İnceleme: Bleeding Edge
Oynaması kolay, renkli ve absürd karakterleri ile hızlı ve eğlenceli 4v4 MMO savaşların yeni adresi!
Hellblade'i ilk gördüğüm zaman, "Vay canına Ninja Theory de
kimmiş" diye düşündüğümü hatırlıyorum. Daha sonrasında bu yapımcıyı
yakın takipe almış ve Xbox Game Studio'ya dahil olduğunda da çok
mutlu olmuştum.
Ancak ne yalan söyleyeyim Bleeding Edge'in bir Ninja Theory oyunu
olduğunu duyunca şaşırmadım değil. Her ne kadar bu denli farklı bir
tarz ile risk almış olsalar da beklenmedik firmaların beklenmedik
oyunlar çıkarması türe heyecan katması açısından olması gereken bir
şey diye düşünüyorum. Çok fazla popüler ve başarılı örneğin yer
aldığı bir türe yeni bir MMO ile giriş yapmak pek kolay bir iş
değil. Ancak Bleeding Edge öğrenmesi kolay oynanış tarzı ve
hepsinden de önemlisi üçüncü kişi kamerası ile fark yaratmayı
başarıyor.
Oyun, 4v4 maçların olduğu, ağırlıklı olarak yakın dövüşün döndüğü
bir Overwatch tarzında. Tekrar doğma süreleri çok kısa olduğu ve
karakterlerin geri döndükten sonra haritalar büyük de olsa
gidecekleri noktalara uçan kay kay ya da benzeri fantastik cihazlar
ile çok hızlı ulaşabildiği için hiç bitmeyen bir aksiyon söz
konusu. Oyun gerçekten çok hızlı ve başa baş bir çekişme bile on
dakikadan fazla sürmüyor. Kısa kapışmalar oyunu, hızlıca girip iki
el oynayıp çıkmak isteyenler için cazip hale getiriyor ve bu
rakipleri karşısında bir avantaj oluşturabilir.
Arenalar tehlikeli, hızlı ve dinamik
Oyunda iki mod ve 5 harita yer alıyor. Capture the flag tarzındaki ilk modun yanı sıra belli bir süre içinde haritada tesadüfi yerlere dağıtılmış enerji hücrelerini toplayıp belli bir yere bırakmanız gereken modda takım oyunu büyük önem taşıyor.
Takım oyunu çok önemli!
Bleeding Edge'de eğlenmek takım şeklinde oynamakta yatıyor. Aksi takdirde zaten çok fazla başarılı olmak da pek mümkün değil. İletişim önemli olduğu için oyun içinde çok başarılı bir Ping sistemi de geliştirilmiş. Haritalar nispeten büyük ve hepsi örenğin haritanın tam ortasından aniden hızlıca geçen ölümcül bir tren gibi kendine özel çevresel tehlikeler de içeriyor ve bunları avantajınıza kullanmak mümkün. Ancak oyuna başlarken hangi harita ve modda oynayacağımızı neden seçemediğimize anlam veremedim. Bunu bir eksi olarak yazmak gerek.
Rengarenk ve absürd karakterler
Bleeding Edge, insanların vücutlarına sibernetik parçalar takma
olayını abarttıkları yakın bir gelecekte geçiyor. Dolayısı ile
seçebileceğiniz bütün karakterler yarı robotik. Karakter
tasarımında kullanılan renk paleti ise oldukça canlı ve renkli.
Kahramanlar gayet absürt hazırlanmış, eğlenceli ve garipler. Teknik
olarak üç çeşit kahraman tipimiz var: Heavy, Support ve Assassin.
Sınıflar az gibi gözükse de çoğu karakter birkaç sınıfın karışımı
gibi. Örneğin şifacının bile can yakacak özellikleri var. Bu arada
destek sınıfını boş bırakmaya gelmiyor, takım arkadaşlarını çok
hızlı bir şekilde iyileştirme özellikleri var, Bu yüzden oyuna
başladığınızda ilk olarak onlara yönelmek akıllıca olacaktır.
Her karakterin normal saldırısına ek olarak üç adet özel yeteneği
ve iki tane de süper yeteneği var fakat maça başlarken iki süper
yetenekten birini seçmeniz gerekiyor. Ayrıca seviye atladıkça mod
kazanıyorsunuz bu modları karakterlere takınca özele
yeteneklerinizi değiştirebiliyorsunuz. Karakterler konusunda çok
fazla detay vermeyeceğim. Oynarken keşfetme eğlencenizi bozmak
istemem. Hem Xbox hem de PC için piyasaya sürülen oyunu Xbox Game
Pass sahipleri ücretsiz bir şekilde oynayabiliyor.
70
Platform: XONE/PC
Yapımcı: Ninja Theory
Dağıtım: Xbox Game Studios
Tür: 3D Arena, Dövüş
Bağlantı: https://www.bleedingedge.com/tr