Görenlerde Korku Hissi Yaratan "Korkutucu Simge'nin" Hikayesi...
Nükleer kıyamet konulu oyun ya da filmlerde sıklıkla karşımıza çıkan sarı – siyah simge aslında nereden geliyor? Bu simgeyi kim, neden tasarladı? Simge, bize ne anlatmak istiyor? İşte bir simgenin hikayesi...
Fallout gibi nükleer kıyameti konu alan bir
oyunu ya da bu konuda çekilmiş bir filmi muhtemelen görmüş, ya da
en azından duymuşsunuzdur. Bu oyunlarda sıklıkla karşımıza çıkan
bir simge var: Nükleer sığınak simgesi. Son derece
ilgi çekici olan bu simge, ABD'de halen kullanılmakta olan nükleer
sığınak işaretinden başka bir şey değil. Peki bu son derece ilginç
ve başarılı bir tasarıma sahip olan simge bize tam olarak ne
anlatıyor; kökenleri nerelere dayanıyor?
İçeri doğru sarı renkli üç adet üçgenin bir daire içerisinde bir araya gelmesi ile oluşturulan bu simgenin kökenleri, ABD ve Sovyetler Birliği arasındaki soğuk savaş dönemine kadar uzanıyor. Sovyetler Birliği'nin her an bir nükleer saldırıda bulunacağı paranoyasına kapılmış olan dönemin Amerikan halkı ve devlet yöneticileri, bu simgeyi olası bir saldırı durumunda nereye saklanabileceklerini kolayca bulabilmeleri için düşünmüş.
ABD ordusuna bağlı olarak çalışan bir sivil olan Robert W. Blakeley, bir tehlike anında ve çevrede yeterli aydınlatma yokken bile simgenin, halk tarafından kolaylıkla görünebilmesi gerektiğini düşünüyordu. Bu yüzden açık sarı renk tercih edildi. Tasarım içinse profesyonellerden yardım alındı ve Blair Inc adlı bir grafik tasarım firmasının sunduğu 9 alternatif arasında, yukarıda gördüğünüz simge seçildi. Simge içerisindeki aşağıya dönük üçgenler, sığınağın aşağıda olduğunu göstermeyi amaçlıyor.
Küçük bir de not: Bu simge, sıklıkla radyasyon
işareti ile karıştırılabiliyor. Radyasyon işareti nükleer sığınak
işaretinden farklı olarak üç adet üçgenin ortalarında bir yuvarlak
ile ifade edilir. Hemen yanda gördüğünüz simge, radyasyon
işaretidir. Yani radyasyon işaretinde üçgenler yok; ortasında
da bir daire bulunuyor. İlk bakışta iki simge birbirine benzese de,
gördüğünüz gibi aslında oldukça farklılar...