Güneş Sistemin'de Bulunan Neptün ve Uranüs'te, Gökten Elmas Yağıyor

Güneş Sistemi'nin buz devleri olarak tanımlanan Uranüs ve Neptün gezegenlerinde, gökten elmas yağmurları yağıyor olabilir.

Uranüs ve Neptün gezegenleri, "buz devleri" olarak biliniyor olabilir ancak bu soğuk dış katmanlarının içerisinde sıcaklıkları ve basınçları o kadar yüksek ki, inanılmaz fiziksel reaksiyonlara ev sahipliği yapıyorlar. Hatta bilim insanları, bu gezegenler içerisinde elmasların oluşarak yağmur gibi yağabildiğini düşünüyor.Beyaz yarasalar görüntülendi! İşte yeşil kulaklı beyaz Honduras yarasası!Doğa fotoğrafçısı, Honduras beyaz yarasalarını fotoğrafladı.

Bu ilginç olayın olabileceğinin deneysel kanıtı da Nature Communication üzerinde bildirilmiş durumda. Araştırmacılar, Neptün'ün 10.000 kilometre içinde beklenilen basınç ve sıcaklıkta bir hidrokarbonun nasıl davranacağını araştırdı.

Basıncın yaklaşık 1,5 milyon atmosfer ve sıcaklığın 4.730°C olduğu o noktada hidrokarbon, kendini oluşturan elementler olan hidrojen ve karbona ayrılıyor. Laboratuvar testleri, karbonların en azından çeyreğinin kümeleştiğini gösteriyor. Bu kümelerde de karbon, bilinen en sert düzenine dönüşüyor: Elmas.

Araştırmanın başyazarı Helmholtz-Zentrum Desden-Rossendorf'tan Dr. Dominik Kraus'un söylediğine göre bu araştırmada, buz devlerinde karbonun ayrıldığı durumlarda neredeyse sadece elmas oluşturduğunu ve sıvı bir geçiş formu oluşturmadığını gördüklerini söylüyor.

Neptün veya Uranüs'teki olayın sanatçı çizimiHZDR / Sahneweiß

Neptün ve Uranüs'teki elmas yağmuru, uzaktaki bu gezegenlerin iç enerji dengesinde önemli bir rol oynuyor. Yeni oluşan elmaslar aşağı batarak, çevrelerindeki yoğun malzemelere sürtünme dolayısıyla ısı oluşturuyorlar ve bu da gezegenlerin iç kısmının bu kadar sıcak kalmasına yardımcı oluyor.Dev yıldız şaşırttı, gizemli bir şekilde ortadan kaybolduAstronomlar bir süredir gözlemledikleri dev bir yıldızın neden bir anda ortadan kaybolduğunu araştırıyor.

Araştırma ile, bu gezegenleri ve Güneş Sistemi dışındaki benzer dünyaları anlamaya bir adım daha yaklaşmış oluyoruz. Ancak Kraus tarafından geliştirilen ve araştırmada kullanılan teknik çok daha fazlasını yapabiliyor.

Bu yöntem ile bu tür uç noktaların sadece hidrojen üzerindeki etkisi incelenerek küçük yıldızlarda yaşananları veya nükleer füzyon reaktörlerini araştırmak mümkün olabilir. Bu tür araştırmalar, şu anda tamamen anlamış olmadığımız füzyon konusuna bazı yaklaşımlarda ustalaşmak için kilit öneme sahip olabilir.

Sonraki Haber

Forum