İlk defa yaşandı, doktorlar bile bu teşhisi koymayı beklemiyordu

Bir kadının sağ gözünde ortaya çıkan körlük, beklenmedik ve korkutucu bir şekilde metastatik akciğer kanseri olduğunu ortaya çıkardı. Hindistan’daki doktorlar, görünüşe göre türünün şimdiye kadar belgelenmiş ilk örneği olan bu tuhaf vakayı geçtiğimiz ay paylaştı.

Vaka, Nisan ayı başlarında Radyoloji Vaka Raporları dergisinde (Radiology Case Reports) yayınlanan bir makalede anlatıldı. Rapora göre 32 yaşındaki kadın, sağ gözündeki görme kaybı nedeniyle 20 gün sonra doktorlara başvurdu. Ayrıca ara sıra sol gözünde ışık parlamaları da görüyordu. Ancak bu semptomlara gözlerinde herhangi bir ağrı veya kızarıklık eşlik etmiyordu. Fizik muayenede sağ gözde retinayı yırtıyor gibi görünen büyük bir lezyonun yanı sıra sol gözde daha küçük bir lezyonun varlığı ortaya çıktı.

Kadında devam eden bir enfeksiyon, bağışıklık bozukluğu ya da içinde bulunduğu durumu kolaylıkla açıklayabilecek başka herhangi bir belirti görülmedi. Ancak doktorlar, tüberküloz enfeksiyonu gibi akciğerle ilgili bazı durumların nadiren görme sorunlarına neden olabildiğini biliyordu ve bu yüzden kadının göğsünün röntgenini çekmeye ve tüm vücudunun BT taramasını yaptırmaya karar verdiler. Taramalar, kadının akciğerlerinde birincil kötü huylu bir kitlenin yanı sıra gözleri de dahil olmak üzere vücudunun her tarafına dağılmış ikincil tümörleri gösterdi.

Gözlerdeki tümörlerin çoğunlukla vücudun başka yerlerinden yayılan kanserlerden kaynaklandığı düşünülüyor. Ayrıca doktorlar, görme bozukluğunun bir kişide ilerlemiş akciğer kanserinin önde gelen semptomu olmasının “son derece nadir” olduğunu da belirtiyor. Bulabildikleri kadarıyla tıp literatüründe anlatılan yalnızca yaklaşık 60 adet bu tür vaka bulunuyor. Ancak bu vakalara bile, yaşlı olmak veya sigara içme öyküsü gibi akciğer kanseri için bilinen risk faktörleri olan kişiler dahil olma eğilimindeydi. Daha da tuhafı, kadının körlüğünün akciğer kanserinin ilk belirtisi olduğu ortaya çıktı.

Yazarlar, nadir de olsa kadının durumunun, hastalarında başka şeylerle açıklanamayan göz lezyonlarıyla karşılaştıklarında doktorların akciğer kanseri olasılığını dikkate almaya istekli olmaları gerektiğinin kanıtı olduğunu söylüyor. Bazı akciğer kanseri hastalarının, kanser daha da yayılmaya başlasa bile uzun süre çok az semptom yaşayabildiği veya hiç semptom yaşamadığı biliniyor ve yazarlar bunun nasıl olabileceğini anlamak için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini söylüyor. Her iki durumda da, bu tür hastaların akciğer kanseri vakalarının önemli ve farklı bir alt kümesini temsil ettiğini söylüyorlar.