Huawei'den, Ambargo Hakkında İddialı Açıklamalar!
Huawei'in en tepesinden gelen açıklama, ABD'nin aldığı ambargo kararının etkilerinin hiç de düşünüldüğü gibi olmayacağını söylüyor!
Huawei, Nisan ayında yaşadığı gelir düşüşüne rağmen, ABD yasağının negatif büyümeye sebep olmayacağını veya 5G endüstrisinin gelişimine zarar vermeyeceğini söylüyor.
Huawei kurucusu Ren Zhengfei, yaptığı açıklamada "büyümemiz yavaşlayacak ancak herkesin düşündüğü kadar fazla olmayacak. Bu yılın ilk çeyreğinde gelirimiz bir önceki yılın aynı dönemine göre %39 arttı. Bu oran Nisan ayında %25 azaldı ve bu yılın sonuna doğru azalmaya devam edebilir" cümlelerini kurdu. Beyaz Saray tarafından alınan ambargo kararı, 19 Ağustos'ta sona eren 90 günlük süreç ile beraber devreye girecek.
Ren, parçalar konusunda ciddi bir tedarik sorunu ile karşı karşıya kalmayacaklarını, ortakları tarafından yeterli malzeme sunulmasa bile gereken bütün üst seviye çipleri kendi başlarına üretebildiklerini belirtti.
Canalys araştırma analisti Mo Jia da, Huawei'in karar öncesinde fazladan pek çok parçayı depoladığını ve kısa vadede yeterli malzemeye sahip olduğunu söylüyor. Uzun vadede durum değişmezse, Huawei işte o zaman üretim sorunları yaşayabilir.
Endüstri raporlarına göre Huawei, her yıl ABD firmalarından 11 milyar dolarlık donanım - yazılım ve hizmet alıyor ve ABD'li tedarikçilerden bunları alması, ambargo sonrasında mümkün olmayacak gibi görünüyor.
Ren, ABD'de yaşanan politik gelişmelere rağmen firmanın güçlü bir pozisyonda olduğunu tekrar belirtirken, Huawei'ye danışmanlık hizmeti sunan, aralarında IBM ve Accenture gibi düzinelerce ismin bulunduğu firmaların pek çoğunun ABD'de yer aldığını da söyledi: "ABD, kanunlar tarafından yönetilen bir ülke. ABD'de herkes kanunlara uymak zorunda ve gerçek ekonomi de buna dahil. ABD firmaları ile yakın ilişkimiz onlarca yıldır karşılıklı gösterilen çabanın ürünü. Bu ilişkiler, ABD hükümetinden bir kağıt parçası ile yok olmayacaktır."
Ren, sözlerine şöyle devam ediyor: "ABD politikacılarının tam olarak ne düşündüklerini bilmiyorum. Sadece ABD'den ileride olduğumuz için ABD-tarafından yönetilen kampanyaların hedefi olmamamız gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca Avrupa'nın ABD'nin izinden gitmeyeceğine eminim ve ABD firmalarının büyük bir kısmının da bizimle yakın iletişimde olmaya devam edeceklerini biliyorum."