimum güçte baz istasyonu arayacaktır. Bu, çok miktarda sinyal kirliliği demek. Aktarım halindeki telefonlar, uçağın radyolarında duyulabilecek karışmalara neden olabiliyor. Telefonunuzu hoparlörlere yakın kullandığınızda bu sesi duymuşsunuzdur; bu oldukça sinir bozucu."
Böyle durumlara çok nadir rastlansa da, SMS göndermenin bile uçağı etkileyebildiği biliniyor. Bazı uçaklar, bu sorunu çözmek için "picocell" adlı, sinyalleri uydulara ileten küçük baz istasyonlarıyla çözüyorlar. Bu sistemler, uydu ile farklı frekanslarla bağlantı kurduğundan soruna yol açmıyor. Baz istasyonu telefona çok yakın bulunduğundan, çok düşük güçle çalışabiliyor.