Halo Infinite İnceleme: Orijinal Halo Ruhu Geri Dönüyor!
Yeni Halo: Infinite, orijinal Xbox lansman oyunundaki ruhu, güncel eklentiler ile mükemmel bir şekilde harmanlamayı başarmış. Belki de serinin en iyi oyunu olmayı hak ediyor.
Halo'nun Xbox oyun kütüphanesindeki yeri gerçekten başka. İlk Xbox konsolunun lansman oyunu olmasının yanı sıra konsolda da FPS oynanabileceğini ve çok da eğlenilebileceğini kanıtlamış bir oyun! Üzerine diziler, çizgi romanlar yapılmış bir yapım. Bu oyunu sevmeyen bir Xbox sever olduğunu da pek düşünmüyoruz. Kendi adımıza konuşmak gerekirse ne yazık ki Halo evreniyle ancak bir RTS oyunu olan Halo Wars ile tanışma fırsatı bulabilmiştik. Önceki Halo oyunlarını ise daha sonradan Halo: The Master Chief Collection paketi ile oynadık. Mükemmel bir şekilde elden geçirilmiş remastered hallerini oynarken arada orijinal görüntülerine geri dönüp baktığımız da oldu. Gerçekten zamanının ötesinde bir oyun ve neden çok sevildiğini de anlayabiliyoruz.
Halo'lu Halo yapan Bungie Inc.'in ilk üç oyunun ardından Microsoft'tan ayrılması ile 343 Industries, tek başına 4. oyunda biraz bocalamış ve seriyi sevenleri biraz üzmüştü. Sonrasında beşinci oyun olan Guardians'ın ise Halo ruhuna daha fazla yaklaşabildikleri bir yapım olduğunu düşünüyoruz. İlk oyunun ve dolayısıyla Xbox'ın 20. yılına denk gelen serinin en yenisi Halo Infinite için ise üzerlerindeki büyük baskıya ve yıl içinde grafik kalitesi ile ilgili acımasız yorumlara maruz kalmalarına rağmen 343 Industries, mükemmel bir iş çıkartarak önce çok oyunculu modları ardından da hikaye modunu 2021'in son büyük oyunu olarak bizlere ulaştırmayı başardı. Peki Halo Infinite, bu sefer hayranlarını mutlu etmeye yetecek bir oyun olmuş mu gelin buna da birlikte bakalım.
Özlediğimiz Halo ruhu yeniliklerle geri dönmüş
Halo Infinite, aslında beklenmedik pandemi koşullarından etkilenmeseydi yeni nesil konsol için yine bir lansman oyunu olacaktı. Ancak şu an oyuna bakınca iyi ki de aceleye gelmemiş demekten kendimizi alamıyoruz. Yani Halo Infinite, gerçek bir Halo oyunu gibi hissettiriyor. Modern eklentiler dikkat çekiyor, ancak öze dönüş kesinlikle hissediliyor. Serinin fanatiklerine, en iyi oyun olarak nitelendirilen Halo 3'ü unutturacak kadar iyi olmuş. Aksiyon çok fazla ve silahlı çatışmalar sadece bir Halo oyununda olabileceği kadar yoğun ve sürprizlerle dolu. Düşmanlar eğilip siper alıyorlar, etrafınızı sarıyor, bir yerde uzun süre kalırsanız el bombası ile sizi dışarı çıkarmaya çalışmaktan çekinmiyorlar. Vuruş hissiyatı oldukça tatmin edici. Alanı temizledikten sonra ilerlemeden önce mutlaka silah ve mühimmat için loot yapmayı unutmamanızı da tavsiye ederiz. Çünkü buna kesinlikle ihtiyacınız oluyor. Çatışma dinamikleri, bu oyunun orijinal Xbox lansman çıkışındaki en sevilen mekaniklerinden biriydi ve 343 Industries bu sefer duyguyu mükemmel bir şekilde tekrarlamayı başarmış.
Hoş geldin Far Cry, pardon açık dünya!
Elbette günümüz oyun standartlarına daha uygun hale getirecek şekilde eklentiler de yapılmış. Halo Infinite'in bize sunduğu ilk büyük yenilik açık dünyada geçen bir senaryo oluyor. Her ne kadar Master Chief'imizin kurtuluşunu da anlatan hikayenin başlangıcı, önceki oyunlarda olduğu gibi çeşitli düşmanlarla savaştığımız ve daha çizgisel ilerleyen bir dizi koridor ve kapalı alanda geçse de Zeta Halo'ya inmemizle birlikte bir anda bizi uzayda geçen bir Far Cry karşılıyor. Abartmıyoruz, eminiz oynarken bizimle aynı hisse kapılacaksınız. Anlaşılan 343 Industries, Ubisoft'tan bir hayli etkilenmiş ;) Ele geçirdiğinizde, haritadaki yakın ilgi çekici yerlerin açıldığı "Ubisoft kuleleri" gibi Halo Infinite haritası üzerinde de işgal edebileceğiniz bazı askeri üsler bulunuyor. Bu FOB'ları ele geçirdiğinizde benzer şekilde hızlı transfer noktası ya da çeşitli araçlar dahil ekipman ve askeri destek alabileceğiniz bir askeri üs olarak kullanılabiliyor.
İdeal açık dünya bizce böyle olmalı
Evet belki bu oyunda etrafta konuşabileceğiniz ve size yan görevler verecek NPC'ler yok. Aktiviteler biraz da farklı gerçekleşiyor. Örneğin, bir grup kaçırılan askerin kurtarılması ya da bir düşman askeri üssünün ele geçirilmesi ya da seçkin bir düşmana suikast girişiminde bulunulması gibi. Açık dünya oyunlarının standartlarına göre aslında Halo'nın dünyası o kadar büyük sayılmaz. Ancak RPG değil, bir aksiyon oyunu olduğunu düşündüğünüzde bizce oldukça yeterli. Harita çoğu diğer açık dünya oyunda olduğu gibi oyunu gereksiz yere uzatmak için anlamsız yan görevlerle doldurulmamış. Burada yer alan yan etkinliklerin hepsi hikayeyi ve oyuncuyu bir şekilde ilerletmek için çalışıyor. Elbette isterseniz haritada sadece bir ana görevden diğerine giderek oyunu bitirmek de mümkün. Ancak yapılan yan görevlerin hepsi size daha fazla aracın kilidini açmanıza imkan tanıyacak yeni silah çeşitleri veya puanlar şeklinde bonuslar olarak geri dönüyor.
Havalı kanca oyuna büyük eğlence katıyor
Başta Spartan Cores'lara ek olarak, bulunacak birkaç koleksiyon parçası da var. Bunlar, Master Chief'in yeteneklerini yükseltmek için kullanılabiliyor. Hikayede ilerledikçe Grappleshot, Thruster, Drop Wall ve Threat Sensor dahil olmak üzere yeni özelliklere erişim kazanabiliyoruz. Bunlar içinden en dikkat çekeni elbette bir başka yenilik olan kancamız (Grappleshot). Bunun, harita üzerinde dolaşmayı normalde olduğundan çok daha eğlenceli hale getirdiğini söyleyebiliriz. Sadece havalı görünen yakın dövüş saldırıları için düşmanlara bağlanmakla veya uzaktan silahları kapmakla kalmıyor, kendimizi oyun alanındaki hemen hemen her yüzeye çekmek için de kullanabiliyoruz. Kalkan, (Drop Wall) siper bulmakta zorlandığımız durumlarda bizi korurken bir yere tutturduğunuzda belli bir yarıçap içindeki görünmez düşmanlar da dahil olmak üzere duvarların arkasındakileri de görmenize imkan tanıyan tarayıcı (Threat Sensor) özelliği de çok faydalı oluyor. Hatta bu özelliği kullanmadan boss'lardan birini geçmeniz de pek mümkün değil. Bunu da küçük bir tüyo olarak buraya bırakalım.
Boss'ları bu kadar zor yapmak zorunda mıydınız?
Ani olarak bir yöne kaçmamızı sağlayan Thruster özelliğini ise pek kullanmamız gerekmedi. Bu yüzden değerli spartan çekirdeklerini öncelikli olarak kanca ve kalkan için kullanmanızı öneririz. Bu arada tüm bu yenilikler oyuna öyle güzel yedirilmiş ki sanki en baştan beri varmış gibi duruyor. Bu konuda da 343 Industries'i kutlamak gerek. Hikaye bölümü ile ilgili notlarımı bitirmeden önce bölüm sonu düşmanlarına değinmeden de geçmeyelim. Daha önceki oyunlarda varla yok arası olan boss'lar Infinite'de size kök söktürmeye yemin etmiş gibiler. Bu yeni meydan okumayı sevdik mi nefret mi ettik ona tam karar veremedik ama siz yine de normal zorluk seviyesi seçmiş olsanız bile kendinizi aynı boss'u birkaç kez tekrar etmeye şimdiden alıştırsanız iyi olur. Halo'nun oyun mekanikleriyle ilgili sanırız sevmediğimiz tek şey sürüş dinamikleri olmalı. Araçları iki çubuğu birden kullanarak yönetmeye önceki oyunlarda da alışamamıştık. Bu bizi hep zorluyor. Bunun dışında tüm mekaniklerin mükemmel bir şekilde işlediğini söyleyebiliriz. Oyun süresine gelecek olursak biz spartan çekirdeklerinin çoğunu toplamak, birkaç önemli hedefi öldürmek ve FOB'ların çoğunu ele geçirmek de dahil olmak üzere senaryoyu yaklaşık 12-13 saatte bitirebildik ki bu da oldukça yeterli.
Çok oyunculu mod tamamen ücretsiz!
Bizi oyunu incelemek için hikaye modunun yayınlanması beklemiş olsak da çok oyunculu mod daha önce yayınlanmıştı ve tamamen ücretsiz olarak oynanabiliyor. Kısaca üzerinden geçmemiz gerekirse buradaki çok oyunculu modlar, en fazla sayıda düşmanı öldürenlere zafer kazandıran geleneksel türlerden maç sırasında belirli görevleri yerine getirenlere zafer kazandıran daha modern oyun türleri de dahil olmak üzere çoğunu içeriyor. Yetenekler takım oyunu sırasında da kullanılabiliyor, ancak hikaye modunun aksine, burada kullanım sayısı daha sınırlı. Çok oyunculu modlar gerçekten eğlenceli, o tartışılamaz. Ancak oyunun XP sistemi, çok oyunculu olarak piyasaya sürüldüğünde eleştirilmişti ve o zamandan beri iki kez değiştirildi. Ayrıca diğer benzer oyunlarda olan bazı popüler çok oyunculu modların eksikliği de göze çarpıyor.
Görsel geliştirme aşaması kötü başlasa da mükemmel sonuçlanmış
Teknik olarak bakarsak oyun, performans açısından hikaye modunda da gerçekten çok iyi çalışıyor. Efektler muazzam. Xbox One ve One S hariç performance modunda 60 fps garanti ediliyor. Series X ise 120 fps'e ulaşabiliyor. Biz oyunu denediğimiz Xbox Series S'de kalite modunda native 1080p 30fps, performans modunda ise dinamik 1080p'de 60fps aldık. Ufak tefek bazı sorunlar da yok değildi ama zaten bu günlerde tamamen sorunsuz çıkan bir oyun var mı ki? Estetik açıdan konuşacak olursak; ağaçlar, dağlar, ovalar ve göller değişen güneş ışığında gerçekten çok güzel görünüyor ve HDR teknolojisi de çok iyi kullanılmış. Kapalı alanlarda da oyun, yenilenmiş Slipstream oyun motoru sayesinde başka bir dünyaya ait yaratıkların uzaylı mirasını ekrana yansıtmayı çok iyi başarıyor. Görsel olarak gözümüze tek takılan zaman zaman kurtardığımız piyadeler oldu. Biraz eski yüzlü gibi duran modellemeler biraz daha iyi olabilirmiş. Bunun dışında genel olarak son derece güzel göründüğünü inkar etmek mümkün değil.
Sonuç
Halo Infinite, geliştirme aşamasında görsel açıdan zaman zaman dalga konusu olsa da sonunda mükemmel bir şekilde ortaya çıktı. Halo Guardians'ın bıraktığı yerden devam eden hikayesi yine mükemmel. İlk defa denenen ve oyunu uzatmak için suistimal edilmeden kullanılan açık dünya da oldukça başarılı. Çok oyunculu modun ücretsiz yayınlanmasının ise Halo evrenini birçok yeni oyuncu tanıtabilmesi açısından atılmış doğru bir adım olarak görüyoruz. Temel oyun sistemi hala bağımlılık yapıcı ve zevkli. Oyunun hikaye modunun da Xbox Game Pass dahilinde ücretsiz olması ise bir diğer avantaj. Şimdiye kadar hiç oynamadıysanız bu etkileyici evrene adım atmak için iyi bir fırsat olabilir. Önceki Halo oyunlarına göre çok daha fazla diyaloğa giren ve kendini daha iyi ifade eden Master Chief'i yakından tanımak için Xbox'ın bu en klasik oyununu kaçırmayın deriz.
90
Geliştirici 343 Industries
Yayıncı Xbox Games Studios
Tür FPS, Macera
Platform: Xbox Series S/X, Xbox
One, PC
Web: www.halowaypoint.com/halo-infinite