Her şeyin patenti var... Pekiya bilgisayarın?
Çift tıklamanın bile patentinin alındığı bir dünyada "bilgisayar" kavramının patenti neden yok?
Bugünün teknoloji şirketleri, akıllarına gelen her şey için patent başvurusu yapıyorlar. Bu patentlerin içinde, fare ile çift tıklamak, telefon ekranındaki kilidi sağa veya sola kaydırarak açmak gibi en ufak detaylar bile yer alabiliyor. Ancak çok gariptir ki, dünyayı tamamen değiştiren bilgisayarların patenti bulunmuyor. Bunun nedeni de büyük merak konusu.
Aslında bilgisayarların patentini almak daha önce bilim insanların aklına gelmiş. ABD ordusunun, İkinci Dünya Savaşı'ndaki lojistik ve stratejik hesaplamalarını yapmak için inşaa edilen ENIAC bilgisayarının ardından ABD ordusu savaş sonrasındaki ihtiyaçları için de EDVAC isminde ikinci bi bilgisayar inşaa ettirdi. Ardından da EDSAC, ILLIAC, MANIAC ve UNIVAC isimli bilgisayarlar geldi. Bunlar ordunun topçu birimlerinin atış pozisyonlarını hesaplamaktan hava durumu ölçümlerine, rüzgar tüneli ölçümlerine kadar pek çok görevde kullanıldı.
ENIAC'ı kuran bilim insanları savaştan sonra kendi şirketlerini kurup bilgisayar teknolojilerini kendi isimleriyle patent koruması altına almak istediler ancak bu istek 1964 yılına kadar kabul edilmedi. Bu sırada, IBM gibi şirketler de ortaya çıkarak kendi bilgisayarlarını geliştirdiler.
Yıllar sonra IBM, ordu için ENIAC bilgisayarını geliştiren firmaya 10 milyon dolar patent ücreti ödemeyi kabul etti ancak artık bilgisayar teknolojisi çok gelişmiş ve ENIAC tasarımı çok eskimişti. Dolayısıyla bu tasarım üzerinden alınan patentin anlamı kalmamıştı. Bilgisayarlar, ayrı ayrı küçük teknolojilerin birleştirilmesi ile oluşturulan ortak bir kavram olarak kabul edildi ve mahkeme bilgisayar kavramının toplumun ortak malı olduğuna karar vererek, bu kavramın patentinin alınamayacağına karar verdi.